Senora Çeviri Fransızca
254 parallel translation
Şunu söylemeliyim ki, senora, şimdiye kadar yediğim en güzel etti.
Quel merveilleux repas!
Senora Gallardo, size bir şey ikram edebilir miyim?
Que puis-je vous offrir?
Senora, dans etmek ister misin?
Vous voulez danser?
Benim ülkemde, senin o çirkin şapkanın yerine sombrero takarlar ve boş vakitlerini hamakta geçirirler.
- Chez moi, au lieu du parapluie, vous auriez un sombrero de paille et vous passeriez la récréation dans un hamac. Perdon, senora.
Hanımefendi, size yalvarmaya geldim.
Senora, je suis venue vous supplier.
Lütfen hanımefendi, benimle Dallas'a dönmesine izin verin.
Je vous en prie, senora, laissez-le rentrer à Dallas avec moi.
- Senyoranın odasındaki her şey hazırlandı.
Où est M. Hyde? Tout a été préparé dans le salon privé de la senora.
Bay Hyde, Senyora Maria'nın iyi dostudur.
M. Hyde est un bon ami de la Senora Maria.
Şeref duydum hanımefendi.
Très honoré, señora.
Bütün dertlerin dermanı vardır, hanımefendi.
Il existe un remède pour tous les maux, señora.
Hanımefendi.
Señora.
- Bayan, iyi misiniz?
- Señora, vous allez bien?
- Evet, sinyora.
- Si, señora.
Evet, sinyora.
Si, señora.
Senora Gallardo sizi görmek istiyor.
La señora Gallardo.
Bayan Calderon. - Benim Teresa, bayan. Teresa Delgado.
Señora Calderon, c'est Teresa, Teresa Delgado.
İspanya'dan mı geldiniz, Señora?
Vous venez d'Espagne?
Señora Ortiz.
- Señora Ortiz.
Beni bağışlar mısınız, Señora Ortiz?
Vous m'excusez, Señora Ortiz?
Benim için büyük bir onurdur, senyora.
Ce sera un honneur, Señora.
- Sinyore Montalvo olacaksın.
Vous serez Señora Montalvo.
Sinyore Montalvo olmayacaksın.
Vous ne serez pas Señora Montalvo.
İyi iş, bayan Antonini.
Bien, Señora Antonini.
Sevgili bayan Antonini geldiğim yerde, bir adamın parası kendisine aittir.
Ma chère señora Antonini D'où je viens l'argent d'un homme est le sien.
Çok hoş bir fotoğraf olacak, senyora. Görün, bakın seveceksiniz.
La photo est très réussie, señora Elle vous plaira.
Senyor ve Senyora Joao de Camoes
Señor e Señora Joao de Camoes.
Señora Vargas?
Señora Vargas?
Peki neden herkes ona'Señora'diyor?
Pourquoi l'appelle-t-on toujours "Señora"?
Lütfen geldiklerinde onları yanıma gönder,'Señora'.
Envoie-les moi quand ils seront là.
'Señora'Bunu yapmalıyım.
Ceci doit être fait.
- "Tiene, Señora." - Teşekkür edein, canım.
Merci, mon chéri.
Senyora Jesús Martínez.
Señora Jesús Martínez.
Ona senyoradan başka kimse binemez.
Il n'y a que la Señora qui le monte.
Kocanızın kıskanç olup olmadığını merak ediyor, Señora.
Il veut savoir si votre mari a déjà été jaloux.
Sizin yerinizde olsam bağırmam.
Je ne vous le conseille pas, Señora.
- Elbette, ama... Siz... Sinyora de López.
Vous êtes la señora de Lopez, n'est-ce pas?
Önemli değil, sinyora...
- Señora, ce lieu n'est pas...
Sinyora López.
Señora Lopez.
İyi günler bayım, bayan.
Bonne journée, señor, señora.
Bayan Zumara'nın yeri?
- Détenu par une Señora Zumara?
Ama yurtdışında balayımızı geçirirken... bana "Sinyora" diye hitap etmeselerdi kendimi evli hissetmezdim.
Lors de notre voyage de noces, je ne me suis sentie mariée qu'en m'entendant appeler "señora".
Hoşçakalın Senyora, Madrid'e tren ne zaman kalkıyor?
Por favor, señora, quelle heure, le train pour Madrid?
- Senyora belki tost yemek istiyordur...
- La señora a peut-être envie d'aller porter un toast.
Senyora herşeyden önce uyumak istiyor..
- La señora, elle a surtout envie de roupiller.
Senyora, bende çuval dolusu para var. Sadece sakladığım yeri hatırlamıyorum.
Señora, j'ai tellement de sacs d'argent, que j'oublie où je les cache.
Aynı benim gibi, o da bu iş için hayatını verebilir.
Comme moi, il donnerait sa vie pour la señora.
Bayan Grant.
Señora Grant.
Hanımefendiyi nasıl kurtaracaksınız?
Comment sauverez-vous la señora?
Ben bayana yardım etmek istiyorum.
Je veux aider la señora.
- Geldiğinizi hanımefendiye haber vermeli miyim?
- Dois-je prévenir la señora?
Yarından itibaren, Tanrı'nın izniyle, hanımefendi güvende olacak.
A demain, si Dieu le veut, la señora sera sauvée.