Sparta Çeviri Fransızca
233 parallel translation
Truvalilar, zamaninda atalarinin sehirlerini yakip yikan Sparta egemenligi altindaki Yunanlilarla kötü anilar yasamislardi.
Les Troyens se souvenaient que les Grecs, Spartiates en tête... avaient jadis pillé et brûlé leur ville.
Yolunuza gidin. Sparta'ya gidin. Nereye giderseniz gidin ama Truva'nin kaderini pesinizden sürüklemeye çalismayin.
Agis à ta guise, va à Sparte, où tu voudras... mais ne compromets pas le destin de Troie.
Ben ikna ederdim. Yanima 100 savas gemisi alip, Sparta topraklarini küle çevirerek!
Je le ferais, moi... en réduisant Sparte en cendres!
Oradan uzagiz. Sparta'ya geliyoruz.
Nous approchons de Sparte.
Kraliçemizi ariyoruz, Sparta Kraliçesi.
Nous cherchons notre reine, Hélène de Sparte.
Kimlik tespiti için gerekenler Sparta Sarayina getirdigim bütün hediyeler...
Je n'ai plus de preuve d'identité. J'ai perdu mes cadeaux.
Adamlarim artik Sparta limanindan uzak durur. Tanrilarin üzerime yildirim firlattiklarindan eminler.
L'équipage refusera de venir à Sparte... et jurera que les dieux m'ont puni.
Sparta'dan baska her yerde, bu kadar güzel biri kraliçe olurdu.
Partout ailleurs, ta beauté aurait fait de toi une reine.
Sparta krali Menelaus'u dinleyin.
Ecoutons notre hôte, le roi Ménélas.
Bu Sparta, evlat, yilan yuvasidir.
Sparte est un nid de vipères.
Truvali dostum, Sparta usulü bir ikna sekli kullandin :
Tu as utilisé un moyen spartiate de persuasion :
- Truva da Sparta'ya dost diyecektir.
Troie peut être l'amie de Sparte.
Helen, Sparta Kraliçesi, Menelaus'un karisi Paris'i takdim ederim, Truva Kraliyet Prensi.
Hélène, reine de Sparte, femme de Ménélas... je te présente Pâris, prince de Troie.
- Sparta'dan uzaklara git.
Va aussi loin de Sparte que possible.
Sparta, Menelaus degil, sen olacaksin.
Toi, et non Ménélas, représentes Sparte.
Sparta geçmiste kaldi, Helen.
Sparte, c'est le passé, Hélène.
Ben Helen, Sparta Kraliçesi.
Je suis Hélène, reine de Sparte.
Paris onu Sparta'ya geri gönder ve Menelaus'la arani düzelt.
Pâris... renvoie-la à Sparte et fais la paix avec Ménélas.
Biliyorsun Demaratus sürülmeden evvel Sparta'da bizim kralımızdı.
Démarate a été notre roi à Sparte, avant d'être exilé.
Sparta'nın gerçekten savaşacağına inanıyor musunz?
Crois-tu vraiment que Sparte se battra?
- Sparta kalanlar vazgeçse bile savaşacaktır.
- Sparte se battra, quitte à le faire seule.
Benim tahtımı alan kişi bir gaspçı, ama diğeri, Leonidas, o gerçek bir Sparta kralı.
L'un d'eux a usurpé mon trône, mais l'autre, Léonidas, est un vrai roi.
Sparta krallarına müthiş bir hayranlığın var gibi.
Tu as une haute opinion des rois de Sparte.
Ve Demaratus, Sparta'yla barış yapmamı.
Et Démarate, que je fasse la paix avec Sparte.
Sparta korumamıza gelecek mi?
Sparte nous défendra-t-elle?
Atina'nın gemileri var, ama Sparta Yunanistan'da ki en iyi orduya sahip.
Athènes a des vaisseaux, mais Sparte a la meilleure armée.
Efendim, şu anda Sparta'nın temsilcisini dinlememiz uygun olmaz mıydı?
Le moment n'est-il pas venu d'entendre le représentant de Sparte?
Sparta'nın Kralı Leonidas.
Le roi Léonidas de Sparte.
Bir Sparta kralı insanlarının otoritesi olmadan hareket edemez.
Un roi de Sparte ne peut rien faire sans l'accord de son peuple.
Sparta, diğerleri takip etse de etmese de savaşacak.
Sparte se battra, que les autres suivent ou pas.
Hayır. Sparta işini yapacaktır.
Non, Sparte accomplira son devoir.
Akşamüzerinden evvel Sparta'da olacağız.
Nous arriverons en fin d'après-midi.
Biz Sparta'nın yaşlılarının yapmaları gereken kutsal bir görev var.
Les anciens de Sparte ont un devoir sacré.
Sparta, Persliler'e karşı denizlerde ve karada yapılan savaşta, birleşen Yunan askerlerine liderlik yapmak için seçildi.
Sparte a été élue pour mener la Grèce unie contre la Perse sur terre comme sur mer.
- Sparta'nın ne yapacağına konsey karar verir.
- C'est au conseil de décider.
Sparta'dan bağırıyordu. Midemi bulandırdı.
Il réclamait l'isolement de Sparte.
- Ama bu Sparta'dan çok uzakta.
- Les Thermopyles?
İnsanlar arasında en iyi hatırlanan Sparta kralı olacağını söyledi.
Tu seras le roi de Sparte le plus célèbre parmi les hommes.
"Görkemli Sparta'nın sakinleri kaderinizin sözlerini dinleyin."
"Habitants de la glorieuse Sparte, voici ce que vous réserve le sort."
"Ya Persliler'in önünde şanlı şehriniz yok olacak, ya da şehriniz kurtulursa Sparta toprakları krallarından birinin ölümüne yas tutacak."
"Ou votre célèbre cité tombe aux mains des Perses, ou, si elle est épargnée, son pays devra pleurer la mort d'un de ses rois."
Ya Sparta ya da Sparta kralı.
Il faut que meure Sparte ou un de ses rois.
- Gerçek bir Sparta askerinin karısı.
- Celle d'un vrai Spartiate.
- Sparta'dan ayrıldığından beri almadım.
- Pas depuis son départ.
Sparta kadınlarına bütün eyaletlerden fazla özgürlük tanıyor. Karşılığında kuvvet istiyor.
Sparte donne plus de liberté aux femmes, mais elle exige de la force.
Neden festival bitene kadar beklemiyorsun? Sonra da bir Sparta kralı gibi orduya liderlik yaparsın.
Pourquoi tu n'attends pas la fin des fêtes pour mener l'armée entière, comme il revient à un roi?
Sparta beni istemiyor.
Sparte ne veut pas de moi.
Sparta'nın bu savaşa liderlik yaptığını duyduklarında onlara engel olamadım.
Ils se sont bousculés quand ils ont su que Sparte commandait.
Sparta'yı duymadınız mı?
Connaissez-vous Sparte?
Paris, Sparta fikrini onayliyorum.
Pâris...
Truvali kani Sparta'da ne para yerine geçer ne de 1000 geminin masrafini cikarir. Bu anlasmanin sartlari acikti.
Rattrapez-les!
" Sparta'nın insanları.
La voilà.