Sırayla Çeviri Fransızca
1,384 parallel translation
Her şey sırayla.
Première chose à faire :
Silinmiş dosyalan dirilten bir yazılım. Hangi parçaların hangi dosyaya ait olduğunu ve hangi sırayla birleştirileceklerini belirliyor.
C'est une programme qui récupère les fichiers effacés, trouve les pièces et les rassemble dans l'ordre.
Tamam, ben küçük bir kız kardeşi bağ burada hepimiz için sırayla olduğunu düşünüyorum.
Une petite discussion entre sœurs s'avère nécessaire.
- Evet, olaylar bu sırayla oldu.
Ça s'est passé dans cet ordre, oui.
Lütfen saçma sorunları sırayla çözelim. Benimki saçma değil.
S'il vous plaît, un problème ridicule à la fois!
Her şey sırayla.
Chaque chose en son temps.
- Tamam. - Kabloları yerinden sök. Aynen şu sırayla :
- Déconnecte les fils suivants dans l'ordre :
Kabloları yerinden sök. Aynen şu sırayla :
Déconnecte les fils suivants dans l'ordre :
Evet, şey, sırayla taşıdık.
On s'est relayés.
Pekala.Oyunda sırayla daha önce hiç yapmadığımız şeyleri söylüyoruz, ve masada bulunan herhangi biri...
Le jeu, c'est que chacun notre tour, on dit des choses qu'on n'a jamais fait, et tout ceux à la table qui l'ont fait...
Sırayla oral ve anal giriş yaptılar.
A tour de rôle, ils m'ont violé oralement et analement.
Gömülene kadar birimiz Baba'nm cesediyle kalacağız. Sırayla nöbet tutarız. Çocukları da gruplara böleriz.
Nous veillerons la chair de Papa à tour de rôle.
Sizce geçit adreslerini rasgele mi kaydetti, yoksa sırayla mı?
Pensez-vous que ces adresses de portes soient classées dans un ordre particulier?
Evet tahminimce sırayla..
Il me semble.
Sırayla neye şükran duyduğumuzu söylemeyecek miyiz?
On ne fait pas de tour de table pour dire pourquoi on est reconnaissant?
Sırayla değişiyoruz.
On tourne chacune à notre tour...
- Alfabetik sırayla mı istersin?
- Tu les veux par ordre alphabétique?
Sırayla tüm bölümleri inceleyecekler.
Ils verront tous les services.
Önce komite üyeleri sırayla, neden orada olduğumuzu konuştu.
D'abord, les membres de la commission ont dit pourquoi on était là.
Ben, sen, sırayla.
Je parle, vous parlez, je parle.
Kasabada küçük bir daire kiraladım. Sırayla birimiz gece orada kalacağız.
Et j'ai... j'ai loué un petit appartement en ville... et l'un de nous y passera une nuit sur deux.
Hangi sırayla öleceklerine karar vermemi istedi.
Il voulait que je décide de l'ordre de leur mort.
Üçü de, sırayla yaptılar.
Les trois.
- Biz her şeyi sırayla yaparız.
Ici, c'est chacun son tour.
Sırayla yaptılar.
Chacun à leur tour.
Evet, sırayla başlıyoruz...
D'abord l'intestin grêle.
Evet. Ben aslında sırayla her şeyin değiştirilemeyecek kadar berbat olduğunu ve bazı şeylerin iyiye gittiğini düşünüyorum.
Parfois, je pense que tout est irrémédiablement fichu.
Onun için uzatmayın da sırayla koklatın kendinizi hadi.
Allez, ça suffit, laissez-vous renifler chacun son tour!
O zaman hayvanlar bekler, sonra sırayla geçerlerdi.
Alors les animaux pourraient attendre et traverser quand le feu serait rouge.
Joy, Marco ile sırayla kalabiliriz.
On peut venir à tour de rôle : Joy, Marco...
Seninkiler ve bizimkiler öyle bir anlaşmaya varmışlar ki... herşey yapılabilir, ama sırayla olmak kaydıyla.
- De quoi donc? Que les vôtres et les nôtres ont signé une Convention? Qu'on peut tout faire mais chacun à son tour?
Bu yüzden tozu bomba için kabın içine sırayla koyacağız.
On va se relayer pour... transférer la poudre dans la boîte de la bombe.
Sırayla, biraz bekleyin.
Chacune son tour. Toi, attends un peu.
Tamam, her bölgeden sırayla geçeceksiniz.
Prenez une zone après l'autre.
- Sırayla baştan çıkardı!
Les violer en succession!
Sadece doğru elde ve doğru sırayla gelmedi.
Mais jamais dans la même main ni dans le bon ordre!
Patlayıcılar sırayla patlatılacak şekilde ayarlanmış. Ne kadar sürer?
Les dynamiteurs disent que les explosifs sont à retardement séquentiel.
Her şey sırayla, Aiden.
Une chose à la fois.
İnsanlar listemde sırayla ölmek zorunda.
Les gens doivent mourir dans l'ordre de ma liste.
Beyaz adamlar gibi sırayla olsun.
C'est comme les Blancs.
Doğru sırayla yapılmazsa iç güvenlik çökecek ve muhtemelen aşırı yüklenme olacak.
Si ce n'est pas fait dans le bon ordre, les protections internes se bloqueront et il sera impossible de créer une surcharge.
Paris'le sırayla kustuk.
- Et? Paris et moi on s'est relayées pour vomir.
Foreman, yanlış teşhislerin listesini yapacaksan alfabetik sırayla git.
Si on doit tout éliminer, autant suivre l'alphabet.
- Yani artık sırayla yapıyoruz?
- Oh, c'est chacun son tour?
- Evet, artık sırayla yapıyoruz.
- Oui, c'est chacun son tour.
Hangi sırayla indiniz?
Dans quel ordre?
Her şey sırayla.
Chaque chose en son temps, hein?
Amigo kızlarla sırayla çıkmayı severim.
J'aime changer de pom-pom girl. Cette semaine, c'est Theresa.
Hayır. Alfabetik sırayla.
Ordre alphabétique.
- Sırayla tebrikleri kabul ediyorum.
- On me dit qu'il faut te féliciter.
Sırayla yapıyorduk.
Non, on l'était à tour de rôle.