English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tamir ettim

Tamir ettim Çeviri Fransızca

271 parallel translation
Ben de tamir ettim çok. Seninki?
Et j'en ai réparé.
- Çöp asansörünü tamir ettim.
- Et le monte-plats? - Je l'ai réparé.
Kilidi tamir ettim önemli birşey değilmiş.
J'ai réparé le verrou. Ce n'était rien de sérieux.
Ben, Maurice, onları tamir ettim.
Moi, Maurice, je dois les réparer.
Tamir ettim.
Je te l'ai arrangée.
Bazı hobilerim var. Biraz tamir ettim.
J'ai mes hobbies, j'adore bricoler.
Yıkadım ve tamir ettim.
J'ai lavé et retaillé un de mes anciens kimono.
Güney Boston'da bir kalorifer ocağı tamir ettim.
J'ai réparé une chaudière.
- Pencere tamir ettim. -
Je n'ai réparé qu'une fenêtre.
Ben de kontrplakla tamir ettim.
Je l'ai réparé avec du contreplaqué.
Buyurun, tamir ettim.
Tenez, c'est réparé.
- Tamam onu ben tamir ettim.
Il est sur sa propriété.
Telefonunuzda küçük bir sorun vardı ama tamir ettim.
Comme je l'avais prévu, votre "téléphaurne" avait une légère mal fonction que j'ai réparé.
Tamir ettim.
Il suffit que je sois là.
İçeriyi tamir ettim.
J'ai fait des améliorations.
Motoru kendi ellerimle tamir ettim.
J'ai refait le moteur de mes propres mains.
Tamam. Bir boru tıkanmış. Ama tamir ettim şimdi.
- C'était une vanne engorgée, mais c'est réparé.
- Piyanoyu tamir ettim.
L'apposition des mains!
- Telefonu tamir ettim.
- Je répare le téléphone.
Söz verdiğim gibi atını tamir ettim.
Comme promis, je te ramène ton cheval.
Sana girdabı tamir etmeni söylediğimi sanıyordum. Tamir ettim.
[Roi Eidellig] Il me semble t'avoir demandé de réparer le tourbillon.
Hapishanedeki arabaları tamir ettim.
Je réparais les bagnoles.
Biff, onu tamir ettim, ama bir türlü çalıştıramadım.
mais je n'arrive pas à la faire démarrer.
Telsizi tamir ettim.
Je l'ai contacté par radio.
Ellen, tamir ettim!
Ellen, j'ai trouvé!
Tırabzanı tamir ettim.
J'ai arrangé l'escalier.
Tabii ki tamir ettim.
Bien sûr que je l'ai réparé.
Vinç kolunu tamir ettim.
J'ai réparé le winch.
İçerideki tüpü ve farı tamir ettim.
J'ai réparé la chambre à air et les phares.
Onu kendi kendime tamir ettim.
J'ai tout fait moi-même.
Sanırım onu tamir ettim!
Je crois que je l'ai réparé!
Duşu tamir ettim ama bilmeni istediğim bir şey var.
La douche est réparée, et il y a une chose que je veux te dire.
Endişelenme, tamir ettim.
Ne vous en faites pas. Je l'ai réparée.
- Yüzlerce kez tamir ettim.
- Je l'ai réparée 100 fois.
Onu tamir ettim.
J'essayais de le réparer...
Joe, tatlım, Tamir ettim.
Joe, je l'ai réparée.
Ve sonraki gün, bunu tamir ettim ve sonra Argo öldürüldü.
Le lendemain, j'arrange ça et c'est Argo qui est tué.
Elbette bir de gün ışığı var mor ötesi etkilidir. Bunu tamir ettim.
Sinon, il y a le soleil, les U.V... ça y est, il marche.
- Daha yeni tamir ettim.
Je viens de les faire réparer.
Tamir ettim.
Je l'ai réparé.
Bir keresinde, bir yerde durduk... babam at arabasını tamir ederken, ben de oradakilere yardım ettim.
Une fois, nous nous sommes arrêtés et j'ai travaillé pendant que papa faisait réparer notre roulotte.
- Tamir ettim...
- Marche pas.
Tamir ettim.
Je les ai arrangées.
Güç ünitesini bu kadar çabuk nasıl tamir ettiniz merak ettim.
Comment avez-vous fait pour réparer le réseau aussi vite?
Sundurmanın parmaklıklarını tamir ettim.
J'ai réparé la rambarde.
Ama mikrodalgayı tamir ettim.
Mais j'ai réparé le micro-ondes.
Lastiğini tamir etmeyi teklif ettim.
Je lui ai proposé de réparer sa crevaison.
Tamir günlükleri ile kontrol ettim. Bu yerde değişiklikler yapan birinin hareketlerini karşılaştırmak benim için umut oldu ama bunu yapamadım.
J'ai vérifié les journaux de maintenance pour faire un lien entre le personnel et les lieux sabotés.
Yeni bir modüle ihtiyacın yok. Olanı tamir ettim, ve şimdi gayet iyi çalışıyor.
Vous n'en avez pas besoin.
Bisikletini tamir ettim.
J'ai réparé ton vélo.
Tamir ettim.
Crevé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]