Tanıyorum Çeviri Fransızca
22,418 parallel translation
Ve ben de seni tanıyorum.
Et je te connais.
Şöhretinden tanıyorum.
- De nom.
- Tetikçin olmayacağım. - Size ailenizin ölümüyle ilgisi olan adamla yüzleşmeniz için bir fırsat tanıyorum. Yapmayacağım.
Je ne serai pas votre homme de main.
Hayır, gerçekten onu tanıyorum.
Vraiment. Je le connais. Il ne...
Ama onu yalan söylediğini anlamaya yetecek kadar uzun süredir tanıyorum.
Mais je le connais, il ment.
- Chay-Ara'yı tanıyorum ama.
Je connais Chay-Ara.
Ve sen ve aşkının arasında duran adamı da tanıyorum zira aynı adam ben ve aşkım arasında binlerce yıl durdu.
Et je sais que l'homme qui se tient entre toi et ton amour se tenait entre moi et mon amour pendant des millénaires.
Fakat şu an karşımda duran adamı tanıyorum artık ve doğru şeyi yapmalıyım.
Mais maintenant, je sais que si tu es l'homme que j'ai devant moi, je dois faire les choses bien.
Onu tanıyorum.
- Je le connais.
Tam aradığımız gibi bir psikolog tanıyorum.
Je connais une psychologue!
Seni tanıyorum, Danny oğlum.
Je te connais, mon petit Danny.
- Seni tanıyorum.
- Je te connais, ce n'est pas toi.
Annem düşündüğüm kadın olamayabilir ama seni ve Non'u tanıyorum.
Ma mère n'était peut-être pas celle que je croyais, mais je sais ce qui vous êtes, Non et toi.
Sizi bir süredir tanıyorum ve bana sorarsanız o mektubu hiç göndermeyip bir yılı daha onu böyle özleyerek geçirecektiniz!
Je vous connais depuis longtemps, jamais vous ne l'auriez envoyée. Une autre année sans lui serait encore passée.
Parasız yapacak 5 kişi tanıyorum, ikisi kadın.
J'en connais 5 qui le feraient gratis, dont deux nanas.
Seni tanıyorum.
Je vous connais.
Artık tanıyorum sanırım.
Je pense que je vous connais maintenant.
Seni tanıyorum, değil mi?
Je vous connais, n'est-ce pas?
Neden buradasın? Buradaki insanları tanıyorum.
Pourquoi t'es ici?
Evet. Onu iyi tanıyorum.
Oui, plutôt bien.
Seni tanıyorum, sen zengin bilgisayar ikizlerinden birisin.
Je vous connais. Vous êtes l'un de ces riches jumeaux informaticiens.
Onu tanıyorum Duval.
Je la connais, Duval.
İyi tanıyorum.
Je la connais bien.
Ben çok güçlü birini tanıyorum. Onu benim kadar çok öldürmek isteyen birini.
je connais quelqu'un de très puissant et qui souhaite autant la mort de Pablo que moi.
Bu sesi tanıyorum. Benim sesim. "
C'est la mienne. "
Dehşet bir vücudu vardı ve varlığının derinliği ve o gözler aynen şöyleydi, "Seni tanıyorum, ama sen beni tanımıyorsun."
Elle a un corps de folie, une présence profonde et des yeux qui disaient : "Je te connais, mais tu ne me connaîtras jamais."
Tanımıyorum. Alex'i tanıyorum.
Non, mais je connais Alex.
Seni tanıyorum.
Je te connais
Kendi olmaya çalışarak hayatını yaşayan tek kişi tanıyorum o da büyükbaban Kunta Kinte.
J'en connais qu'un autre qui a passé sa vie à essayer d'être indépendant... ton grand-père, Kunta Kinte.
Onu tanıyorum Suze.
Je le connais.
İnan bana, o insanı çok iyi tanıyorum.
Crois-moi, je connais très bien cette personne.
Bu yüzden sana seçme şansı tanımıyorum zaten.
C'est pourquoi je ne vous donne pas le choix.
Seni tanıyorum Connor.
Je te connais, Connor.
- Çok insanla tanışıyorum.
- Satan est là, mais Dieu est proche! - Je connais beaucoup de gens.
Ben bile tanımıyorum.
Je ne le connais pas.
- Tamika diye birini tanımıyorum ki.
Je ne connais pas de Tamika.
Seni tanımak için sabırsızlanıyorum.
Je ne peux pas entendre parler de vous.
İşte bu... Haftasonu yaşayan birini tanıdığıma inanamıyorum.
C'est incroyable, je connais quelqu'un à Weekend Live.
- Seni tanımıyorum.
Mais on a fait venir d'un autre monde un genre d'homme-papillon tueur. Moi non plus.
Başka dünyadan bir çeşit katil güve-adamı çağırmamız dışında ben de seni tanımıyorum. Evet o var.
Oui, il y a ça.
Bak, seni o kadar iyi tanımıyorum ama o kadar kolay korkacak bir tipe benzemiyorsun.
Je ne te connais pas bien, mais je sais que tu n'es pas du genre à prendre peur facilement.
Seni tanımıyorum.
Je ne te connais pas.
Ben, kızını tanımıyorum.
je ne connais pas votre fille.
Yani, seni tanımıyorum bile ve şimdi siz...
C'est juste que... Je ne vous connais même pas, alors qu'on...
Ben seni tanıyorum.
Moi, je vous connais.
- Pinzon adı tanıdık geliyor mu? - Hayır, tanımıyorum.
- Tu le connais, ce Pinzón?
Vakit tanımaya çalışıyorum.
J'essaye de lui faire de l'espace.
Şu anda beş farklı yüz tanıma sistemini çalıştırıyorum birkaç dakika sonra bulacaktır.
Ouais, je suis en train de la faire analyser par 5 systèmes de reconnaissance faciale différents là. ça devrait prendre une minute.
- Evet, Stefan'ı tanıyorum.
- Oui.
Hayır, bankadaki işim ve hesaplarım dışında tanımıyorum.
Seulement en tant que banquière. J'ai mes comptes là-bas.
Bu çocuğu tanıyorum.
Je connais cet enfant.