English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tim

Tim Çeviri Fransızca

6,433 parallel translation
Özel Ajan DiNozzo ve Çok Özel Ajan Tim McGee.
Je suis l'agent spécial DiNozzo, voici l'agent spécial Tim McGee.
Tim'den önce.
Juste avant Tim.
Delilah nasıl Tim?
Hey, comment va Delilah, Tim?
Sorun ne Tim?
Quel est le problème, Tim?
Paketi gönderiyorum Tim.
Je viens de t'envoyer un paquet, Tim.
Tim'le yakın olduğunuzu biliyorum.
Toi et Tim vous êtes proches.
Bence Tim, "hepsi bir arada" şampuan tarzında bir adam.
Bien, je pense qu'il est tout en un, du genre gel douche shampooing ensemble.
Tim'e söylemem gereken bir şey var.
J'ai besoin de dire quelques choses à Tim.
Bu da beni Tim'e söylemem gereken başka bir şeye yönlendiriyor.
Ce qui m'amène à dire autre chose à Tim.
Bu kadar yeter. - Daha biraz önce Tim ile konuşuyordum!
- J'ai parlé à Tim tout à l'heure.
- Tim'de olduğu gibi halüsinasyon görüyorsun.
- C'est un hallucination. Comme Tim.
Ben Tim Truth, Oz Turner'ın yayın saatinde onun yerine karşınızdayım.
Voici la vérité de Tim sur l'émission de radio pirate de Oz Turner et son podcast... Parlant pour Oz Turner.
- Chester Herald gazetesinden Tim Gascoigne.
- Tim Gascoigne du Chester Herald.
Herald gazetesinden Tim Gascoigne.
Tim Gascoigne du Herald
Adım "Veronica", Tim.
C'est "Véronica", Tim.
- Veronica ve Tim'le tanış.
Voici Veronica... and Tim.
Adım Tim.
C'est Tim.
- Aslında Tim'in yardımına ihtiyacımız var.
- Celle de Tim, en fait.
Sonunda Tim'le iletişim kurabildim.
J'ai finalement pu entrer en contact avec Tim.
Tim sinyalin tam olarak yerini belirleyebilir misin?
Tim, peux-tu localiser la source du signal?
Seni oyalayacak bir şey bulduğumu sanıyorum Stephen.
TIM : je crois que j'ai trouvé une diversion pour toi, Stephen.
Bunlar Tim'in verdiği kesin koordinatlar.
Ce sont les coordonnés exactes que Tim nous a donné.
Tim bu baz çiftinin haritasının dışdeğerini hesaplar mısın?
Tim, peux tu extrapoler un plan de ces paires?
Çok kolay.
TIM : Assez facilement.
Tim Conway tüm bölüm boyunca kendini öldürmeye çalışan adamı oynuyor.
Tim Conway joue un mec qui essaie de se tuer durant le show.
Neden bahsediyorsun ya? Hadi ya. Tim yani sonuçta.
De quoi parles-tu?
Haftalardır Tim'i görüyoruz.
Allez. C'est juste Tim. Nous le voyons depuis des semaines.
Tim'le samimisin hem.
Tu as de bons rapports avec Tim.
Tim'le sorun olmaz.
Tu seras bien avec Tim.
Tim, Charlie bugün gelemeyecek ama topluma kazanılman konusunda sana rehberlik edebileceğimden tamamen emin olabilirsin.
Donc, Tim. Charlie ne nous pas rejoindra pas aujourd'hui, mais vous devriez avoir pleinement confiance que je peux vous conseiller sur votre réhabilitation dans la société par moi même.
Bak Tim.
Regardez Tim.
Sus Tim.
Taisez-vous, Tim.
Hapishanedeyken aşırı gergindim. Bu yüzden birkaç bardak içtim ve Tim'le yiyiştim!
J'étais vraiment, vraiment nerveuse à la prison, alors j'ai bu quelques verres et...
Tamam, bekle, bekle.
Je l'ai fait avec Tim! Okay, attends, attends.
Mahkûm olan Tim değil hademe olan Tim, değil mi?
Pas Tim le prisonnier, tu veux dire Tim le concierge.
Tim diye bir hademe yok.
Il n'y a aucun Tim le concierge.
Çünkü mahkûm olan Tim ise, kliniği kapatırlar.
Car si c'est Tim le prisonnier, ils vont nous arrêter.
Geldiğin için sağ ol Tim.
Merci d'être venus, Tim.
Tim bu olay duyulursa, programımıza zarar verecek.
Tim, cela pourrait nuire à notre programme si cela se sait.
Tim Simon'ı tanıyor musun acaba?
Connaissez-vous un gars appelé Tim Simon?
İyi arkadaşımdır.
Tim un bon ami.
Jordan baştan çıkarıcı bir kadın ve kadınlar da Tim'in cazibesine dayanamıyor.
Jordan est tout à fait la séductrice et les femmes sont sans défense contre les charmes de Tim.
Tim ölmüş mü?
Tim est mort?
Ben biliyorum. Çünkü ona Tim'i öldürmesini söyledin.
Eh bien, je sais pourquoi. parce que tu lui as dit de tuer Tim.
Ona Tim'le konuşmasını söyledim.
Je lui ai dit de parler à Tim.
Tim Simon.
Tim Simon.
- Hayır. Tim, çok ciddi bir sorum var.
Tim, j'ai une question très sérieuse.
Son sınıfta bitirme tezimi, koşullu olasılık üzerine yazdım, Tim.
J'ai écris ma thèse de dernière année dur les probabilités conditionnelles.
Hileli bir madeni para kullanıyordun.
Tu utilises une pièce truquée. Tim?
- Hangi Tim?
- Tim qui? Dawkins.
- O Tim mi?
Il est ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]