Toplanın Çeviri Fransızca
1,680 parallel translation
Diğerleri, toplanın.
Les autres, vous rangez.
Tamam çocuklar, şimdi de sadece çocukların olduğu bir fotoğraf çekelim. Toplanın.
- Ok, les gens, on a seulement besoin d'une avec les enfants.
Hadi, toplayalım. Toplanın.
Mesdemoiselles, asseyez vous, regardons ça...
Toplanın.
Regroupez-vous.
Toplanın millet.
Bon, rassemblement!
Hey, geri gelin. Toplanın.
Hey, venez, venez, tous ensemble.
Eğer Kira'nın kararlarını destekliyorsanız, Sakura TV'de toplanın ve Kira için sesinizi yükseltin.
Que ceux qui se reconnaissent en Kira se réunissent maintenant devant Sakura TV. Faisons entendre notre voix à Kira.
Periler, toplanın.
Les fées, rassemblez-vous.
Pekala millet, toplanın.
Allez, tout le monde, approchez.
Tamam, hadi toplanın, toplanın!
Allez, on bouge, on bouge!
Tamam, kızlar.Toplanın. Bu kadar.
OK, les filles, rassemblez vous.
Peki çocuklar. Toplanın.
OK, venez les enfants.
Hey, millet, toplanın.
Hé, venez tous ici.
- Toplanın millet.
Tous autour de moi.
Şimdi hepiniz toplanın.
Venez tous ici.
Millet, bir saniye buraya toplanın.
Hum.. vous tous. Regroupez vous une seconde.
Toplanın millet.
Rassemblement autour du téléphone, tout le monde.
Toplanın, duyduğumuza göre eklerler ömre bedelmiş.
On dit que les éclairs au chocolat sont à tomber.
Hadi devam edin. Yarı sahada toplanın.
Rassemblez-vous!
" Toplanın millet, gelip ucube gösterisini izleyin.
Ne lui lancez pas de nourriture.
Toplanın. Bir dakika, mola.
Une minute de pause.
Haydi, toplanın!
Allez, venez tous ici!
Hey, buraya gelin. Toplanın haydi.
Allez, venez tous par ici!
Toplanın!
Regroupez-vous!
Tamam, hadi toplanın çocuklar.
Ok, on remballe, les gars.
Millet, toplanın.
Rassemblez-vous tout le monde.
Toplanın!
Rassemblement!
Toplanın.
Vous tous, rassemblement en rond.
Hadi gelin, toplanın, halka yapın.
Allez! Rassemblement!
Hey, toplanın.
Serrez-vous.
Toplanın.
Rassemblez-vous.
Toplanın dostum.
Bouge!
Toplanın parti insanları ve yere sağlam basın. Aklınızı başınızdan almak üzereyiz!
Approchez-vous les fêtards, Et accrochez-vous, on va vous éblouir!
Tamam millet, toplanın.
OK, rassemblez-vous par ici.
Toplanın bakalım.
On se rapproche.
Sevgili Veliler, kısa bir süre için burada toplanır mısınız?
Attention, les parents! Pourriez vous vous disposer en arc de cercle ici, pour un court instant?
Tecrübelerinden, Afrika antiloplarının geleceğini bilen timsahlar, heyecanlı bir beklentiyle toplanıyorlar.
Les crocodiles ont la mémoire de l'arrivée des gnous et s'assemblent pour les attendre.
Çünkü kendisi toplanıp taşınıyor.
Parce qu'il fait ses valises et s'en va.
Toplanın.
Le Dieu que nous servons est grand, il peut faire ce qu'il veut.
Damadın aşırı alkol aldığı karambole getirilmiş bir gerdekle beraber, düğün ganimeti toplanır.
C'est exactement ce que j'ai dit! "Pourquoi on fait ça?" J'ai dit : "j'en ai marre, je veux arrêter".
Herkes çatının diğer tarafında toplanıyordu.
Tout le monde se rassemblait de l'autre côté du toit.
Ayda bir kere, doktorlar olarak, yaptıklarımızın ölümlerde payı olup olmadığını tartışmak için toplanırız.
Une fois par mois, nous nous réunissons pour discuter de la façon dont notre comportement en tant que médecin a pu contribuer à ces décès.
Marul artık Güney Amerikanın tropikal orman topraklarında yetiştirilip, toplanıyor, ve buraya gönderiliyor.
Elle vient de la jungle déboisée de l'Amérique Latine. où les laitues poussent et où les ramasseurs de laitues font caca.
- Yani senin 16 yaşında Rory'yi terk etmenle, Sherry'nin, koca bir kadının toplanıp GG'yi terk etmesi aynı değil.
- Et? Et tu as laissé Rory quand tu avais 16 ans, ce n'est pas du tout la même chose que Sherry, une femme adulte, qui a fait ses valises en laissant G.G.
Kira kontratı imzalamamı mı istiyorsun? Burayı benden kiraladın. Ve burada son yaşadığında sene ortasında toplanıp gittin.
- C'est une sous-location, et la dernière fois, tu es partie en plein milieu de l'année.
Senato oylama için tekrar toplanır toplanmaz, Wallace Rainer'ın Yüksek Mahkemenin adalet dağıtıcısı olmasını onaylayacağım.
Dès que les auditions auront repris au Sénat, je voterai pour confirmer Wallace Rainer en tant que juge de la Cour Suprême.
Jeffrey Collins, Adli Komite yeniden toplanır toplanmaz,... Wallace Rainer lehine oy vereceğini belirtti,... başkanın komite için kendi adayıydı.
Jeffrey Collins a déclaré qu'aussitôt que le Comité Judiciaire sera re-convoqué, il votera pour confirmer Wallace Rainer, nommé par le Président à la Cour Suprême.
Balıklar burada toplanır. Çünkü volkan, besinleri yüzeye çıkmaya zorlayarak planktonların gelişmesini sağlar.
Les poissons s'entassent ici car le volcan force les substances nutritives à monter en surface, ce qui encourage la production du plancton.
Binlerce Müslüman Amerikalı toplanıp işlem yapılmaksızın gözaltına alındı.
Des milliers de musulmans américains ont été arrêtés et détenus sans aucun procès.
İş piyasasına girmek, yaşını biliyorsun... bu kızarmış ekmekler çorbanın ustunde toplanır,
Et vu le marché du travail et vous savez à son âge... Les croûtons qu'ils mettent sur la soupe... pas bon.
Tamam, toplanın beyler.
Approchez, messieurs.