Tür Çeviri Fransızca
24,676 parallel translation
Oliver bir tür büyülü ve gizemli bir tura çıkmak için ayrıldı ve o dönene kadar benim olduğum yerde kalmamı istiyor.
Oliver part ce soir pour le "Magical Mystery Tour", il veut que je reste là à ne rien faire jusqu'à ce qu'il revienne.
O da sık sık acil servise uğrayan bir kadın hakkında bir tür ipucu bulduğunu söyledi.
Donc il pense qu'il a une piste sur une femme qui vient beaucoup aux ugences dernièrement.
Sanırım HIVE ve Darhk arasında bir tür anlaşmazlık var.
Je pense qu'il y a quelques désaccords entre RUCHE et Darhk.
Karanlıkta savaşmanın tek yolu karanlığa teslim olmaktır ve ben o tür bir insan olmak istemiyorum artık.
Le seul moyen que je connaisse pour vaincre les ténèbres est d'être ces ténèbres, et je ne veux plus être ce type de personne désormais.
Ne tür bir savaşta olduğumu bilemiyorum.
Je ne sais pas quel genre de combat j'ai en moi.
Güney Wyoming'deki bir tür tamirhaneden görüntü.
C'est un garage dans le Wyoming.
Eğer bir tür şok dalgası yaratabilirse Hive insan ırkının önemli bir yüzdesine hastalık bulaştırabilir. Hepsini Daisy'nin tarif ettiği ilkel Nainsanlar'a çevirebilir.
S'il peut créer une sorte d'onde de choc, alors Hive peut potentiellement infecter une partie significative de la race humaine, les transformant en Inhumains Primitifs dominés dont Daisy parlait...
Bir tür kuyrukluyıldız falan galiba.
Je pense c'est un comète ou autre chose.
O tür bir mahalle burası.
C'est ce type de voisinage.
Bu tür satışlar hızlıca yapılır.
Ces enchères sont organisées à la va-vite.
Bu tür şeyleri hiç sevmediğimi, söylemeliyim.
Je dois dire, je n'ai jamais aimé les activités de plein air.
Bu tür insanlar ilgilerinin açığa çıkmasını sevmezler.
Les gens dans cette foule n'aiment pas toujours faire de la publicité pour leur passe-temps.
Ne tür bir güç?
Quelle sorte de pouvoir?
Bu tür şeylerle ne sıklıkta karşılaşıyorsunuz?
Tous les combien faire vous négociez avec truc comme ceci?
Ne tür eşcinselsiniz?
Vous êtes des gays comment?
- Ne tür tehditler?
Quelles genres?
Bunun bir tür uzun ve kısa hali.
Je te fais la version courte.
Ama bu tür durumlarda, önerilir.
Dans ce genre de cas, c'est recommandé.
Yoksa, bu tür testler için şehir klinikleriyle temasta olmanıza emin olmak isterim.
Sinon, je peux vous mettre en relation avec la clinique pour ces tests.
- Bir tür elektrik kesintisi.
Une surtension.
Annem bu tür yerlere girip çıkardı hep, o yüzden işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum.
Ma mère a souvent fréquenté ce genre d'endroits. Je sais comment vous fonctionnez.
Bu yüzden hazırlıklıyım herhangi birinden gelecek her tür kötülüğe.
C'est pourquoi je m'attends à toutes sortes de bassesses de la part de n'importe qui.
Benimle çok çok bu tür şeyler paylaşıyor işte.
Vous voyez, ce genre de choses. Il ne me dit rien de plus significatif.
McGee, bir tür hız makinesi inşa etmişti. Makinaya doğru koşup tekrar geleceğe gitti.
McGee lui a construit une sorte de machine de vitesse et il a couru dedans et a été renvoyé dans le future.
- Zaman Radyofarı yapıyorum. Dalgagüdücü'nün kuantum imzasıyla eşleşen bir tür aktarıcı yani. Kısacası yalnızca takımın görebileceği radyo dalgalı güvenlik duvarı oluşturuyor.
Je fabrique une balise temporelle... un transpondeur qui correspond à la signature quantique du Waverider, en créant en gros un firewall d'onde radio que seuls les nôtres pourra voir.
- Ne tür bir hediye bu!
T'appelles ça un cadeau?
Ne tür bir fotoğraf?
Quelle photo?
Ne tür fotoğraflar bunlar?
Et puis c'est quoi comme photo?
Böyle diyorum, çünkü benim o tür meraklarım yok, sen de biliyorsun.
Je le dis seulement... parce que j'ai d'autres préférences et tu le sais.
Nagazaki'de bir yerlerde bir tür hapishanedeydim.
Je suis dans... Un genre de prison, quelque part à Nagasaki.
Bu tür şeylere sık sık gittiğimi ve burada olmak isteyen bir sürü erkekle tanıştığımı hissediyorum.
Je participe souvent à ce genre de réunion, et j'ai rencontré beaucoup de gens qui voulaient y venir.
Bir amacın her tür insana ihtiyacı vardır Katie.
Une cause a besoin de toutes sortes de personnes, Katie.
Bugün bana ne tür bir canavar olduğumu hatırlattın ve bunu daha önce yapmadığım için çok üzgünüm.
Tu m'as fait comprendre aujourd'hui quel monstre je suis, et je suis désolé de ne pas avoir fait ça plus tôt.
Bir tür gizliliği öğrendiğimiz bir aşamaydı.
Dans laquelle nous avons été forcés d'apprendre une nouvelle sorte de ruse.
Bu tür şeyler benim şehrimde işe yaramaz.
Tu vois, ce genre de choses ne se déroulera pas dans ma ville.
I yerleşmek istiyorum tür gibi görünüyorsun. Bazı çaput orijinal model için?
Ai-je l'air du genre à tout arranger pour une version médiocre d'un Original?
Gördün mü? Çok ama çok uzun süredir.. .. bu tür eşyaları biriktiriyordum.
Vous voyez, j'ai stockage ces articles pour un long, long moment.
- Ne tür bir arabası vardı?
- Quelle voiture?
- Yoksa bir tür oyun mu?
Ou... Est-ce un jeu?
Bu tür şeylere hakim olmadığı için ona da göz kulak olmalısın.
Et à lui aussi, parce que c'est nouveau pour lui tout ça.
Buradakiler dağ hakkında her tür masalı anlatıyorlar.
Les gens d'ici... Ils racontent des tas d'histoires sur la montagne.
Bir tür mesaj mı?
Une sorte de message?
Bu tür bir ilgi mi istiyorsun?
Tu veux ce type d'attention?
Ne tür bir seks oldu?
Quel genre de sexe était-ce?
Her tür dansı severim.
J'adore tous les genres de danse. Je sais faire du hip-hop.
Bir tür rol yapma. Çok popüler.
C'est une forme de jeu de rôle.
Bir tür şefkat gösterisi.
Une forme d'affection.
Bence maskotluk da bir tür hayır işi.
Faire la mascotte, pour moi, c'est rendre aux autres aussi.
Bu tür soruşturmalar oldukça üzücü sonuçlar doğurabiliyor. Aynı şekilde hiçbir suçu olmayan kızınız için de üzücü olabilir.
L'enquête pourrait être très déplaisante, surtout pour votre fille qui n'y est pour rien.
Beni bu tür şeylerle ilgili bilgilendirmeniz gerekiyor.
Vous devez m'informer.
Ne tür insanlar olduğumuzu anlamadın herhalde.
Clairement, tu n'as pas été très attentive.