Ucuyorum Çeviri Fransızca
586 parallel translation
Bu gece uçuyorum efendim.
Je reprends l'avion ce soir.
450 metrede doğuya uçuyorum.
Je vole à 450 m plein est.
- Hala uçuyorum.
- Je vole toujours.
İki aydır körlemesine uçuyorum.
Je pilote en aveugle depuis deux mois.
Ben havalarda uçuyorum.
Moi, je délire...
Duyduguma göre sizin için uçuyorum beyler.
C'est donc pour vous que je vais piloter.
- Hala uçuyorum, sizin sayenizde degil.
- Toujours pilote. Pas grâce à vous.
Bende uçuyorum, ama bu konuda sïkïcï degilim.
Moi aussi, je vole, mais je n'ennuie pas les autres avec ça.
- Keyfin yerinde. - Evet, uçuyorum.
- Tu es de bonne humeur.
- Yarın evime uçuyorum.
Oui. Je prends l'avion demain.
Bu gece Paris'e uçuyorum, Harry.
Je rentre à Paris ce soir, Harry.
Kara üzerinde uçuyorum.
J'ai les pieds au sec.
Yarın Havana'ya uçuyorum.
Demain, je vais à La Havane.
- Sevinçten uçmalısın. - Uçuyorum.
- Tu devrais trépigner de joie.
- Uçuyorum. Senin bahçeden gelmeni beklemiyordum.
Pourquoi arriviez-vous du jardin?
Bir saat içinde Londra'ya uçuyorum.
Je pars pour Londres dans l'heure.
Bakın, göstereyim. Olmaz, ben Richmond'a uçuyorum.
Je prends l'avion pour Richmond.
Bu benim son şansım. Bu öğleden sonra Paris'e uçuyorum.
Je prends l'avion pour Paris cet après-midi.
Ne kadar zamandır uçuyorum ki?
J'y peux rien! Depuis quand je pilote?
batıya uçuyorum ve cömert kalbimde uçuşum dünyaya hükmeden kötülüğüne sahip oluyor.
Je vole vers l'Occident et mon vol absorbe dans mon coeur généreux le mal qui domine le monde,
batıya uçuyorum ve geçişim basit bir tarlakuşu'nunki gibidir mayısın geleceğini ilan ederek.
Je vole vers l'Occident et mon passage est comme celui d'une simple hirondelle qui annonce que le mai arrive irrémédiablement,
Batıya uçuyorum, ve hayatım barışça göği işgal eden bir düşman gibidir.
Je vole vers l'Occident et ma vie est tel qu'un ennemi qui envahit pacifiquement le ciel,
Mutluluktan uçuyorum!
Je suis folle de joie!
Ama bilmeni isterim ki uzun zamandır uçuyorum ve bundan daha iyi kıyafetlerim oldu.
Mais je veux vous dire que je pilote depuis longtemps... et que j'ai volé pour de grandes compagnies.
3000 km'den uçuyorum.
Je vole à 10000 pieds.
Çabucak kaçıyor, uçuyorum
Je flotte dans mes rêves
Uçuyorum!
Je vole!
Arkhip, uçuyorum!
Arkhip! Je vole!
- İyi. 11'de Paris'e uçuyorum.
Je m'envole pour Paris à 11 h, alors...
Bu akşam New York'a yarın da İsviçre'ye uçuyorum.
Voyez, je dois m'envoler pour New York, ce soir... et puis pour la Suisse, demain soir.
Hemen uçuyorum!
C'est sur! J'y vole!
Uçuyorum.
Oh, mais je vole!
Uçuyorum.
Je vole.
Ayağa kalkıyorum, ve size doğru uçuyorum.
Puis je me levais et je flottais vers vous.
- Uçuyorum!
- Je vole!
Hayır, Jane. Ben sadece çöl üzerinde uçuyorum. Tatiller için kullanacağımız evimize bakmak için.
Non, Jane, je survole seulement le désert pour regarder notre nouvelle résidence de vacances
Nereye uçuyorum?
Je vole où?
- Bu gece Cenevre'ye uçuyorum.
Je pars à Genève ce soir.
Bu gecelik buradayım. Sabah Sydney'e uçuyorum.
Oui, je n'y passe qu'une nuit, demain je prends l'avion pour Sydney.
Tobruk'a uçuyorum, ve siz de benimle gelip bu tarafın işine el atıyorsunuz.
Je vais à Tobrouk, et vous venez avec moi pour m'aider dans cette affaire.
Uçuyorum!
Je vole.
Uçuyorum.
Je flotte.
Havalarda uçuyorum çünkü 16'sındasın sen.
On se sent si bien à 16 ans.
Yakin'le birlikte Gagry'e uçuyorum.
Je vole à Gagra! Avec Yakin lui-même!
Yarın Pittsburgh'a uçuyorum.
Je vais demain à Pittsburgh.
Hikâyeyi Almanya'da bitiririm. Bugün oraya uçuyorum.
Je terminerai l'histoire en Allemagne.
Yıldız gibi göklerde uçuyorum
Je vole plus haut que les étoiles dans le ciel
32 yaşımdayım, 20 yaşımdan beri uçuyorum ve yakında evleniyorum. Evet, evleniyorum.
J'ai 32 ans, je vole depuis que j'ai 20 ans et je vais me marier.
20 dakikadır radar seviyesinin altında uçuyorum ve bu da yeterince uzun.
Je suis sous le radar depuis 20 minutes. C'est beaucoup trop.
Uçuyorum!
- C'est trop haut, je vais tomber.
Hafta sonları ona uçuyorum.
Je voudrais une interview.