English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Umalım

Umalım Çeviri Fransızca

1,785 parallel translation
Babamın iyiliği için, bunun da öyle bir zaman olduğunu umalım.
J'espère que ce sera le cas pour mon père.
- Çok geç kalmadığımızı umalım.
Espérons qu'il n'est pas trop tard.
Seni bir an evvel ayakta ve işinin başında görmeyi umalım, Sam.
J'espère bien qu'on va vite te revoir sur pied, Sam.
Umalım da öyle olmasın.
J'espère que ce n'est pas le cas.
- Evet, öyle umalım.
- Oui, espérons-le.
Pekala, şimdi Ronon ve Yarbay Sheppard'ın kendi üzerlerine düşeni yaptığını umalım. Tamam.
Espérons juste que le colonel Sheppard et Ronon on mené à bien leur part de la mission.
Umalım ki devam etsinler.
Espérons qu'ils continuent.
Umalım da amcan işini iyi yapsın.
Alors espérons juste qu'il fasse son travail.
Umalım ki, halk eğitim merkezinde herkese yetecek kadar sandalye olsun.
Assurons-nous aussi que nous avons assez de sièges dans la salle pour tout le monde.
Ve umalım ki şu Adamson denen adam seni rahat bıraksın.
Et espérons que cet Adamson vous laisse tranquille.
Umalım da gişeye de yansısın.
Espérons qu'il en sera de même au box-office.
Karaciğer nakli gerekiyor, yapabileceğimiz... Umalım ki zamanında bir karaciğer bulsun.
Maintenant, elle a besoin d'un nouveau foie, on doit juste... espérer qu'elle le reçoive à temps.
Umalım ki sakladıklarını önce polisler bulmadılar.
Quoi qu'ils aient eu, espérons que les flics ne l'aient pas trouvé.
Umalım ki metal dostumuz bulmadı.
Espérons que notre ami en métal ne l'ait pas trouvé.
Onu bir süre burada bekleyebiliriz ve umalım ki o şeyler kapıyı geçemesin.
On pourrait attendre un peu ici et espérer que ces trucs ne franchissent pas la porte.
Umalım ki, o da bizi kardeşinin tutulduğu yere götürsün.
Avec un peu de chance, il nous mènera jusqu'à ta soeur.
Umalım ki asla kullanmayı öğrenmesin.
Espérons qu'on ne le saura jamais.
Umalım ki bebeğimiz doğsun ve Luckys'i sevsin.
Et espérons que quand ce bébé arrivera, il aimera les Lucky.
Umalım da evde birileri olsun.
Espérons que la maison de quelqu'un.
Umalım da bizim sonumuz böyle olmasın!
Espérons que l'on ne subisse pas le même sort.
Eğer burada yoksa, o zaman umalım da olsun ve çabuk bulalım.
Si elle n'est pas ici, alors... Espérons qu'elle y soit et qu'on la trouve vite.
Umalım da özverimiz zamanında olmuş olsun.
Espérons qu'on arrivera à temps.
- İşe yaramasını umalım.
- J'espère que ça va fonctionner.
Öyle olmasını umalım..
Espérons-le.
sadece umalım da, Mongo'da ki baseball gibi...
Espérons qu'ils aiment le base-ball sur Mongo.
Kanını test edelim ve umalım ki, iyimser yaklaşımın yerinde olmuş olsun.
On va faire circuler son sang en espérant que votre brillant optimisme n'est pas déplacé.
Umalım ve dua edelim de baban 1980'de onu düşürsün.
Amen, frère. Prions pour que ton papa le vire en 1980.
Bu müthiş bir fikir. Umalım da iş bu noktaya gelmesin.
Très original, pourvu qu'on n'en vienne pas à ça.
Şok ağı hazır. Umalım ki işe yarasın.
Espérons que ça marche.
- Aşağıda olduklarını umalım.
- Espérons qu'ils soient en bas.
Umalım da...
- En bagnole, on en a...
Umalım da içlerinde tanıdığım insanlar olmasın.
- Tant que je ne connais personne.
- Umalım da onun peşine düşmüş olmasın. - Niye?
J'espère juste que ce n'est pas lui.
Umalım ki, Taş Devrinde ambulans peşine düşen avukatlardan pek olmasın.
Espérons que l'homme préhistorique ne va pas nous poursuivre.
- Umalım da dost canlısı olsunlar.
Espérons qu'ils sont amicaux.
- Umalım da öyle olsun.
- Espérons.
Umalım da, çamaşırhaneye gidecek zaman bulamamış olsun.
Avec un peu de chance, il n'a pas fait sa lessive.
Şimdi umalım ki bu işe yarasın.
Prions le Ciel que ça fonctionne.
Eh, öyle umalım.
Oui, espérons.
Öyle olduğunu umalım, en azından onlar üzerinde biraz da olsa yaptırımımız var.
Il faut l'espérer. Au moins, on peut négocier avec eux.
- Umalım da varoşları sevmiyor olsunlar.
Espérons que ça ne soit pas en banlieue.
Öyle olmayacağını umalım.
On espère que ça ne soit pas le cas.
Umalım da sadece bağlantı kurmuyor olsunlar.
Espérons que ce ne soit que ça.
Umalım da öyle olsun.
Espérons-le.
Umalım da balon testi pozitif çıksın. Yoksa daha fazla "Bay Kibar Adam" olmaz.
Espérons que l'épreuve soit positive, ou c'est la fin de M. Gentil.
Umalım ki söyleyeceğiniz şeyler dünyanızı yok etmesin.
Espérons que ce que vous diffuserez ne détruira pas le monde.
Sonunun Marx'a benzememesini umalım.
- Pourvu que ça soit pas comme Marx.
Yanıtlayacağını umalım.
Espérons qu'on en ait.
Öyle umalım.
Espérons-le.
Umalım da öyle olsun.
Espérons qu'il soit à la hauteur.
O zaman, bu sefer bir erkek olmasını umalım, ne dersin?
Alors, souhaitons que celui-ci soit un garçon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]