English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Umalım ki

Umalım ki Çeviri Fransızca

285 parallel translation
- Hayır, umalım ki değildir.
- ll n'est pas trop tard? - Non.
Umalım ki onu tekrar iyileştirebilesin.
Et espérons que vous saurez la guérir.
Umalım ki öyledir. İnşallah öyledir.
Espérons-le Pour lui, en tout cas!
İletişim kuramazsak, umalım ki uçakla bizi arasınlar.
Si on nous cherche, il faudra communiquer.
- Umalım ki olmasın
De la soupe.
- Umalım ki barut ve tüfekler olsun. Belkide o hızlı dolan tüfeklerden gönderirler.
Espérons que ce soit les fusils et pas une nouvelle tondeuse à gazon!
Umalım ki bizim yerimize atları takip etsinler.
Espérons qu'ils poursuivent le cheval.
Hala o yeşil eşarbı giyiyor. Umalım ki ona şans getirsin.
Espérons qu'elle va lui porter chance.
Umalım ki, iyi bir sabah olsun, Nino.
Espérons que la journée soit belle, Nino.
Umalım ki editör yazını okuyana kadar gitmeyesin.
Espérons que le rédacteur en chef lira votre article avant.
- Umalım ki öyle olsun.
J'espère.
Umalım ki bunu tartışacak zamanımız olsun.
J'espère que nous aurons le temps d'en discuter.
Umalım ki babasına benziyordur. Saf ve basit Simon...
Espérons qu'il a grandi comme son père- - pur et simple.
Umalım ki bu yeniden kavuşma demek olsun.
Espérons que c'est une réunion.
Umalım ki, onun Kaja'sı en az benim kadar iyi bir aile babası olsun.
A quoi ressemble son ami, M. Kaja? J'espère qu'il sera très famille, comme moi.
Umalım ki tavsiyelerim bu kadar çok güvene lâyık olur.
Espérons que mes conseils sont dignes d'une si grande confiance.
Evet. Umalım ki onlar da kendilerini aynı şeye hazırlamış olmasın.
Espérons seulement qu'ils ne nourrissent pas les mêmes ambitions.
Umalım ki, birazı "bulaşır", deyim yerindeyse.
Espérons qu'elles déteindront.
Umalım ki bu anlık duraklamalar alışkanlığa dönüşmez.
Espérons que ces défaillances ne deviennent pas une habitude.
İkinizin de hayatı için umalım ki bakabiliyor olsun.
Espérons pour vous deux qu'elle en est toujours capable.
Umalım ki Pepe yeterince yakıt koymuştur.
J'espère que Pepe a mis assez de fuel.
Umalım ki başka talihsizliklerle karşılaşmayın Kaptan.
Espérons donc, capitaine, qu'il n'y aura pas d'autres incidents.
Umalım ki çabuk başarsın.
En supposant qu'il réussisse très vite.
- Umalım ki öyle olsun, Billy.
- Espérons-le, Billy.
Bu ayakkabılarla sağlam durmak zor olacak bu yüzden umalım ki Alman binbaşı bize tam takım spor kıyafeti temin edebilsin.
Ce sera dur de se préparer avec ces bottes. Espérons que le major nous fournira un bon équipement.
Umalım ki bu ayrı bir dava olsun.
Espérons que c'était un cas isolé.
Umalım ki, bu proje bir patlama ile sona ermesin.
Espérons que le projet ne parte pas en fumée.
Umalım ki asla gerçeğini kullanmak zorunda kalmayız.
Espérons qu'on n'aura jamais à utiliser les vraies.
Eğer bu kadar büyükse, umalım ki suratınızda patlamaz.
Eh bien, si c'est si important, espérons que ça ne vous explose pas à la figure.
Umalım ki dolaşmaya çıkmış olsun.
J'espère qu'elle s'est simplement perdue.
Umalım ki ceza sistemimiz zavallıyı ıslah eder. Teşekkürler memur bey.
Espérons que le système pénal réhabilitera ce misérable.
Can yeleğine biraz hava verelim, bot da şişsin... umalım ki.
Et un peu d'air dans le gilet de sauvetage. Le bateau va gonfler, j'espère.
Umalım ki işler o noktaya gitmesin Albayım.
- Espérons ne pas devoir en arriver là.
Umalım ki Başmüfettiş, bu denli gurur duyduğunuz adli bilimler, dedektiflerin görevini tüm öğeleriyle devralmasın. Umalım ki dostluk hala önemli bir yer tutuyor olsun. Değil mi?
Espérons, inspecteur, que les progrès de la recherche dont vous êtes si fier n'effacent pas tous les aspects de notre travail sur le terrain, et que la camaraderie jouera toujours un rôle essentiel.
Umalım ki sonuncusu olsun.
Puisse-t-elle être la dernière.
Umalım ki...
Espérons...
Umalım ki işe yarasınlar.
Espérons que ça marchera.
Torpidoları tekrar programlayın Bay Worf, ama umalım ki onları kullanmayalım.
Reprogrammez les torpilles. J'espère qu'on ne les utilisera pas.
Adalet dediğin buysa eğer umalım ki, Fransız topları, İngilizleri bir an evvel Amerika'dan kapı dışarı etsin, bu insanlar da rahata ersin.
Si c'est la justice, alors plus vite les Français chasseront l'armée anglaise, le mieux ce sera pour le peuple d'ici.
Umalım ki vericisinin ayak izlerini takip etmesin.
Espérons qu'il ne suivra pas les traces de son donneur.
Umalım ki öyle olur.
Je l'espère.
Umalım ki, bu sonuncu olsun.
Faisons en sorte que ce ne soit pas la dernière.
- Umalım ki rüzgar onunla olsun.
- Le vent soit avec lui!
Umalım ki nabzı yine durmasın.
Pourvu qu'il ne retombe pas en fibrillation.
Umalım ki bir bakım evi kabul etsin veya annesi gelsin.
On essaie de le placer quelque part et on attend que sa mère arrive.
Umalım ki Pazar günü verilecek olan alarmda farklı olsun efendim.
Espérons que dimanche, ce sera mieux.
Umalım ki, önce biz buluruz onu.
Alors, espérons que nous la trouverons avant.
" Umalım ve dua edelim ki senaryoyu satsın.
" Prions pour qu'il le vende.
Umalım ki, öyle olsun.
- Rien, je l'espère.
Umalım ki en az 80 kere alsın.
Espérons que ça souffle fort.
- Umalım ki, yumuşak bir şeyin üzerine inelim!
Je me crashe et puis je dirai que mes tympans ont pété. Essayez d'vous poser sur du mou!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]