English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Uzman

Uzman Çeviri Fransızca

9,225 parallel translation
Pekala kahve uzmanı..... eğer benim yerimde olsaydın, kalır mıydın yoksa gider miydin?
Si tu étais moi, tu resterais ou tu partirais?
Üç eyalet bölgesindeki en iyi organ nakli uzmanıydınız ama şimdi birinci sınıf öğrencileriyle kurbağa kesiyorsunuz.
Vous étiez le meilleur chirurgien transplanteur de la côte et vous disséquez des grenouilles avec des premières années.
- Beyin yıkama uzmanı buldun mu?
- Tu as un expert en lavage de cerveau?
Evet.Mortgage uzmanımıza göre biz kesin sonuçuz.
Notre hypothécaire a dit que c'était du tout cuit.
Elbette saçınızı yaptırırken ya da dişçide beklerken çok dergi okumuşsunuzdur anlıyorum ama bu onları üretmek konusunda uzman olduğunuzu göstermiyor.
Bien sûr que vous avez lu bien des magazines chez le coiffeur ou le dentiste, ça ne fait pas de vous une experte sur la façon de les produire!
Bunu ancak bir gemoloji uzmanı söyleyebilir.
Eh bien, il n'y a qu'un expert en gemmologie qui pourrait dire ça.
Jo, polis olarak uzman görüşünü almak istiyorum.
Jo, j'ai besoin de votre expertise.
Neyse ki bu alanda uzman olan bir arkadaşım var.
Vraiment? Vous savez, par chance, j'ai un ami qui est un expert en la matière.
Az biraz uzman sayılırım.
Je suis en quelques sortes un expert.
Bu yüzden uzman olduğunu söyledi demek.
C'est pourquoi il disait être un expert.
Bir uzman gözünden baksak iyi olurdu.
Un expert serait le bienvenu.
Uzman görüşümü duymak ister misin?
Tu veux mon opinion d'experte?
Ben neredeyse uzman sayılırım.
Je suis presque un expert.
Gerçek uzmanı tercih ederim.
Je préfère un vrai expert.
Bir işkence uzmanı, gerçek bir sadistti.
Un expert en torture, un vrai sadique...
Ve onun arkasında duran bir uzman ispatı koyduğum zaman, savunma beni yere serecek, çünkü laboravutarımız ifşa olmuş.
Et quand j'appelerai un expert à la barre pour certifier cela, la défense me fera taire car notre labo a été compromis.
Beyefendi gibi davranma sanatında uzmanım.
Je suis doué dans l'art d'être un gentleman.
Trende üniversite başvurularında uzmanlaşmış bir bilgisayar uzmanı var mı?
Est-ce qu'il y a un informaticien dans ce train qui est spécialisé dans les applications à la fac?
Hemen başlayacağız. Erkeklikte uzman biriyle konuşuyorsunuz.
Eh bien il se trouve que vous parlez à un professeur de l'art de la virilité
Bomba uzmanı içerideyken bir patlama oldu.
Un démineur, il a été pris dans l'explosion.
Uyuşturucu ve bağımlılık uzmanıyım.
Je suis un spécialiste des drogues et de l'addiction.
Adı geçen bilgi işlem uzmanına vermek için yirmi dolar.
Juste 20 dollars pour l'expert informatique.
Olumune dair olan arastirmam beni FBI'a yoneltti. Burada da Deep Web'de saklanan ve hiç hayal etmedigimiz sekiide hayatimiza sizan... bu yeni tur suclularla savaşan uzman bir ekibe katildim Yüzü olmayan... Adi olmayan... cihazlanmizda cirit atan suclular, sadece birtuş uzaktalar.
Mon enquête sur sa mort m'a menée au FBI, où j'ai rejoint une équipe de cyber experts pour mener une guerre contre une nouvelle espèce de criminels se cachant dans les profondeurs du Web... infiltrant nos vies de manières que nous n'imaginons pas... sans visages... sans noms... rôdant dans nos dispositifs,
Son kurbanı, biyoteknoloji alanında uzman, gösterişli risk sermayedarı Declan Salinger.
Sa dernière victime s'appelait Declan Salinger, un capital-risqueur brillant, spécialisé dans les biotechnologies.
Bu konuların uzmanı değilim ama çok acayip bir şeyler olduğu aşikar...
Je ne suis pas expert en droit, mais il est clair - que c'est ridicule.
Lakin ben sayı uzmanı değilim.
Mais je ne suis pas abaciste, mmh?
Ağınızı paramparça edip, adamımızı ortaya çıkaracak temiz ve uzman bir ekip.
Une équipe fédéral et professionnelle viendra sécuriser le réseau et interroger vos hommes.
Tarif ettiğiniz şeye göre, bir grup arıyor olmalısınız en az 3 kişi. Bir hacker, bir sahteci ve otomobil bilgisayar uzmanı.
Selon votre description, vous devriez chercher une bande d'au moins trois personnes, un hacker, un falsificateur, et un expert en informatique.
Onu pediyatri uzmanı, Dr. Fulton'a getirdim.
Je l'ai emmené chez le pédiatre, le Dr Fulton.
Hayatını bir terapi uzmanına veya rahibe görünmesi lazım. Milyonlarca CD'de olmasına gerek yok. Böyle olunca çocuklar kendilerini bununla bağdaştırıp bu adamın hayatının trajedisiyle hayatlarındaki çaresizliği ve umutsuzluğu daha çok görüyorlar.
Eh bien, il devrait parler à un thérapeute ou à un pasteur, pas s'exprimer sur des millions de CD auxquels des gosses vont d'identifier et qui seront encore plus désespérés par la vie tragique de cet homme.
Sen söyle profil uzmanı.
À toi de me le dire, profileur.
Profil uzmanı.
Profileur.
Dışarıdan bir uzman doktor getirilmiş ve Ray'in değerlendirmesini onaylamış.
Un spécialiste extérieur a été amené et a procédé à l'évaluation de Ray.
Herhangi bir uzman doktor onu değerlendirebilir ve salınması için uygun bulabilir.
N'importe quel spécialiste aurait pu venir et l'évaluer, et estimer qu'il était prêt à sortir.
Perry'nin uzman doktoru görünüşe göre acil durum evraklarını doldurmuş.
Le spécialiste de Perry a rempli une motion d'urgence.
- Frieder doğum uzmanı mı?
Frieder, c'est le gynéco?
Bana psikotik bozukluklar konusunda uzman birini tavsiye etti.
Elle m'a adressé à un mec spécialisé en troubles psychotiques.
Pediyatri uzmanı değilim.
Je ne suis pas pédiatre.
Takımınızda uzman hackerlar var.
Ton équipe est composé de hackers reconnus.
Yıkıcı tutkulu ilişkiler üzerinde uzmanım.
- Je suis spécialisée dans les relations passionnelles et destructrices.
Tutkulu, yıkıcı ilişkilerde uzman haline geldim.
"Je me spécialise dans de passionnelles relations destructrices."
Tutkulu, yıkıcı ilişkilerde uzman haline geldim.
"Je me spécialise dans des relations passionnelles et destructrices."
Dalgıç, Bomba imha uzmanı ve bir çok konuda uzman bir teknisyen.
Un plongeur, un expert en explosif, et un stratège.
Uzman dalgıç ve istihbarat uzmanı.
Plongeuse-experte et opérateur-renseignement.
Aşı üretimi ve genetik mühendislik konusunda uzmanım.
Je suis un expert en fabrication de vaccins et un ingénieur en génétique.
Uzman olan sensin.
Vous êtes le plus qualifié.
Terry'i bugün uzman doktora götürdüm.
J'ai emmené Terry voir un spécialiste.
İşi uzmanından öğrendim.
Oh, je scolarisé au niveau du genou du maître.
Pervasız davranışlar konusunda mı uzman?
C'est un expert en insouciance?
- Sahte kimlik uzmanı falan mısın sen?
Un expert en fausses cartes?
Haydi ama, sahte kimlik uzmanı olan sensin.
Allez. C'est vous l'expert en fausses cartes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]