Vampires Çeviri Fransızca
3,561 parallel translation
Evet birlikte avladığımız vampirler, bir yuva.
- Oui. Les mêmes vampires que nous chassons. Un nid.
Futbol antrenmanından ve yemek satışından sonra vampir kafası kesmeye mi gidiyorlar?
Après l'entraînement de foot, et la vente de cookies, ils décapitent des vampires?
Vampirler hayatları için yalvarmazlar, saldırırlar.
Les vampires ne supplient pas, ils attaquent.
Buradaki mavi minibüs yeni vampirler yapıyor ve çocukların kolayca öldürmesi için ortalığa salıyor.
Camionnette bleue crée de nouveaux vampires, et en fait des cibles faciles pour vous.
Sahte vampirler bizi eğitmek ve kafamızı yalanlarla doldurmak için miydi?
Ces faux vampires étaient faits pour nous entraîner, nous berner?
Ve Klaus ise, vampir öldürme yolculuğu için onu almak istiyor.
Et Klaus veut l'emmener à un voyage pour tuer des vampires.
Eğer Jeremy Kol'u öldürürse onun dönüştürdüğü her vampir ölecektir. Ki hepsinin dönüştürdüğü vampirlerden bahsetmiyorum bile.
Si Jeremy tue koi, tous les vampires qu'il a engendrés sans mentionner ceux qu'ils ont engendrés, vont mourir
Yapamayacağını biliyorum çünkü vampirler hançeri kullanamazlar ama Matt yapabilir.
Je sais que tu peux pas car les vampires ne peuvent pas utiliser la dague, mais Matt peut.
Ve sonrasında, bir bar dolusu bar kuşunu katletsin diye vampire dönüştürdüğümde onları Kol'un öldürmesine izin verdin.
Et puis quand j'ai transformé une salle pleine de piliers de bar en vampires pour qu'il les abatte, tu as laissé Kol les tuer.
Yoksa sen de şu yazar vampirlerinden biri misin?
Ou tu fais partie d'une de ces Mary Sue vampires?
Vampirler için kıytırık bir tedaviyi de umursamıyorum.
Je me fiche d'un remède à la con pour les vampires, aussi.
Vampirler için kıytırık bir tedaviyi de umursamıyorum.
Je me fous de ce foutu remède pour les vampires.
Hayatım boyunca vampir öldürdüm.
J'ai tué des vampires toute ma vie.
Nasıl oluyor da bu dünyadaki tüm vampirleri tedavi edecek şey oluyor?
Comment est-ce censé guérir tous les vampires du monde.
Colorado'da vampir yuvalarını takip ediyordum.
Je traquais des repaires de vampires dans le Colorado.
Vampir izin vermiyor.
Les vampires l'interdisent.
Arkasında da vampir ceset sürüsü bıraktı.
Il a laissé une traînée de vampires morts dans son sillage.
- Vampirler üreyemez. - Ama kurt adamlar üreyebilir.
- Les vampires ne peuvent pas procréer.
Artık bu şehri vampirler yönetiyor.
Les vampires contrôlent la ville maintenant.
Vampir iş yerlerini kapatma emrini iptal edeceksin.
Vous allez lever votre ordre de fermeture des commerces de vampires.
Hepsini hissedebiliyorum. Tüm vampirlerin acısını hissediyorum.
Je peux tous les sentir, leurs souffrances, tous les vampires.
" Vali Burrell'in emrine göre vampirlerin...
" Gouverneur Burrell a décrété que les vampires...
Vampirler.
Les vampires.
Tutukladıkları vampirleri hapse tıkmıyorlar.
Les vampires qu'ils capturent, ils ne sont pas mis en prison
Amerikan Vampir Cemiyeti'nin konuşmacısıyım.
Je suis le porte parole de la LVA ( La ligue des Vampires Américains ).
Beni salmazsanız vampirler haddinizi bildirir.
Si vous ne me relâchez pas, vous aurez des tas de vampires à vos trousses.
Orada kulağıma kötü kötü şeyler fısıldıyorlardı. Vampirleri öldürmeye teşvik ediyorlardı. Maçtan önce cesaret konuşması yapar gibi.
Juste ici, murmurant de toutes sortes de trucs haineux dans mon oreille, m'encourageant à tuer les vampires, comme s'ils me donnaient une sorte de discours d'encouragement d'avant-match.
Notta bunun saf vampir öldüren bir güç olduğu yazıyor.
Memo disait que c'est un pur produit contre les vampires.
Otelde gece boyu camlarımızı çizen vampirler var.
Il y a des vampires qui grattent aux fenêtres de notre motel toute la nuit.
Öğrendiklerinde vampirlere yaptıklarının aynısını bize yapmayacaklarını sanıyorsan sandığımdan daha salak bir sürtüksün demektir.
Et quand ça sera le cas, si tu penses qu'ils ne nous feront pas ce qu'ils font aux vampires, alors tu es encore plus conne que ce que je pensais.
Şu garip zamanlarda çocuklarını vampirlerden korumak istemiyor musun?
Tu veux apprendre à protéger tes enfants des vampires pendant ces temps étranges ou non?
Vampirlerle bir sorunun olmadığını hakkında beni böyle ikna etmeye mi çalışıyorsun?
Est-ce ta façon d'essayer de me convaincre que tu n'as pas problèmes avec les vampires?
Tanrı'nın vampir ırkını yok ederek insanlığı kurtaracağı ana planı.
Le plan de Dieu pour sauver la race humaine en éradicant celle des vampires.
Hayır, biz VBC'deniz. Vampir Birliği Cemiyeti.
Non, nous sommes VUS, l'Unité de la Société des Vampires.
Vampirleri yaşadıkları yerde sikeyim.
J'emmerde les vampires où qu'ils soient.
İnsanlar, vampirler ve diğer doğaüstü yaratıklar ittifakı.
Une coalition d'humains et de vampires et d'autres surnaturels.
Bu aralar kadınlar vampirlere takmış haldeler.
Les filles adorent les vampires en ce moment.
Vampirlerle yapamıyorum, insanlarla da yapamadığım kesin.
Ni avec les vampires, ni avec les humains.
Bir grup vampir geldi ve kendini yem olarak önlerine attı.
Des vampires sont venus et il s'est sacrifié.
Süper vampir askerlere karşı oynanan bir oyun.
Tir à la première personne contre des super-soldats vampires.
Bu seviyeyi bitirip hastaları her kurtardığımda başa geri dönüyorum. Ama daha az silah ve daha hızlı düşmanlarla.
A chaque fois que je réussis le niveau et sauve les patients, je reviens au début, sauf qu'il y a moins d'armes et que les vampires sont plus rapides.
Oradaki süper vampir askerlerden korkmuyorsun sen bu oyundan veya sana yaptıklarından korkmuyorsun.
Mais tu n'as pas peur de ces super-soldats vampires là-bas, tu n'as pas peur de ce jeu, et tu n'as pas peur de ce qu'il te fait.
Bize, üniversiteye ve işlevsel vampirler olmaya.
À nous, et à l'université, et au fait d'être des vampires fonctionnelles.
Çoğu vampir doğrudan boyna gider.
La plupart des vampires vont directement au cou.
Vampirler benim iğrenç, sapmış bir hâlimden başka bir şey değiller.
Les vampires ne sont rien d'autre qu'une perversion détestable de moi-même.
Önce bizimle olmaması gereken oda arkadaşının vampirlerden haberi olma ihtimali çıkıyor. Sonra onu çıkıp bir vampir öldürüyor ve okul bunu örtbas mı ediyor?
D'abord la coloc qu'on n'est pas censée avoir pourrait savoir pour les vampires, et se fait ensuite tuée par un vampire et maintenant l'école qui dissimule ça?
Hadi konuşalım bunu iki mantıklı vampir olarak.
Parlons en juste, comme les deux vampires rationels que nous sommes.
- Ne zombi,.. ... ne vampir, ne de hayalet diye bir şey vardır.
- Il n'y a pas de zombies ou de vampires ou de fantômes.
Damon ona yaklaştıkça,... Elena, kendisini, onun vampir çekiciliğine karşı koyamayacak durumda buluyordu.
"Et pourtant quand Damon s'est approché d'elle, " Elena se retrouva incapable de résister à ses charmes de vampires.
Will vampirlere sahte kimlikler ayarlıyordu. Ve eminim Katherine onun müşterilerinden biriydi.
Will produit de fausses identités aux vampires, et je suis sûr que Katherine est une de ses clientes.
Hem de çok.
J'aime les vampires... vraiment beaucoup.