English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ W ] / Whitehurst

Whitehurst Çeviri Fransızca

36 parallel translation
Kahretsin, Whitehurst.
Merde, Whitehurst.
Whitehurst,
Whitehurst, pourquoi je n'y arrive pas?
Whitehurst, Cochrane'i bugün o bebeği taşırken gördün mü?
Tu as vu Cochrane avec la poupée aujourd'hui? Non.
Whitehurst'e kancadan kurtulduğunu söyle.
Dites à Whitehurst qu'il peut souffler.
- Whitehurst, çocuklar nerede yatıyor?
- Où dorment les petits?
Haline bak, Whitehurst.
Regardez-vous, Whitehurst.
Whitehurst, şüphesiz sen bir asker olarak bu duvarların bile gözünden düşmüş en berbat yaratıksın.
Whitehurst, tu es, sans aucun doute... le plus minable des soldats à avoir traîné sa misère ici.
Neler oluyor, Whitehurst?
Qu'est-ce qui se passe, Whitehurst?
Bu çocuk tehlikede, Whitehurst.
Tyler est une proie facile. Whitehurst.
Whitehurst, Nerde O?
Whitehurst, où est-il?
Whitehurst, kımılda!
Whitehurst, allez-y!
Whitehurst, bana destek ver.
Allez, Whitehurst. Soutiens-moi.
- Whitehurst.
- C'est Whitehurst. Oh, mon Dieu!
O gece on buçuk gibi ayrılan Kongre Üyesi Whitehurst ve ertesi gün beklenmedik şekilde sabah altıda çıkış yapan Wallace Sykes isimli eski bir takım arkadaşı dışında çoğu sağlam.
La plupart ont couché ici à part le Député Whitehurst qui est reparti vers 22 h 30 et un ancien camarade de combat appelé Wallace Sykes qui a quitté l'hôtel brusquement vers six heures... hier matin.
Bull, Plesac, Sykes, Aybar ve Kongre Üyesi Whitehurst.
Bull, Plesac, Sykes, Aybar et le Député Whitehurst.
- Kongre Üyesi Whitehurst.
- Député Whitehurst.
- Evet Yüzbaşı Whitehurst.
- Oui, Capitaine Whitehurst.
- Kongre Üyesi Whitehurst mü?
- Le Député Whitehurst?
- Whitehurst yok mu?
- Pas de Whitehurst?
Whitehurst'un ofisinden bedava kalem aldım ama.
J'ai quand même eu droit à un stylo à son effigie.
Whitehurst'e rapor ettik.
On est allés faire notre rapport à Whitehurst.
Bence Whitehurst'ü koruyorlar.
Je pense qu'ils veulent couvrir Whitehurst.
Whitehurst hikayesini bir tür pusu üzerine kuruyor.
Alors Whitehurst a inventé cette histoire de l'embuscade.
- Bunların herhangi birini Whitehurst'e bağlayabilir misin?
- Tu arrives à relier Whitehurst à tout ça?
Whitehurst'un kaybedecek çok şeyi olmalı. Onu korumak için her şeyi yaparlar.
Whitehurst a le plus à perdre et ils feraient tout pour le protéger.
- Ve Whitehurst.
- Et Whitehurst!
Kongre Üyesi Whitehurst için mi?
Le Député Whitehurst?
Bu adamlar köstek oluyorlar ve merkezde Whitehurst var.
Ces types ne diront rien et Whitehurst est au centre.
Whitehurst'ü istiyorsan başka bir yol bul.
Si tu veux Whitehurst, trouve un autre moyen.
Bence emirleri Plesac ve Whitehurst'ten aldınız.
Je pense que vous essayez de protéger Plesac et Whitehurst.
Whitehurst konusunu yüzünden şimşekleri üzerine çektiğini duydum.
J'ai su que tu t'étais fait réprimander pour la façon dont tu avais traité Whitehurst.
Whitehurst gölünde birkaç emlak kaydı dışında bir şey yok.
Non à part des propriétés enregistrées à Lake Whitehurst.
Jacob, Whitehurst Gölü'nden Paul de El Paso, Teksas'lı.
Jacob est de Lake Whitehurst, et Paul d'El Paso au Texas.
Terk edilmiş bir evde yaşıyorum. Georgetown,... Whitehurst otoyol yakınlarında.
Je suis dans une maison abandonnée à Georgetown, près de l'autoroute Whitehurst.
- Whitehurst.
Barclay. Whitehurst.
Nerede şu Barclay? Whitehurst!
Où est Barclay, bordel?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]