English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ W ] / Win

Win Çeviri Fransızca

145 parallel translation
"Wind-degger... bir basamak sal...",
Win-degger... lar-guez... la fu-sée inter-mé-diaire...
Eğer elimdeki silah... Win... Winchester olsaydı dördünü de enselemiştim.
Si seulement j'avais eu une Winchester, les quatre y seraient passés.
# I'm gonna win top money
Je vais gagner le premier prix
Dale Carnegie'nin How to Win Friends and Influence People'ını okumalısın.
Tu devrais lire "Comment vous faire des amis".
Kazanan kim?
Win, qui?
- Sağlam demeyi tercih ederim.
- Je préfère l'appeler solide, Win.
Win'i öldürdü ve bundan zevk aldı.
Il a tué Win. Il a aimé le faire!
- Win seçimini yapmıştı.
- Win avait fait son choix.
" Swore he would win the maid
Qui devait l'épouser
- Windom Earle?
Win... Windom... Earle...
O yüzden de General Ne Win bu ülkeyi 25 yıldır yönetebiliyor.
Voilà pourquoi le général Ne Win gouverne le pays depuis 25 ans.
General Ne Win insanlara korku salarak hükmediyor.
Le général Ne Win règne par la peur.
#'Cause if you wanna win
Si vous voulez gagner
Ben Stein'ın Parasını kazan.
- Win Ben Stein's Money.
Hoş geldiniz. Selam Win.
- Win Shroeder, votre voisin.
Win'in eşiyim.
Je suis la femme de Win.
Win, biz doğru yerde miyiz? Burasının Büyük Mike'ın evi olduğunu sanmıştım.
C'est bien la maison de Big Mike, non?
Win, basketbol potamla ilgili biriyle konuşabileceğimden bahsetmiştin.
Vous m'avez dit que je pourrais m'adresser à quelqu'un, pour mon panier de basket.
Sen nerede olduğunu biliyor musun, Win?
Savez-vous où il est, Win?
Sence Win Shroeder mi?
- Tu crois que c'est Win Shroeder?
Belki de Win onu temizlemiştir.
- Win a peut-être fait le ménage.
- Durdur onu, Win.
- Reste ici.
Win, oynamak ister misin?
On fait une partie?
O senin yan kapı komşun, Win.
C'est votre voisin.
Win, buraya gel.
Venez ici.
Win, dur bir dakika.
Attends. Non.
- / Or another I'm gonna win ya /
/ / Or another l'm gonna win ya / /
I'll bet you lose that bet but learn a much more valuable lesson, and win.
Je parie que tu perds ce pari... mais cet échec t'enrichira bien plus qu'une victoire.
I'm gonna win herback No matter what it takes
Je mettrai tout en oeuvre Pour qu'elle me revienne
One more point and I win.
Encore un point et je gagne.
Win, Surat Thani'den buraya kadar düğün için gelmiş.
Win est même venu de Surat Thani pour le mariage. Tant pis.
- Veya Win, Lose or Draw.
- Ou "Win, Lose or Draw".
Çaldığım mallardan edindiğim Kirli para Kazanmak için gereken enerjim var Adrenalin doluyum
Rocks that I copped From proceeds from the spot l got the energy to win l'm full of adrenaline
"Galibiyet" te, "Ben" yoktur!
Il n'y a pas de "I" dans "win."
"Win a Date with Tad Hamilton" ın En İyi Görüntü ödülünü nasıl aldığını sanıyorsun?
Tu penses quoi de gagner un rencard avec Tad Hamilton en gagnant le prix du public pour la meilleur photo?
Bu bir şaka değil, komiser Tommy Win diğer iki fedaral tanığı öldürdü.
Ecoutez, Tommy Win a déjà descendu 2 autres témoins.
Hayırlı bir iş yapıyorsun. Sonunda Tommy Win'i parmaklıkların arkasına sokacağız, orada kalacak ve sana teşekkür edeceğiz.
Grâce à vous, Win va rester derrière les barreaux.
Pazartesi mahkeme açılınca Tommy Win'e karşı tanıklık edeceksiniz Ve bunu yapıncaya kadar da bu kulübede kalacaksınız.
Vous allez témoigner contre Win lundi, et vous resterez ici jusqu'à cette date.
Without A Trace 05x08 Win Today Rip : Burakşahin Altyazı Hazırlama :
FBI Portés disparus Saison 5 Episode 8 "Win Today"
Burakşahin Altyazı Hazırlama : Cypress.
FBI Portés disparus Saison 5 Episode 8 "Win Today"
Dört kelime, San-dra Win-throp.
En quatre mots, San-dra Win-throp.
Shipoopi, Shipoopi, Shipoopi Ama onu henüz kazanamazsın
Shipoopi, Shipoopi, Shipoopi But you can win her yet
Onu henüz kazanamazsın
You... can... win... her yet...
Meşale ışığına çıktı. Ve biliyorlardı. Win
Et à la lumière de leur torche... ils comprirent que la lame de Wing-Fun était hantée!
Olay yerinin ayrıntılı taslakları var, kurbanın saç ve fiber mikroskobileri, kurbanın parmak izlerini, WIN sistemine bile girmişler.
Ils ont fait des croquis de la scène de crime, analysé les cheveux et les fibres et entré les empreintes de la victime dans WIN.
Çeviri :
MAY THE BEST MAN WIN
Benim Hope.
- Hope. Lui, c'est Win.
Onunki Win.
- Salut. - Salut.
- Win Shroeder, yan komşunuz.
- Pétrie.
- Olmamalı mı, Win?
- Jurer?
~ You got an Alfa-Romero, It's a natural win ~ nbsp
# # Tu as une Alfa-Romero, C'est naturel # #

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]