English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Ya bağlı

Ya bağlı Çeviri Fransızca

845 parallel translation
Bu, başsavcıya bağlı.
Cela dépendra du procureur.
Biliyorsunuz, Beecham nehrin öteki kıyısı. Ve her zaman Brender County olarak bilinmektedir. Ama anlayacağınız, Brender County, Idaho'ya bağlı.
Beecham est sur l'autre rive et fait partie du comté de Brender en Idaho.
Sadece bir aptal ya da masum insan böyle bir iddiaya bağlı kalır.
Seul un idiot ou un innocent pouvaient s'y accrocher.
Ki Brody kitaba sıkı sıkıya bağlı kalınmasını istemişti.
Et Brody voulait une adaptation fidèle.
"Köle, hayatım zarda gelecek sayıya bağlı."
"Esclave, je vis pour un moulage!"
Calvero'ya bağlı olduğunu biliyorum. Ama onunla evlenmen doğru değil.
Épouser Calvero n'est pas normal.
Tüm kalbimle imparatora ve Roma'ya bağlılık yeminimi tekrarlarım. Ben bu yemini hiç bozmadım.
Avec tout mon cœur, je réitère ma loyauté envers mon empereur et Rome, promesse à laquelle je n'ai jamais failli.
"Acaba bu ay Kenya'ya bağlı hangi bölgede onüçüncü aslanını avlamayı düşünüyor."
Il va bientôt partir au Kenya, où il espère abattre son 13ème lion. "
Çünkü bir Tanrı'ya bağlıyım ve bir halka ve bir çoban kıza.
Parce que je suis lié à un Dieu et à un peuple et à une bergère.
Bay Reynolds, sizi Londra'ya bağlıyorum efendim.
M. Reynolds, j'ai votre communication pour Londres.
Narayama yolculuğu kaidelerine sıkı sıkıya bağlı kalmalısın.
Nous comptons que vous respecterez sans faute... les règles du pèlerinage de la montagne.
Yemin etse bu kadar sıkı sıkıya bağlı olurdu.
Comme s'il avait fait vœu de chasteté.
Geleneksel yöntemlere sıkı sıkıya bağlı olacağız.
Tout sera fait, comme il se doit.
Bizler askeriz ve bu nedenle Anayasa'ya bağlı kalacağımıza dair yemin ederiz.
Nous avons juré de défendre la Constitution. Démocratiquement!
Kabloların neden patlayıcıya bağlı?
Il a déjà branché les fils?
Mesaj, Kaptan, konuşmacıya bağlıyorum.
Un message, capitaine. Je passe sur écoute.
Marat'ya bağlılık andı!
Hommage à Marat!
"... ayrıca Başbakan olduğunuz sürece Anayasa'ya bağlı kalmaya yemin eder misiniz? "
"et de respecter la Constitution tant que vous serez Premier ministre?"
Pek akıllı sayılmazdı, ama inançlarına sıkı sıkıya bağlıydı.
Il n'était pas très intelligent mais il s'accrochait à ses idées.
Söyledim ya piç, kabloya bağlı değilim.
Ecoutez, salopard, j'ai dit qu'il n'y avait pas de fil.
Sen daha çok Marello'ya bağlısın.
Vous êtes plutôt lié avec Marello, non?
Çıldırdın mı sen? Ya kapılar güvenlik sistemine bağlıysa?
Et si la porte était reliée, elle aussi?
Yardım almadan gözü bağlı şekilde karşıya geçmeye çalışacak.
Elle va marcher sur le fil les yeux bandés.
Brunton'un katili bu evde ve onun aşağıya gitmesi ve o izleri silmesi son bir gayretine bağlı.
L'assassin est ici. Il voudra sûrement - effacer ces inscriptions.
Başarıya ulaşıp, ulaşmayacağı jürinin kararına bağlıdır.
C'est au jury d'en juger la validité.
Wisconsin'deki evin, trajik evliliğin, Margo'ya olan fanatik bağlılığın.
Vos débuts dans le Wisconsin, le mariage, votre adoration pour Margo.
- Bu toplantıya büyük umut bağlıyorsunuz.
- Vous espérez beaucoup de cette réunion.
Sizden bir kralın, topraklarımızın hükümdarı oluşuna ve bağlılık yeminine karşı çıkıyorsa şimdi konuşsun ya da vatan haini durumuna düşsün.
Quiconque contesterait son titre, s'exprime présentement. Sinon, ce sera traîtrise.
Duygusallığını, arkadaşlığını, bağlılığını ya da herhangi bir şeyi karıştırmadan... Böyle yapmadığı zaman bugün olanlar her zaman olacaktır.
S'il en est incapable, autant qu'il retire ses insignes car il ne rend service ni à lui ni aux autres.
Sen ki öz be öz Romalısın, Brutus Roma'ya eli bağlı gider diyemezsin.
Ne pense pas, Romain, que jamais Brutus ira captif à Rome.
Sanırım bu mücadeleyi kabul etmek ya da reddetmek size bağlı, değil mi?
Et il ne tient qu'à vous d'accepter ou non ce défi, n'est-ce pas?
Aşk buna bağlı değildir. Ya da bu şekilde ifade edilmez.
L'amour ne dépend pas de cela et ne s'exprime pas qu'ainsi.
Gerçek hayatta Kharis, Ananka'ya aşıktı. Yasak bir aşktı bu. Baş rahibe tüm yeminlerle tanrı Karnak'a bağlı idi.
Kharis avait aime Ananka,'etait un amour interdit, car la princesse etait vouee a Karnak en personne,
Yüzeysel olanın altında bu tanrıya büyük bir bağlılık... ... olabileceği aklınıza geldi mi?
Avez-vous pense que, sous la superficialite... on pouvait adorer passionnement ce dieu?
Piskoposlar yasal olarak onu düşürebilir ve... ettikleri sadakat yeminine bağlı oldukları için bu durumu Papa'ya bildirir. Peki ya daha sonra?
Et au-delà?
Bizler dadıya ne kadar bağlı olsak da çocuk ondan hoşlanmıyor, hiç hoşlanmadı, asla da hoşlanmayacak.
Peu importe jusqu'à quel point on dépend de Nanny... le petit ne l'aime pas, il ne l'a jamais aimée et il ne l'aimera jamais.
- Ya burada? - Size bağlı.
Et ici?
Ya dik, ya yatay olur. Milliyetinize bağlı.
Je varie la position selon la nationalité.
Krala gösterdiğim bağlılığın... yarısını Tanrı'ya göstermiş olsaydım...
Si j'avais servi Dieu moitié moins bien que j'ai servi mon roi,
Bence, eski Almanya'ya gönülden bağlı biri olduğunu söylemek doğru olurdu.
Pour moi, il représentait la Vieille Allemagne.
Doğru ya da yanlış, her şey ona bağlı.
Bonne ou pas, sa volonté prime.
Sekiz ya da dokuz kez,... duruma bağlı.
Huit ou neuf fois. Ça dépend.
Herşey senin işbirliğine bağlı, olur ya da olmaz.
Ça dépend de toi.
Akıl okuyucusu ya da manivelası, ne kadar güç kullanıldığına bağlı.
Un appareil qui sonde le cerveau, ou le dissèque selon la force employée.
Olası iki geleceği var demektir, tüm tarih, onun ölümüne ya da yaşamasına bağlı olarak değişecek.
Elle a deux avenirs possibles, alors. Et suivant si elle vit ou meurt, toute l'histoire en sera changée.
Erkeklerde inanç. bağlılık ya da dürüstlük arama ;
On ne peut pas faire confiance aux hommes!
Mühim şeylerden bahsetmiyorum. Beni hayata bağlayan basit bir şey bile yoktu. Kocamın fabrikasına, oğlumun derslerine ya da kızımın aileye olan bağlılığı gibi.
Je ne parle pas d'intérêts majeurs... mais simples, comme ceux de mon mari pour son usine, de mon fils pour ses études, de ma fille pour la famille.
Hissedersin ya da hissetmezsin, bulunduğun şartlara bağlı.
On ressent ou non, selon les circonstances.
Şey, onlar var olabilir ya da olmayabilir, bu inanmana bağlı!
Ils peuvent exister ou non... Tout dépend si tu y crois ou non.
Eboshiya'ya bağlı kalacağım. Ne?
Eboshiya.
O kapıya ulaşırsanız serbestsiniz, kaderiniz albayın nişancılığına bağlı.
Tu es libre si tu atteins le portail, et si le colonel te rate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]