Yonetici Çeviri Fransızca
2,264 parallel translation
Her şeyi bilen bir yönetici asistanı.
La secrétaire qui sait tout.
Ben yönetici buradayım
Je m'occupe ici
Yönetici maaşlarının yasal olarak denetlenmesini destekler misiniz?
Souhaitez-vous un contrôle juridique des hauts salaires?
Eski Yönetici, Greenlining Institute Greenspan sesini çıkarmadı.
Greenspan n'a rien dit.
Yönetici, Merkez Bankası 2006-2008 Robert Gnaizda ile Greenlining'in Merkez Bankası kurulu ile yaptığı toplantılara katıldınız mı?
Avez-vous assisté aux réunions semestrielles entre Robert Gnaizda, Greenlining et le conseil de la Fed?
2008 Ağustos'unda... Yönetici, Merkez Bankası 2006-2008 Profesör, Columbia İşletme Fakültesi... Lehman Brothers, Merrill Lynch ve AIG'nin kredi derecelerini biliyor muydunuz ve bunların doğru olduğunu düşünüyor muydunuz?
En août 2008, étiez-vous au courant des notations financières obtenues par Lehman Brothers, Merrill Lynch, AIG, et les trouviez-vous adéquates?
Yönetici Fren Mishkin 31 Ağustos itibariyle istifa ediyor.
Fred Mishkin abandonnera ses fonctions à la Fed le 31 août.
ADALET BAKANLIĞI 2010 ortalarından bu yana, tek bir kıdemli malî yönetici yargılanmadı, hatta tutuklanmadı bile.
À la mi-2010, pas un seul cadre de la finance n'a été poursuivi au pénal ou même arrêté.
Orta kademe yönetici ile Amerikan bölge bankası, Silver Spring de atıcı olarak futbol oynamış.
A joué au foot avec la tête d'un gérant de la District American Bank à Silver Spring.
Ne diyorsun yönetici?
Tu en dis quoi, chef?
Teknik olarak öbür Fargo yönetici -
En fait, l'autre Fargo dirige...
Bir yönetici pozisyonu açıkları varmış. Bende kısa olan listedeyim.
Un poste de responsable va être disponible., je suis en lice.
Nasıl işlediğini bilmiyorum ; ama bir önceki yönetici tarafından özellikle ben seçildim.
Je ne sais pas comment ça marche, mais j'ai été choisi par l'ancien directeur pour m'en occuper.
Eğitim gezileri yapan bir şirketin başkan yardımcısının geçici yönetici asistanıyım, eleştirmen ve ressamım.
Peintre et assistante exécutive d'un directeur d'une société de voyages éducatifs.
Bu kelime, başarılı bir yönetici olmanın anahtarıdır.
Cette notion est fondamentale pour être un bon manager.
Bu güvenlik görüntüsü üst düzey yönetici terminalinde çekilmiş.
Voici la vidéo de surveillance du terminal.
Oscar töreninde ön sırada olandan daha fazla yönetici var burada.
J'ai plus de directeurs qu'aux Oscars.
Yönetici siz misiniz?
Vous êtes le manager?
Ve yönetici senin problemli olduğunu söyledi.
Le gérant a dit que tu avais des ennuis.
Neden kadınlar yönetici olunca kadın oldukları için özür dilemeleri erkeklerin on misli iyi çalışmaları ve başka kadınlara asla iyi muamele etmemeleri gerekiyor?
Et pourquoi, quand une femme accède à une haute fonction, elle doit d'abord s'excuser d'être une femme? Être 10 fois plus compétente qu'un homme au même poste, et jurer que jamais elle ne favorisera les femmes?
Bu, devletin sana verdiği arabaya benzin almana ve Phillip'in benzin şirketinde yönetici olmasına benziyor.
C'est une peccadille. C'est comme si une voiture du ministère achetait de l'essence dans une station quelconque au Jutland, et que Phillip soit le patron de la compagnie pétrolière.
Yani bu sahte şirketi kurdunuz ve benim satış tekniklerimi kopyalayabilesiniz diye de beni gözetleyen yönetici rolündeki o evsiz kadını tuttunuz.
Donc... vous avez créé une société, embauché cette sans-abri pour imiter un cadre, pour m'espionner et copier mes techniques.
Gidip istediğin zaman bir baş yönetici olamazsın.
On ne débute pas PDG.
Ian'ın yönetici asistanıydım.
J'étais l'assistante de Ian.
Ian Adams'ın yönetici asistanından başlayabilirsin.
Tu peux commencer par l'assistante de Ian Adams.
Bu dinlediğimiz, yakalıdığımız yönetici eleman. Bu da icabına bakılan kişi bilinen adıyla Ajan Anna Harcourt bir Amerika Senatörünü baştan çıkartarak ona karşı casusluk yapıyordu.
il manipulait, un agent connu comme étant Anna Harcourt, chargée de séduire et d'espionner un séanateur américain.
Yönetici olarak yaptığım ilk şey komiteyi sonlandırmak oldu.
Ma première décision... le supprimer.
Sabre, azınlık yönetici stajyeri olarak katılım göstermemin yollarını arıyor.
Sabre cherche à m'impliquer en tant que cadre des minorités.
John Fiedler, CIA Yönetici yardımcısı ve kurumun kariyerli bir çalışanı ustaca planlanmış bu suikastin planlayıcısı olduğu öğrenildi.
John Fiedler, l'adjoint au directeur de la CIA et officier de l'agence a été impliqué dans l'assassinat comme étant le cerveau.
Harris, Axelrod Price'ın yönetici ortaklarından.
C'est un associé de Harris, Axelrod et Price.
Yönetici telefon numarasını değiştirdi.
Notre sajangnim a changé son numéro de téléphone.
Yönetici Han nerede?
Où est le Manager Han?
Başkan Yönetici Han'ın haberinin olmasını istemedi.
Le Président ne voulait pas que le Manager Han le sache.
Yönetici Yoon sizi damat olarak çok beğenmiş gibi.
Il semblerait que le président Yoon était très pris par vous.
- O zaman neden yönetici Yoon'un torununu görmeye devam ediyorsun?
Alors... Dis-moi pourquoi tu es allé la voir?
Yönetici biri, uygulamacı değil.
C'est un gestionnaire, pas un homme d'action.
Bir aileniz yok mu? Baş Yönetici Hong nereye gidiyorsunuz?
N'avez-vous aucune famille? Où allez-vous?
Hayır, Yönetici için de endişeleniyorum.
je suis inquiète pour la Directrice aussi.
Başkan Vekili Hong Tae Ra ve Yönetici Müdür Hong Tae Seong Haeshin'in başında yer alacak, Haeshin'e öncülük edeceklerdir.
nommée récemment Vice-Présidente et le Directeur Hong Tae Seong et ils conduiront Haeshin vers son avenir.
- Neyi? Hong Tae Ra, şirketin Başkan Vekili olmuş. Hong Tae Seong da Haeshin İnşaat'ın Yönetici Müdürü.
De quoi? et Hong Tae Seong est devenu le directeur exécutif de Haeshin Construction.
Yönetici burada mı?
n'est-ce pas?
Efendim, Yönetici Yoon ziyarete geldi.
le Directeur Yoon est venu vous voir.
Hoş geldiniz. Yönetici Yoon.
Directeur Yoon.
Çoğu yönetici yeni Başkan olarak Tae Song'u istiyor gibi görünüyor.
Il semblerait que plusieurs Directeurs veulent Tae Seong comme Président.
Bir saniye. Oy kullanamayan Yönetici Hong Mo Ne'nin haklarını gizli bir oyla kullanmasını istedim.
Attendez. j'aimerai exercer ses droits pour un vote par procuration.
Gördüğünüz gibi, Yönetici Hong Mo Ne'den vekâletname. Yönetici ve şirket ortağı olarak bütün hakları Yetkili Müdür Hong Tae Seong'a verilecek.
c'est une procuration de la Directrice Hong Mo Ne... en tant que Directrice et actionnaire... ont été donnés au Directeur Exécutif Hong Tae Seong.
Satış tekniklerini öğrenmek için can atan bir sürü seksi, esnek Alabamalı ponpon kız ya da, birlikte, genetiğiyle oynanmış ürünlerden bahsedebileceğin kurabiye yapmaktan hoşlanan ve başını okşayabilecek seksi bir yönetici, ya da herhangi bir normal insan bulursun, eğlenmek için enerjisi olan birini.
Ou la belle responsable d'une mutuelle qui aime cuisiner et te papouiller en parlant des génériques. Bref, une femme normale, énergique et active, qui aime s'amuser.
Yönetici mi?
Timonier?
Okuduğum e-mailde yönetici yardımcısı diyordu.
Le courriel que j'ai lu parlait bien d'un agent administratif?
Yönetici olarak itibarının ederi nedir peki?
Combien vaut votre renommée de chef?
Pathfinder'ın yönetici aradığını öğrendiklerinden beri bunun için uğraşıyorlar.
Ils sont sur le coup depuis des mois. Depuis que Pathfinder cherche un PDG.