Yorgun olmalısın Çeviri Fransızca
224 parallel translation
Elbette yorgun olmalısın.
Vous devez être épuisée.
-... yorgun olmalısınız.
- et vous devez être épuisé.
- Yorgun olmalısın.
- Tu dois être fatiguée.
Çok yorgun olmalısın, bu yüzden eve gitmeni öneririm.
Vous devez être fatiguée. Allez vous coucher.
Hazırlayayım mı? Yorgun olmalısın, oğlum.
Un petit verre?
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être épuisés.
Ama çok yorgun olmalısınız. İkiniz de.
Vous devez être fatigués.
Bayan Anton, sanırım artık yatmalısınız. Yorgun olmalısınız.
Madame Anton, allez donc vous reposer.
Onca yoldan sonra yorgun olmalısınız.
Vous devez être las. Installez-vous près du feu.
Bu kadar egzersizden sonra biraz yorgun olmalısın.
Je suppose que tu dois être fatigué après tous ces exercices.
- Çok yorgun olmalısın.
Quel travail!
Demek istediğim yorgun olmalısın.
Vous devez être fatigué.
Yorgun olmalısın.
Oncle, tu dois être fatigué.
Oyû, yorgun olmalısın.
Oyu, vous devez être fatiguée.
Evet, yorgun olmalısın.
On dirait.
Yorgun olmalısın, Guy.
Vous devez être fatigué.
- Yorgun olmalısınız.
Très bon! Tu dois être fatiguée.
- Yorgun olmalısın.
Tu dois être fatiguée.
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être fatigués.
Yorgun olmalısın.
Tu dois être bien las.
Sen yorgun olmalısın. - Hiç yorgun değilim.
Non, pas du tout!
Yorgun olmalısın. Dr Matoba'yı ara ve Tokyo'dan misafirimiz olduğunu söyle.
Dis au Dr Matoba que je suis de retour de Tokyo.
Yorgun olmalısın.
Vous devez être fatiguées.
Yorgun olmalısın.
Tu dois être fatiguée.
Yorgun olmalısınız, Prenses. Sizin için oda hazırladık.
Vous devez être fatiguée, Princesse.
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être fatigué.
Sen çok yorgun olmalısın.
Tu dois être... crevé. Si tu dormais un peu?
Dağ geçidini aştığın için yorgun olmalısın.
La route a dû être bien fatigante.
Bir önerim var. Yorgun olmalısınız ama- - - Cennet Bahçesi.
- Écoutez, vous devez être fatigués...
Hepiniz çok yorgun olmalısınız. Lakin şarkı söylemek dinlendiricidir.
Vous devez être épuisées mais le chant est un monde paisible.
Yorgun olmalısın.
Tu es fatiguée? Qu'y a-t-il?
Çok yorgun olmalısın.
Vous devez être exténué.
Sen iyi bir atsın, yorgun olmalısın.
Bon cheval. Tu dois être fatigué.
Yorgun olmalısın.
Vous êtes fatigué, n'est-ce pas?
Lakin yorgun olmalısın.
Mais vous devez être fatigué.
Hatırladığım kadarıyla, yürümeye başlar başlamaz tartışmaya başladığınızı hatırlıyorum. Yorgun olmalısın.
Vous avez commencé à vous quereller dès que vous avez su marcher.
Yorgun olmalısınız.
Vous êtes fatigué.
Çok yorgun olmalısınız. Zorlu bir yolculuk olmalı.
Vous n'êtes pas trop fatiguée?
- Siz de yorgun olmalısınız.
Vous devez etre fatigue.
Uzun yolculuktan dolayı yorgun olmalısınız.
Ce long voyage a dû vous fatiguer.
Uzun yolculuktan dolayı yorgun olmalısınız.
Merci d'être venue de si loin.
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être épuisé.
Seyahatten sonra yorgun düşmüş olmalısın.
Oh, oui bien sûr. Je suis sûr que Neil fera un excellent collaborateur.
Yorgun ve aç olmalısınız.
Vous êtes fatigué, affamé.
Çok yorgun düşmüş olmalısın.
Tu dois être fatigué.
Uyumaya çalış tatlım, yorgun olmalısın.
Essaie de dormir ma chérie. Bonne nuit.
Çok naziksiniz... ama rahatsız etmek istemiyoruz. Zaten yorgun da olmalısınız.
- Au moment même où nous tenons un triomphe!
Öyleyse mutlu olmalısın, fakat yorgun görünüyorsun.
Et pourtant... Vous semblez ennuyé.
İkiniz de yorgun olmalısınız.
Vous devez être épuisées!
Aşırı yorgun falan olmalısın.
Vous devez être épuisée.
Yorgun ve üşümüş olmalısınız Teğmen.
Vous devez avoir froid.
yorgun olmalısınız 27
olmalısın 39
yorgunum 408
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgundum 29
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124
olmalısın 39
yorgunum 408
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgundum 29
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124