Yumruk Çeviri Fransızca
4,026 parallel translation
Karnıma yumruk atmak ister misin?
Voudrais-tu me frapper à l'estomac?
Jacob X. Puckerman McKinley koridorlarında heyecanlı ama yine de yasak olan yumruk kavgası başlatmaya çalışırken yakalandın.
Jacob Puckerman, vous avez été surpris en train de démarrer un autre combat à main nues, excitant mais interdit, dans les couloirs du lycée.
Kadife eldivenin içinde demir bir yumruk varmış. Bak.
Il y avait un main de fer dans ce gant de velours.
Başkan Choi'nin oğluna yumruk mu attın?
Tu as frappé le fils du Directeur Choe.
Tan çenesine bir güzel yumruk attı de gitsin.
Ouais, d'accord. Pourquoi? Alors tu dois aussi dire qu'il a bloqué le poing de Tan avec sa joue.
Rachel, elimizde Noel Baba'ya yumruk attığın film var.
Rachel, nous avons une vidéo de vous frappant le père noël!
Yumruk yiyince güzel oldu.
Ça la rend belle!
Rocky Dennis'e yumruk at!
Frappe Rocky Dennis!
Sorun ne, Mike? Bir kızın yüzüne yumruk atamıyor musun?
Tu peux pas frapper une fille au visage?
Çak bi yumruk.
Poing à poing.
Hmm, Çak bi yumruk.
Poing à poing.
Kendimi savunmam gerekirse, yumruk atmayı bırakın diyen tek kişi bendim.
Moi seul ai dit d'arrêter les coups de poing.
Yumruk atmayı bırakın!
Arrêtez les coups de poing!
Sihir yok.Sadece senle ben. Yumruk yumruğa.
Pas de magie, juste toi et moi, à main nues.
Az önce birinin böbreğine yumruk attım.
Je viens de frapper quelqu'un dans les reins.
Sanırım yumruk atışım yanlış.
Je crois que je cogne mal.
O kaçık adam kapıdan girer girmez bana yumruk atmaya başladı!
Ce taré a fait irruption et a commencé à me chercher.
Bir sandviçe yumruk atıp geliyorum.
Je vais frapper un sandwich.
Yumruk tokuşturmak da garip bir seçimdi.
Se taper les poings c'était un choix étrange.
Bir yumruk at.
Essaie un coup.
Yumruk atasın diye mi?
Pour que tu puisses me frapper?
- Yumruk selamı verecektim.
- C'était pour dire bonjour.
Şimdi suratıma yumruk at.
Maintenant, frappez-moi au visage.
- Suratıma yumruk at. Sertçe.
- Aussi fort que vous le pouvez.
Tırstığında karşısındakine aniden yumruk atan insanlardan değiliz, anlıyor musun?
Nous, qui ne faisons pas de coup bas quand on prend peur.
Beyaz adam yumruk da atabiliyormuş.
Il a une bonne droite.
- Yumruk çakmaya ne dersin?
- Tope-là?
Larry, ikimizinde yumruk çakması gerekiyor.
Larry, il faut vraiment qu'on fasse tope-là.
Yumruk çakalım mı?
Tope-là?
Yumruk atmak gerçekten acıtıyor.
Frapper fait un mal de chien.
Bana yumruk mu savurdun?
As-tu essayé de me frapper?
Diyorum ki tek yumruk olup, O YUMRUĞU YERİNE OTURTALIM.
Je dis qu'il est temps d'unir... et exiger un changement! - Oui
Drago ne yumruk?
Dragon Poing sans quoi?
Adı Dargo Kanlı Yumruk gibi bir şey.
Dargo Poing Sanglant, ou un nom comme ça.
Mermi birini öldürebilir ama yumruk, bazı şeyleri ilelebet değiştirebilir.
Une balle peut tuer, mais une droite peut changer des vies.
Pacquiao'dan iyi bir sol yumruk daha.
Une autre gauche de Pacquiao.
İşte bir sol yumruk daha.
Une autre gauche.
Çok uzaktan yumruk savuruyordu.
Il balançait ses poings.
Pacquiao sağdan bir yumruk ile onu köşeye kıstırdı.
Pacquiao le bloque avec un coup du droit.
Manny Pacquiao'dan iyi bir kombinasyon ve bir sol yumruk.
Bonne combinaison de Manny Pacquiao et une gauche.
Tek bir yumruk bile ıskalamadık.
On n'a pas raté un coup.
Harika bir sağ yumruk Pacquiao'yu sendelettirdi.
Joli coup d'attaque à droite qui fait chanceler Pacquiao.
Eğer yumruk yemeye devam edersen dövüşü durduracağım, tamam mı?
Si tu continues à prendre des coups, j'arrête le combat.
Pacquiao sert bir sol yumruk savurdu.
Pacquiao envoie une gauche.
Bu yumruk Cotto'yu fena incitti.
Ce knock-down a durement touché Cotto.
Pacquiao'dan sert bir sol yumruk.
Une gauche puissante de Pacquiao.
Bradley'nin çenesine bir sol yumruk daha.
Une autre gauche sur la mâchoire de Bradley.
Düz bir sol yumruk daha.
Une autre gauche directe.
Yumruk yaptığının farkında mısın.
Vous serrez le poing.
Sağdıç sebepsiz yere yüzüme yumruk attı.
Le témoin vient de me frapper sans raison.
Bir sol yumruk daha.
Et encore une.