Yüzyıl Çeviri Fransızca
3,068 parallel translation
12. yüzyıl başlarında İngiltere böyle bir yerdi.
L'Angleterre du début du XIIe siècle représentait une telle époque.
Yüzyıllar boyunca, sadece Veronica, Horvath ve ben Morgana ile insanlığı yok etmesinin arasında biz duruyorduk.
Pendant des siècles, Veronica, Horvath et moi avons été les seuls à se tenir entre Morgane et son désir de détruire l'humanité.
Halk arasında çok az görülmesine rağmen yirminci yüzyılın en uzun görev yapan başbakanı oldukça tartışmalı bir görüntü çizdi.
Rarement vue en public le Premier ministre à la longévité record demeure un sujet de polémique.
19. Yüzyıl'a doğru Amerikalılar, Noel'i kutlarken en nadir kuşu tek bir günde öldürebilmek için yarışma düzenlerlerdi.
Au XIXe siècle, les Américains fêtaient Noël par un concours : celui qui tuerait le plus d'oiseaux en un jour.
Yüzyılın dansçısı piste çıkıyor.
Ça risque de décoiffer.
Kahretsin, yüzyılın işi olacaktı.
C'est con! C'est un business d'avenir.
Adı Jill Roberts ve artık bütün dünya onu tanıyor. ... 21. yüzyıl Woodsboro cinayetler serisini tek başına durduran bu kız... Woodsboro'lu Jill Roberts, bu geceki olayların ardından moralimizi düzelten kız.
"le remake des Massacres de Woodsboro" Jill Roberts est son nom, un nom que tout le monde retiendra maintenant Qui à elle seule mettra un terme à cette folie meurtrière du 21e siècle a Woodsboro Jill Roberts de Woodsboro, une fille qui, ce soir, dans tous nos esprits
Beş yüzyıl boyunca bizi Karanlık Çağlar'da tutunca sonunda yeniden müdahale etmeye karar verdik.
Vous avez causé le Moyen-Âge pendant cinq siècles, jusqu'à ce que nous décidions de reprendre notre place.
Yüzyıl'da oraya sürülen Kızılderililer bile yamyamlaştı.
Même les Indiens au 19e y sont devenus cannibales.
"Neyse" kelimesi, 20. yüzyılın en tembelce kelimesidir, tamam mı?
"N'importe quoi" est l'expression la plus paresseuse du 20e siècle.
Tekrar bu lafı kullandığını duymayayım, bu yüzyılda olmaz. "Neyse" lafı bitti.
Je ne veux plus l'entendre au 21e siècle, "N'importe quoi", c'est terminé.
Yüzyılın fırtınasına hazırlanan rüzgarlı şehir daha da rüzgarlı olmak üzere.
La Windy City va avoir encore plus de vent que ce que la ville produit elle-même,
Yüzyılın yetersiz değerlendirmesi.
L'euphémisme du siècle.
Rusya lideri Vladimir Putin'e göre bu olay, 20. yüzyılın en büyük jeopolitiksel felaketiymiş.
'qui selon le 1er Ministre de la Russie, Vladimir Putin,'a été la plus grande catastrophe géopolitique du 20eme siècle.'
Zaman 17. yüzyılın başları...
Nous sommes au début du XVIIe siècle.
Sonra, yüzyılın başlarına geldiğimizde...
Bon, bref, passons maintenant au tournant du siècle dernier.
Halil Varlı Bazıları buna 20. yüzyılın en büyük aşk hikâyesi diyor.
Pour certains, c'est la plus grande histoire d'amour du XXe siècle.
Arkada sürüyle 18. yüzyıl kristali var.
On ne manque pas de cristal XVIIIe.
Sanırım bu 19. yüzyıl.
Plutôt XIXe siècle, je crois.
Yüzyılın en büyük aşkını yaşamanın ne kadar zor olduğunu bilemezsin.
C'est dur de vivre la plus grande histoire d'amour du siècle.
Metalik bir İrlanda kutusu açmayı deniyoruz. 12. yüzyıl.
Nous essayons d'ouvrir une boîte métallique ir pisse ndaise du XIIe siècle.
Bu teknoloji yüzyılın icadı olacak. Gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki farkı ortadan kaldırıyoruz.
Nous fermons le fossé entre la réalité et les mondes virtuels
Öyle ki, yirminci yüzyılın başlarında çekilmiş bu ABD hükümet videosu, sütten yeni kesilen bebeklerin hemen inek sütüne geçirilmesini tavsiye ediyor.
Ce film réalisé par le gouvernement des Etats-Unis au début des années 1900 recommandait que les bébés à peine sevrés du lait de leur mère consomment immédiatement du lait de vache.
20. yüzyılın başlarında her Amerikalı yılda yaklaşık 55 kilo et yiyordu.
Au début des années 1900, chaque américain mangeait environ 54,4 kg de viande par an.
Yüzyılın başlarından kalma.
Ca date du début du siècle. C'est pas beau?
20. yüzyılın en meşhur adamı kimdir?
Qui est alors l'homme le plus célèbre?
Şu ana kadar 20. yüzyılın en ünlü adamı kim?
Qui est jusque-là l'homme le plus célèbre du XXe siècle?
Yüzyılın duruşmasında suçlular rezil oldu, FBl halk kahramanı rolünü sağlamlaştırdı.
Le procès du siècle, le criminel humilié, le FBI célébré en héros.
Ve yüzyılın en büyük suçunun olay yerine gittiğimizde Bay Lindbergh dışarı çıkıp elini sıkmadı ve FBl'ya olan güvenini belirtmedi.
Sur le lieu du "crime du siècle", M. Lindbergh n'est pas sorti pour exprimer sa confiance dans le FBI.
Unutma, 19. yüzyılın son dönemi fazlaca kuralcı.
Souvenez-vous, c'est la fin du XIXe siècle. Très digne et guindé.
Her şey 23. yüzyılın başlarından başlıyor.
Donc, ça commence au début du 23e siècle...
"Yüzyılın partisi olacak." diye.
"La fête du siècle."
Evet, yüzyılın öpücüğü adını verdim.
C'était le Baiser du Siècle.
Butch Cassidy, 20. Yüzyılın başlarında Kuzey Amerika'nın en çok aranan kanun kaçaklarından biriydi Wild Bunch ve Tren Soyguncuları Karteli gibi efsanevi çeteleri yönetiyordu.
Butch Cassidy, célèbre bandit américain du début du XXe s., dirigea les gangs la Horde Sauvage et les Voleurs de Trains.
Son kez görüldüğünde, saatinde yüzyıldan fazla zamanı varmış.
La dernière fois qu'on l'a vu en vie, il y avait plus d'un siècle à cette horloge.
Önemli olan üzerindeki o yüzyıla ne olduğu.
L'important, c'est le siècle venu avec lui.
Bu kez çalınan yüzyıl.
Là on parle d'un siècle.
Yüzyılı gettoda uzun süre saklayamazsın.
Impossible de cacher un siècle dans le ghetto.
İki yüzyıl artırıyorum.
Je relance de 2 siècles.
Öyle. Neden gelecek yüzyılın işini bugün yapalım?
Pourquoi faire maintenant ce qui peut attendre un siècle?
Henry Hamilton adında biri bana yüzyıl verdi.
Un nommé Henry Hamilton m'a donné plus d'un siècle.
Benden zaman çalan adamın yüzyılı vardı.
L'autre type avait plus d'un siècle.
Yüzyıl'a hoş geldiniz.
Bienvenue au Century.
21. Yüzyıl'da aydınlanma neye benziyor?
A quoi ressemble l'illumination au 21e siècle?
Bu yüzden yüzyıl önceki atalarımıza... teşekkür etmeliyiz.
Et pour cela, nous tenons à remercier nos ancêtres Il ya 100 ans.
Benim kocam 21. yüzyılın en harika yazarlarından biri olacak.
Mon époux sera un des plus grands auteurs du 21e siècle.
Bu yüzyılın en büyük insan avı ve sen gün ışığında volta atıyorsun.
C'est la plus grande chasse à l'homme depuis un siècle, et vous, vous déambulez en plein jour.
Eminim tüm piliçleri müziğiyle elde etmişti. 18. yüzyılın Barry White'ı.
C'est le Barry White de l'époque!
Ne? Ortalıkta gezip, 17. yüzyıldan kalma işkenceciler gibi davranmasına izin verdin.
Vous l'avez laissée régner et se comporter comme un bourreau du Moyen-âge.
Hard rock ve 50'lerin Batı Sahili Cazı aynı zamanda, insan dışı canlılar üzerinde uzmanlaşmış bir antropolog olsun ve doktora yapması şart değil ama en azından yan dal olarak da 20. yüzyıl politik teorisi ve korporatizmle ilişkilerini çalışsın.
C'est noté. Pouah et pouah. Qu'est-ce que tu fais, bébé?
19. yüzyılın yazar, eleştirmeni.
-... du 19e.