English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ü ] / Üşüyor

Üşüyor Çeviri Fransızca

131 parallel translation
Kafan mı üşüyor?
Tu as froid?
Hayır, efendim. Parmaklarım üşüyor. Pekala mevsim de yaz sayılm...
J'ai froid aux mains, on n'est pas en été!
Elinizin üstüne oturun Bayan Kirby. Bir süre oturunca insanın içi üşüyor.
Vous devriez vous asseoir sur vos mains, on prend froid.
Kaldırımda ayaklarım üşüyor.
Debout sur le trottoir, j'ai froid aux pieds.
Başın mı üşüyor?
- Vous avez froid a la tete?
Üşümek mi? . Sen üşüyor musun?
Si tu as froid...
- Başınız mı üşüyor? - Hayır.
- Vous avez froid?
- Sen üşüyor musun?
Et toi?
Ayaklarım üşüyor.
- J'ai froid aux pieds.
Siz de üşüyor musunuz?
Vous ne sentez pas ce froid?
Hasta üşüyor, doktor terliyor.
Le patient a froid et c'est le docteur qui transpire.
Başın mı üşüyor? Hı? Oh.
Vous êtes bien?
Kollarım üşüyor.
- J'ai froid au bras.
Ateşinin başında bile üşüyor... herşeyi yeni bakanının ellerine teslim etmiş.
Il ne quitte pas sa cheminée et s'en remet son nouveau ministre,
- Hâlâ üşüyor musun?
Avez-vous encore froid?
Başkaları için merhamet duy... Peki yanındaki kişi üşüyor mu?
tu as pitié de ta compagne...
İçim üşüyor ama terliyorum.
Je suis glacée à l'intérieur, j'ai chaud. Je vais me trouver mal.
Ayakların mı üşüyor?
Vous n'êtes plus trop chaud?
Geri kalan nüfus zayıf, aç ve üşüyor.
Le reste de la population est faible. Elle souffre du froid et de la faim.
- Wallace, üşüyor musun?
Wallace, tu as froid? Oui, un peu.
Ve eğer hala üşüyor olursan seni kemerle boydan boya kalorifere bağlarım.
Et si tu as encore froid, je pourrais t'attacher au radiateur.
Port, üşüyor musun?
Port, tu as froid?
- Ayaklarım üşüyor.
- J'ai froid aux pieds.
Çok üşüyor olmalı.
Il doit sûrement se geler... Il a du courage.
- Hastanede üşüyor.
- Des chaussons, pour mon père.
- Pek çok kişi... üşüyor, geceleri titriyor.
- Et tous ceux qui ont froid! Grelottant dans la nuit.
- Ama arkadaşım çok üşüyor.
Mon ami souffre d'hypothermie.
O üşüyor.
Elle a froid.
- Bayan Woodhouse üşüyor musunuz? - Hayır. Teşekkür ederim.
- Avez-vous assez chaud?
Peki üşüyor musun? Evet.
Vous avez froid?
Üstündeki ceketle üşüyor musun?
Cool? Vous avez froid avec cette veste?
Oh, üşüyor musun?
Tu as froid?
Şu eşyalara bakın, şu an birinin keli fena halde üşüyor olmalı.
On doit retrouver à qui ça appartient. Un type doit avoir froid au crâne!
Herkes üşüyor.
Reprends-toi.
Seninle daha çok ilgilenmediğim için üzgünüm böylece bir dakika bile hasta, korkmuş ya da üşüyor olmayacaktın. "
Pardon, davoir mal pris soin de toi De tavoir laissée avoir froid ou peur
Sence üşüyor muyumdur?
- Georgia!
Görmüyor musun, adam üşüyor.
Tu ne vois pas que monsieur a froid?
Çok üşüyor gibi duruyorsun.
Tu as l'air d'avoir très froid.
Hayır, dişlerini sıkıyor. Çok üşüyor.
Il serre les dents, il a froid.
Bebeğin karnı aç, üşüyor da zavallıcık.
Elle a faim, et froid, la pauvre petite!
- Siz de üşüyor musunuz? - Sorun yok.
- Vous avez froid aussi?
Gidebilir miyiz? Chandler üşüyor.
Chandler commence à frissonner.
Ailem donuyor. Birçok insan üşüyor. Bu gerçekten önemli bir sorun.
Comme tout le monde, c'est le problème.
Jo, üşüyor musun?
Jo, tu as froid?
Omuzlarım üşüyor.
J'ai froid aux épaules.
Sen üşüyor musun?
Tu as froid?
Ama şimdi de ayaklarım üşüyor.
Mais j'ai froid aux jambes.
Bu Tayland'lılar üşüyor. Soğuktan donmak üzereler.
Les Thaïs qui attendent en mer sont morts de froid.
Biraz üşüyor.
Il tremble.
Biraz üşüyor.
Il a des frissons.
- Ayakların üşüyor diye.
Je suis quoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]