English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Ispanak

Ispanak Çeviri Fransızca

160 parallel translation
Büyükler ıspanak yemeğe zorlansalar, dünya çocuklar için daha hoş olurdu!
Ce serait un monde meilleur pour les enfants... si les parents étaient forcés de manger les épinards.
O ıspanak.
Ce sont des épinards.
Bazıları da ıspanak sever. Senin aklında bir fikir var. Amacın nedir?
Quelle idée avez-vous derrière la tête?
Higgins'e söylerim onlara koruyucu aşı yapar. Verdiğinin iki katı balık yağı içirir. Bolca da ıspanak yedirin.
Je dirai à Higgins de les vacciner et de doubler leur ration d'huile de foie de morue et d'épinards.
Sizden özür dilemek için biraz ıspanak.
Un peu de verdure pour nous faire pardonner.
Nasıl pişirirsen pişir, ıspanak ıspanaktır.
Du moins ça ressemblait à des épinards. Je n'ai jamais prétendu être un cordon-bleu.
- Hey, ben kremalı ıspanak istemiştim.
- J'ai demandé à la crème.
Kavrulmuş ıspanak.
Du rôti avec des épinards.
Sana biraz ıspanak yollayacağım.
Je commande des épinards?
Kesilmiş süt suyu koyup, kaba yonca filiziyle karıştırıyorum, ve biraz fasulye ezmesi, ve ıspanak.
Avec du petit lait, des pousses Alpha, de la pâte de haricots et du moisi d'épinards.
Ispanak lazım olsa, senden ıspanak isterdim.
Si j'veux des épinards, J'vous d'manderai des épinards.
Baban olmadığımı kanıtlamanın bir yolu var. Şu ıspanak kutusunu al.
Y'a qu'un truc qui prouve que qu'j'suis pô ton père!
# Bitirecek kadar güçlüyüm, çünkü ıspanak yiyorum #
C'est moi Popeye le Marin! Si je suis si fort, C'est grâce aux épinards!
# Bitirecek kadar güçlü, çünkü ıspanak yiyor #
Il est grand et fort!
# Bitirecek kadar güçlü çünkü ıspanak yiyor #
Poulets de la mer, oui! Il est grand et fort!
Sahanda yumurta sipariş edecek, ıspanak atacağım üzerine.
Je commande un oeuf sur le plat et t'asperge d'épinards.
Sahanda yumurta sipariş edecek, ıspanak atacağım üzerine. "
Je commande un oeuf au plat, et je t'asperge d'épinards.
- Sorun nedir? Bugün Çarşamba. Her Çarşamba, Melville's'in sebze yemeği ıspanak oluyor.
Le mercredi, Melville's sert des épinards en légumes et les épinards, c'est vert.
Sizin Temel Reis gibi, her gün ıspanak yedi.
il mange des épinards.
" Her zaman işi bitiririm Çünkü ıspanak yerim
" Je suis un grand gaillard Parce que je mange des épinards
Sana ellerini ısıtmak için ıspanak kullanıyorlar falan demedim.
Je ne t'ai jamais dit qu'ils se réchauffaient avec des épinards.
Geri çekilin, şimdi ıspanak yiyecek ve dövmesi büyüyecek.
Reculez, elle va avaler ses épinards et son tatouage va s'agrandir.
- İğrenç ıspanak istemeyiz biz.
- On a pas besoin de foutus épinards!
Biraz ıspanak ve soya fasulyesi getirin.
Que voulez-vous? Des épinards et des haricots.
Niçin ıspanak ve soya fasulyesi yok?
Où sont les épinards, les haricots?
Hala ıspanak konusunda bana kızgın mısın?
Vous m'en voulez pour le menu?
Ah, adamım, ıspanak.
- Zut! Des épinards.
Fıstık ezmesi, kırmızı et, peynir soyulmamış meyve, ıspanak, zeytin yağı...
Beurre d'arachides, viande rouge, fromage... fruits non pelés, épinards, huile d'olive.
Şey, haftaya yapacağım özel ıspanak diyetim hatırlamana yardımcı olur.
Eh bien... peut-être une autre semaine de mon régime spécial d'épinards... vous aidera à vous en souvenez.
Anlaşıldı ıspanak senin için en iyi yol gibi görünüyor.
Épinards est censé être très bon pour vous.
Kremalı ıspanak ve pancar soteli karartılmış balık.
Poisson épicé, épinards à la crème et betteraves sautées.
Uh, armutlu ıspanak suyu, lütfen.
Un jus d'épinards à la poire.
Eminim. Bilgisayar, bir armutlu ıspanak suyu, ve bir kase sebze çorbası.
Ordinateur, un jus d'épinards à la poire et un bouillon de légumes.
Altı iri biftek, Beş kumpir ve iki porsiyon kremalı ıspanak.
Six entrecôtes, 5 pommes de terre au four et deux portions d'épinards.
Marul, ıspanak, alfalfa.
Romaine, épinard, alfalfa...
Sanırım pirzola alacağım- - orta kıvamda- - patates püresi, kremalı ıspanak.
Je crois que je vais m'offrir une belle entrecôte avec de la purée, des épinards à la crème et en dessert, un raktajino à la crème.
Canavar onu alıp yerin dibine götürdü her gün çocuğa ıspanak yediriyor.
Le Monstre Épinard l'a attrapé et emmené sous terre pour le forcer à manger des épinards toute la journée.
Bir bakalım. Şehriye... Ve ıspanak?
Voyons... nouilles... et épinard?
Jüri üyeleri. Tanığın ön dişlerinden birinde küçük bir parça ıspanak var.
Mesdames et messieurs... le témoin a un petit morceau d'épinard... coincé entre les dents.
- Dişinde ıspanak parçası mı kalmış?
L'épinard entre les dents.
Avokado, ıspanak, malanga ve ancak püresini yiyebildiğim papaya.
avocat, épinard, malanga, et des figues, que je n'aime qu'en purée.
Ne? Dişimde ıspanak mı var?
J'ai des épinards entre les dents?
Bu bana söylediği en güzel söz. İkincisi, "Dişinde ıspanak var" dı.
Elle ne m'avait jamais rien dit d'aussi gentil depuis : "Tu as des épinards dans les dents".
- Kremalı ıspanak.
- Des épinards à la crème.
- Soya peynirli ıspanak mı?
Du tofu brouillé sur lit d'épinards?
Ama ıspanak yerine çikolatalı krep istiyorum.
Mais au lieu des épinards, je prendrai des pancakes au chocolat.
Evet, yanında patates püresi, havuç ıspanak.
Oui.
her gün ıspanak yemeyeceğiz.
Que dis-tu de cela?
# Bitirecek kadar güçlü çünkü ıspanak yiyor #
Il est grand et fort,
- O bildiğin ıspanak.
- Un peu de pâté?
Jason'ın dişlerinde ıspanak var.
Jason a de l'épinard sur la dent.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]