Şarkı söylüyorlar Çeviri Fransızca
164 parallel translation
Ne şarkı söylüyorlar, ne gülüyorlar ne de artık şakalaşıyorlar.
Plus un chant, ni un rire ni aucune plaisanterie.
Pek çok dilde şarkı söylüyorlar.
Elle chante dans tout un tas de langues.
Şarkı söylüyorlar.
Ils chantent.
Aya şarkı söylüyorlar.
C'est pour la lune qu'ils chantent si fort.
Şarkı söylüyorlar, buna inanıyorlar.
Ils y croient.
Hıristiyanlığın 10 Emir'ine hitaben Bohemler, burada yayınladıkları dokuz eser için vatansever bir şarkı söylüyorlar.
En réponse aux dix commandements chrétiens, la Bohème, que l'on voit ici entonner un chant patriotique, en a publié neuf autres.
Ama bizim değerli askerlerimiz zaten büyük Almanya için şarkı söylüyorlar.
Pour l'Allemagne, nos soldats sont assez bons musiciens comme ça.
Ne kadar da üzücü bir şarkı söylüyorlar.
Ils jouent de la musique si triste.
O zaman neden şarkı söylüyorlar?
- Oui. - Et Melissa. - Salut.
Boynuzlu, şişman kadınlar avazları çıktığı kadar, ölmekten duydukları mutluluk hakkında şarkı söylüyorlar.
De grosses femmes encornées hurlent à tue-tête le bonheur de mourir.
Şarkı söylüyorlar!
Elles chantent.
Şarkı söylüyorlar, dinle.
Écoute-les chanter...
Ne için şarkı söylüyorlar ki?
Pourquoi chantent-ils?
Üşüyene kadar şarkı söylüyorlar. Sonra ateşin yanında oturup, ısınıyorlar. Yeniden gelip şarkı söylüyorlar!
Ils chantent, quand ils gèlent... ils vont se réchauffer... puis ils ressortent chanter!
- Neler hissettiğini biliyorum. Ama sokaklar yetenekli insanlarla dolu. Şöyle yapsaydım, böyle yapsaydım diye şarkı söylüyorlar.
Je sais ce que tu ressens, mais il y a des tas de musiciens des rues, talentueux, qui chantent leurs rêves déçus...
Ama üzgün gözükmüyorlar. Şarkı söylüyorlar!
Ils ne sont pas tristes du tout Et même, ils chantent
Hiçbir şeyleri kalmadı ama hala şarkı söylüyorlar!
Ils chantent sans trayeuse, sans lessiveuse, sans balayeuse
Şimdi çocuklarım Romanya Kralı Ferdinand için şarkı söylüyorlar
Maintenant, mes enfants chantent pour le roi roumain Ferdinand.
Okulda tiyatro yapıyorlar, ve şarkı söylüyorlar.
A l'école, ils font du théâtre et du chant.
General Tan hakkındaki sokak şarkıları. Altın saati ile ilgili şarkı söylüyorlar.
Celles qu'on chante dans la rue sur la montre en or du général
Kuşlar Yunanca şarkı söylüyorlar.
Les oiseaux chantent en grec.
- Bağırma onlara. - Beni delirtiyorlar! Hayır, şarkı söylüyorlar.
Laisse-les, c'est qu'une chanson.
Onlar bir ampulle şarkı söylüyorlar.
Pas chanter dans une ampoule.
Şarkı söylüyorlar, Marge! Neden birbirlerini öldürmüyorlar?
Marge, pourquoi ils s'entre-tuent pas?
Benim hakkımda şarkı söylüyorlar.
C'est de moi qu'ils parlent!
Yaz boyunca düzüşüyorlar sonra okul başlayınca okula dönüyor ve şarkı söylüyorlar...!
Ils font pan-pan tout l'été, et au lycée, ils chantent une chanson sur la brillantine.
Hey, baba, benim ile ilgili bir şarkı söylüyorlar.
Ils chantent une chanson sur moi.
"Kulak ver, müjdeci melekler şarkı söylüyorlar."
Minuit!
Beyaz adamı av sahalarından sonsuza dek kovmak için savaş şarkıları söylüyorlar.
Tous chantent la guerre pour expulser les Visages Pâles... de leurs territoires de chasse.
Gece boyunca ırmağı dinleyeceğiz. Ve de çanları. Şarkılarını adeta kalbimde söylüyorlar.
Toute la nuit nous entendrons le ruisseau et les cloches... battre dans nos cœurs.
Şarkı mı söylüyorlar?
Pourquoi ils chantent?
Dinle, Aron amca için şarkı söylüyorlar.
Elles chantent pour l'oncle.
- Sanırım dini şarkılar söylüyorlar.
- je crois qu'ils enregistrent du gospel.
Hangi şarkıyı söylüyorlar?
C'est quel numéro?
müstehcen şarkılar söylüyorlar.
chantent des chansons obscènes.
Sihirli bir bahçede, suyun üstünden sekip nehrin kaynağına... gidişlerinin şarkısını söylüyorlar.
Dans un jardin merveilleux, elles chantent, tandis que leur barque glisse sur la rivière.
Ve klasik bir balina şarkısı söylüyorlar.
Et ils ont une chanson classique de baleine :
"Küçük kuşlar şarkılar söylüyorlar ve ay yüzünde ışıldıyor."
Les petits oiseaux chantent. La lune s'est couchée.
- Evet ama şarkının sonunda söylüyorlar.
C'est dit à la fin de la chanson. Je sais, enculé.
- Bizim şarkımızı söylüyorlar.
Ils chantent notre hymne!
En iyi şarkılarını söylüyorlar.
Ce sont leurs meilleurs singles.
Okul şefinin, insanlığın bu mücadelesiyle alakalı bir şarkı söylemek istediğini, kulağıma söylüyorlar.
On me dit que le chef de l'école va chanter une chanson sur cette victoire de l'humanité!
Şarkı bile söylüyorlar.
Ils savent chanter.
Şarkı söylüyorlar!
Ils chantent.
Hem şarkı da söylüyorlar. Düşününce, daha da korkunçlar.
Et eux, ils chantent, c'est encore plus l'horreur.
- Şarkı söylüyorlar.
- Ils chantent.
Mississippi, Cottonillia'dan geliyorlar. Ruhları kurtarmak için kurtuluş şarkıları söylüyorlar.
Chants pour le salut de l'âme.
Bugünlerde şu şarkıyı söylüyorlar :
Maintenant, ils chantent " Tous à la mer,
Perşembe geceleri, o piyano çalarken, birlikte şarkı söylüyorlar mı? - Evet.
Il fait de merveilleuses choses.
Bay Şeytan'ın en sevdiği şarkıyı söylüyorlar.
- Ils chantent la chanson préférée de M.Devil. - Qui?
Efendim? Bay Şeytan'ın en sevdiği şarkıyı söylüyorlar.
- Ils chantent la chanson préférée de M.Devil.
şarkı 121
şarkılar 16
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söyle 90
şarkı söylüyor 35
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkıcı mı 16
şarkılar 16
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söyle 90
şarkı söylüyor 35
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkıcı mı 16