English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ 1 ] / 10

10 Çeviri Portekizce

51,680 parallel translation
Kesiyorum. On, dokuz...
- Certo. 10, 9...
Geri saymaya 10'dan mı başlarsın?
Tu contas do 10?
Bundan ne kadar hoşlanmadığımı 10 üzerinden kaçla göstersem bilemedim.
É difícil de expressar o quão em desacordo estou com isto.
Çoğu insan bir Luthor'a 10 metrelik sopayla bile dokunmuyor.
A maioria das pessoas não "tocaria" numa "Luthor" com uma vara de 10 metros.
- 10 Ocak 1997.
10 de Janeiro de 1997.
10 dk boyunca ben olduğumu anlamadı bile.
Ele não percebeu que era eu por uns dez minutos.
Şunu unutmaki ben 10 yılımı Henry'e gerçekte kim olduğumla ilgili yalan söyleyerek geçirdim çünkü eğer gerçek beni görürse istemez diye düşündüm
Não te esqueças, passei 10 anos a mentir ao Henry sobre quem era. Porque pensei, que se algum dia ele visse o meu verdadeiro eu, me iria rejeitar.
10 yaşındayken böyle demiştin.
Disseste isso quando tinhas 10 anos.
Pekala, Booth Ford Tiyatrosu'na tam olarak saat 10 : 00'da girdi, değil mi?
O Booth entra no Ford's Theatre às 10h em ponto.
9 : 56 ya da 10 : 07 değil?
Não foi às 9h56 nem às 10h07?
Ford Tiyatrosu'nu avucunun içi gibi biliyor, iletişim adresi olarak burayı kullanıyor, postalarını almak için saat tam 10 : 00'da geliyor.
Conhece o teatro como a palma da sua mão, Ele dá sempre a morada do teatro e vem buscar a correspondência dele sempre às 10h da manhã.
On dakikada yaklaşık bir buçuk kilometre ailerlersek bir saatte bu alanı tararız.
Se cobrirmos 1,6km em 10 minutos, devemos cobrir um raio por hora.
Akşam 10'dan sonra sesiniz çıkarsa, ağzınıza sıçarım.
Eu era inspetora quando estudei aqui.
Saat 10'da çıkan Leno gibiyim.
Viram?
Saat 10'da "Çay Partisi" nin yeni başkanı Robert Lee.
Às 10h, Robert Lee, novo presidente do Tea Party.
Tamam, gençler. On dakika içinde on içki istiyorum sizden.
Certo, crianças, eu quero 10 bebidas em 10 minutos.
10 yıl önce söylemiştim.
Sim, eu disse 10 anos.
- 10 ekolojik terör olayının 9'unda dikkat çekilmeye çalışılan çevresel tehdit yerine halkın tepkisi, teröriste öfkelenmek şeklinde olur.
9 em cada 10 vezes, o público reage a um acto de eco-terrorismo ficando mais chateado com o terrorista do que com a afronta ambiental para a qual ele procura chamar a atenção.
2011 yılında, kömür yıkanmasında kullanılan ve zehirli bir kimyasal olan 10,000 galon MCHM Fullerton Kimya Tesisinden sızdı.
Em 2011, 38.000 litros de 4-metilciclohexanol, uma substância tóxica para limpar carvão, foram despejados do Fullerton Chemical Plant.
Cormac 10 yıldır Luray'deydi.
O Cormac ficou fora em Luray durante 10 anos.
Günde on düğün yapılıyormuş burada.
Ouvi dizer que, às vezes, fazem aqui 10 casamentos por dia.
Hayır, 10.000 dolar için?
- Não, por US $ 10.000.
Özbekistan'da 10 bin dolara kaç eş alabileceğini biliyor musun?
Sabes quantas mulheres ele podia comprar com $ 10.000 no Uzbequistão?
O bile tek başına 10 milyon dolar değerinde.
Só ela vale mais de dez milhões de dólares.
- 10 milyon dolarlık bir heykeldi.
Era uma estátua de 10 milhões de dólares.
Saat 2 ve 10 yönü.
Dez e dois.
Kanal 10 için değil de Kanal 5 için çalışıyorsun.
Não trabalhas para o Canal Dez, apenas para o Canal Cinco.
Çalışma odasının karşı duvarınden on adım at, orada gevşek bir yer döşemesi var.
- Dando 10 passos a partir da parede do escritório, há uma tábua solta no chão.
Sayın Başkan F-18'ler yakıt ikmalinden önce 10 dakikadan az zamanları olacak.
Os F-18 têm menos de dez minutos antes de precisarem de reabastecer.
- 10 sentlik madeni parada.
- Na moeda de 10 centavos.
En az 10 ölü var.
- Pelo menos dez mortos.
Bombacılar 10 tweet hazırlamış.
Os terroristas programaram 10 tweets.
Fotoğraf yollayıp 10 saniye sonra silen uygulama mı?
O aplicativo que posta fotografias e apaga-as depois de 10 segundos?
Daha da önemlisi, veriler sahilden 10 metre uzakta suyun 15 metre altında saklı.
E está tudo a 10 metros da costa e 5 metros debaixo de água.
Yani bir kaç saat içinde halk oylarının sadece % 10'u sandıkta olursa bu dikkatleri çekecek, komplo teorileri üretilecek, tam bir kargaşa ortamı olacak.
E se em poucas horas apenas 10 % dos votos estiverem de facto nas urnas, haverá acusações, teorias da conspiração, caos total.
Yönünüzü değiştirip Wakanda'yı terk etmeniz için on saniyeniz var.
Você tem 10 segundos para mudar de direcção e deixar Wakanda.
Sanırım 10 milyon değerinde Vibranyum.
Uns 10 milhões de dólares em Vibranium.
Olmaz adamım.
Homem, não. 10 dólares.
10 dolar çalışır.
Eu sou bom para isso.
Yolda biraz susadım da.
Só com sede, é tudo. 10 dólares para um refrigerante?
Bir gazoza karşılık 10 dolar mı?
Louco filho da puta é o que você é.
Çocuklar, adamı onuncu katın doğu tarafında kıstırdım.
Pessoal, apanhei-o no lado leste do 10º andar.
Onuncu katın doğu tarafı mı?
Lado leste do 10º andar?
% 25'i kanserden, % 10'u felçten, yüzden dört ila beşi diyabetten ve aynı oranda kişi Alzheimer'dan ölüyor.
25 % de cancro, 10 % de enfarte, quatro ou cinco por cento de diabetes e o mesmo número de Alzheimer.
Ancak bunlar geleneksel tarımla yetiştirilmiş böcek ilaçlı sebze ve meyveler olduğu için bu ekstra sebze ve meyvelerden gelen fazladan böcek ilacı yükünün kanser ölümlerinde yüzde on artışa neden olacağını tahmin etmişler.
Mas como eram frutas e legumes convencionais, carregados de pesticidas, eles estimaram que o fardo extra dos pesticidas de toda aquela fruta e legumes a mais causaria mais 10 mortes de cancro.
Kalori başına on katı daha fazla arazi, su ve enerji gerektiriyor.
Requer, por caloria, mais de 10 vezes mais terra, 10 vezes mais água e 10 vezes mais energia.
Ve bu değişiyor. Ama ortalama on katın üzerinde ve bu, büyük bir rakam.
E varia, mas a média é bem acima das 10 vezes e esse é um grande número.
İyi, ben de geleli on dakika oldu.
Está bem. Estou fora de turno em 10 de qualquer maneira. - OK.
Wyatt, 10 saniye içinde burada olacaklar.
Wyatt, eles vão entrar dentro de 10 segundos!
10 dakika sonra gidiyoruz.
Dez minutos, depois vamos.
1'den 10'a kadar güya.
De um a dez, por favor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]