25 Çeviri Portekizce
10,744 parallel translation
O'nu dışarı çıkarmaları 25 saniyenin altında oldu.
Levaram-na em 25 segundos.
Amerikan çeyrekliğiyle aynı boyut ve yapıda.
Tem formato e textura parecidos aos de uma moeda de 25 centimos.
- Olmak zorunda değilsin. 25 yıl Miranda.
- Não precisas ser.
Bugüne kadar hesapladım.
- 25 anos, Miranda. É o tempo que dividimos um quarto, um apartamento ou barraca na mata. Eu contei.
Oysa hayatındaki en büyük şeyi bana söylemek için 25 yıl bekledi. Kendimi nasıl hissetmem gerekiyor?
Mas, a coisa mais importante da sua vida, ele esperou 25 anos para me contar.
25 yıl önce istemeliydi.
Devia ter pedido há 25 anos atrás.
Buradan 15 mil uzaklıkta.
Fica a 25 km daqui.
24 ve tam olarak 25 sigara böreği boyunda. Sigara böreği kutlaması.
E vão 24... tem precisamente 25 crepes chineses de altura.
25 Yıllık evlilik, olaylar...
25 anos de casamento, coisas...
Daha 25 yaşında milyoner oldu. Bir telefon uygulamasıydı galiba.
Conseguiu o seu primeiro milhão aos 25 anos.
Neredeyse 25 yıl.
Quase 25 anos.
25. GÜN
DIA 25
25 yıl önce, büyük bir kamyon o eski köprüde canımı aldı.
Há mais de 25 anos, aquele camião enorme levou-me a vida naquela velha ponte.
Bahçe'yi diyorsun... Tamamdır.
Estás a falar do dia 25 no "Garden", sexta fila, no centro.
25 yaşında gibi çıkmışım!
Pareço ter uns 25 anos!
Şu anda 25 yaşında, serveti dokuz haneli rakamlara çıkmış ve arazisi kaya petrolü çıkan bir bölgenin tam ortasında.
Agora, com 25 anos, é avaliado em 9 dígitos e é o centro da indústria do óleo de xisto.
Ayrıca içimizden sadece sen 25 yaşındaymış gibi görünebilirsin.
Além disso, és o único que pode fingir ter 25 anos.
Bu yarış selesi, vücut ağırlığının % 25 ile % 40'ını perineumuna yani, anüsünle testislerinin arasındaki kısma veriyormuş.
Este assento de corrida vai por entre 25 % e 40 % do peso do teu corpo no teu perineo, que é o pedaço de ti que separa o teu anus do teu escroto.
22 yerine 16 mil hızla gidiyorum ve beni mahvediyor.
Estou a fazer 25 km / h em vez de 35, e está a dar cabo de mim.
25 yaşına gelince en iyi arkadaşın olacak.
Ela vai ser a tua melhor amiga quando tiver 25.
25.000 $.
25 mil.
Bir avuç çocukla bar köşelerindeydin ve 25'lik bir fahişeye çakıyordun. - Peter kes!
Num bar com uma cambada de miúdos, e a foder uma puta qualquer de vinte e cinco anos.
Hâlâ 25 yaşındasın.
Ainda tens vinte e cinco anos.
Bu yüzden 25 yaşıma kadar vajinya dendiğini sandım.
Portanto, pensava que se chamava vagine até aos meus 25 anos.
Ve sırf eğlence adına 25 kişi öldürdü.
E matou 25 pessoas. - Só por diversão.
Sonra cinsel organlarımızı tümden boyayla kaplayıp 25 saat seks yapacaktık, Nick'le yaptığından 1 saat daha fazla.
E que nos cobriríamos de tinta e faríamos amor durante 25 horas. Uma hora a mais do que ela e o Nick.
25 yıllık port uygun olacaktır.
Um porto de 25 anos parece-me apropriado.
25 yaşındayım.
Eu "ter" 25 anos de idade.
Onun yanındayken vücut sıcaklığın artıyor.
A tua temperatura aumenta 0,25ºC quando estás perto dele.
Ve eve gidip, saatte 8.25 dolar mı kazanmalıyım?
E vou para casa para ganhar 8,25 dólares à hora?
4 ay içinde sadece 25,000 dolar kazanmıştım, ve porno sektöründen çıktığımda, banka hesabımda 2,000 dolar vardı.
Só ganhei $ 25 000 em quatro meses, e, quando deixei a pornografia, tinha $ 2000 no banco.
25-30 yıl önceye dayanan aile içi şiddet vakalarına bakmalıyız.
Devemos procurar casos de violência doméstica de 25 a 30 anos atrás.
25 yıl önce bir cinayet-intihar sonucu ölmüşler.
Morreram num homicídio seguido de suicídio há 25 anos atrás. - O que aconteceu?
Ulaşım Güvenliği İdaresi, algoritmayı değiştireceğimi açıkladığım gün bavulumda yirmi beş bin dolar buldu.
A TSA encontrou 25.000 $ na minha bagagem no dia em que anunciei que ia alterar a fórmula.
Eğer rüşvet almadıysan, o yirmi beş bin doları nereden buldun?
Se não foi subornado, de onde vieram os 25.000 $?
$ 25,000 için mi?
Por 25.000 $?
Senin notunu değiştirmedi, fakat hala senin 25.000 $ dolarına sahip.
Ele não alterou a tua nota. Mas ainda tem os teus 25.000 $.
Bence çünkü haftada 25 kez filan seks yaptık ve sen belki iki kere prezarvatif taktın. Onca sekste iki kere.
Bem, eu acho que é porquê, sabes, fizemos sexo 25 vezes numa semana e usaste preservativo talvez duas vezes... duas vezes naquele época?
Dur bir saniye. Bu sakız makinesi 10'luk değil, çeyreklik alıyormuş.
Espera um pouco, esta máquina aceita moedas de 25 cêntimos, não de 10.
25?
24? 25?
25,000 pound yazıyor.
Bem, o anel custa 25,000 libras.
Yüzük 25,000 pound.
Bem, o anel custa 25,000 libras.
Genel Kurmay Başkanı en akıllıca hareketin Odun Kampı'nı ve 25 km. kare içindeki her şeyi yok etmek olduğuna karar verdi.
Os chefes militares concluíram que a melhor solução é destruir o Campo Firewood e tudo num raio de 25 km quadrados.
KAMPIN İKİNCİ GÜNÜ
25 DE JUNHO DE 1981 - 7h15 SEGUNDO DIA DO CAMPO
- Çarpmaya 25 dakika kaldı.
Temos 25 minutos até ao impacto.
25 yaşındaki bir insanın bedenine sahipmişim.
Tenho o corpo dum tipo de 25 anos.
Araç 51, Kamyon 81, Manga 3, Ambulans 61, Tabur 25.
Autotanque 51, Camião 81, Esquadrão 3, Ambulância 61, Batalhão 25.
25 yıllık.
25 anos.
Esrar : 25 eyalette illegal.
LEGALIDADE DA MARIJUANA
25, 50.
25, 50.
Hayır... 25 dolar.
GOTHAM Sacrifício