English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Aaa

Aaa Çeviri Portekizce

1,004 parallel translation
Aaa güzel güzel.
Óptimo, óptimo.
Aaa belki ilk çocuğumuza patron adını veririz.
O nome do nosso primeiro filho talvez seja Patrão.
Lina işi çığırından çıkarıyor.
- Aaa.. sim, está...
Şey, ee, Douge, Douge'un yaptığını yaptı. Eee, aaa,
Bem, uh, o Doge fez o que um Doge faz,
Aaa, olayı abartıyorsun artık!
Mas tu exageras.
- Aaa, tabi Henry, tabi.
- Está bem, Henry, claro.
Aaa, şaşırdım.
Caramba!
Aaa.. evet. Kendime bir sandviç yapacaktım.
Vim preparar uma sanduíche.
- Aaa, ne bu?
- O que é isso?
Önce boğazına bakalım. "Aaa" de.
Primeiro, vamos ver a tua garganta.
- Aaa...
- Bom...
Aaa, bakın... Soru yok.
Sem perguntas.
- Aaa, yapmayın bayanlar buraya taa Natchez'den geldik. - Sırf insanlarınıza cazip bir teklif sunmak için.
Vamos, senhoras, viemos lá de Natchez... para lhe fazer uma ótima oferta.
- Aaa, evet kırıldım!
- Sim!
Sakatları iyileştirip - Aaa.
Saras aleijados
Aaa, evet. Şehir dışına çıkacaktı.
Certo, ele ia para o campo.
Aaa bak Mary!
Mary, olha!
Aaa, o kadar mı eski bu saat?
Bem, se é assim tão antigo deve ser de areia.
Aaa bak!
Olha!
Aaa, evet, gayet iyiler.
Qual grama? Sim, está ótima.
Şey geliyor, aaa... Hafifayak.
Aí vem o Pé Ligeiro.
Aaa... Sola-2, Sağa-3,
L-2, R-3,
Bakalım burada ne kadar varmış... Oh, aaa... 25... 50... 60... 70... 75... 85... 95.
Vejamos o que tenho aqui... 25, 50, 60 70, 75 85, 95.
Özel kompartımanlar vardı ve şey satarlardı... aaa, dergiler... ve şekerler... gazozlar ve...
Havia lojas e vendiam revistas... e chocolates e bebidas e...
Ama diğer taraftan, sizi uyarmalıyım ki... siz bir katilsiniz ve her eyalette polisçe aranıyorsunuz... ve, aaa, dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
Mas, por outro lado, devo advertê-lo... Que é um assassino... Foragido da policia em todos os estados.
Aaa, bu arada.
A propósito!
- Ah,...
Aaa...
- O bana lazım. - Aaa.
Preciso dela.
Aç. "Aaa" de.
Abre e diz : "Ahh."
- "Steph..." - Aaa.
"Steph..."
- Aaa, üç hafta.
- Três semanas. - Para quê?
şeyyyyy...
aaa...
Aaa, birisi kaşlarını çatmış... insancıl yanının konuştuğunun farkında değilsin, değil mi?
Seu sisudo... Seu sisudo, não percebes que isso é apenas o teu lado humano a falar?
Aaa, kiraz!
Bagas!
aaa... evet, şey.... belki....
– Sim. Bem... talvez.
- Aaa şu işe bak- -
- Pensei que...
Aaa, işte güzel Tongola'dayız.
Aqui estamos, no belo centro de Tongola.
- Aaa, çok olmadı.
- Não muito.
- Aaa harika döşemişsin.
- Adoro o que fez na casa. - Pois.
Aaa, orada kal!
Eu... Espere!
Güvenlik yetki derecesi A.
Autorização segurança AAA.
Aaa. "Al Piggy'i seviyor."
'Al ama Piggy'.
Aaa, şapkalı herif, değil mi?
O tipo de chapéu, certo?
Aaa, büyükanne!
Senta-te.
Yani, aaa!
Quer dizer... Que pena.
Bizim üç A önceliğimiz var.
Temos uma prioridade AAA.
Aaa, ay çöreği.
Pãezinhos redondos!
- Aaa, Ben, aaa...
Chamo-me Jewel!
Aaa... doğru.
- Oh, sim.
Avigdor burada mı?
Hmm, ele, aaa...
Rhonda!
Aaa, RHONDA.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]