Alaka Çeviri Portekizce
421 parallel translation
- Ne alaka?
- O que tem isso a ver?
Londra Paladyumu mu? Ne alaka?
Ao London Palladium
Minik civciv büyük alaka ister.
Bom, a pintainha precisa que olhem por ela.
Bayım, kız arkadaşım size haddinden fazla alaka gösteriyor ve ben bundan hiç hoşlanmıyorum.
Senhor, minha noiva lhe esteve prodigalizando cuidados e eu não gosto.
- Şimdi ne alaka?
Por que não vens para Bolonha durante um mês ou dois?
Yaptığım şeyle, şehini aldığım piskopos arasında ne gibi bir alaka var sanki?
- Você se importa com isso?
Hizmetçiyi sen kovdun, Oscar da Kuzey Kutbu'na gitti. - İkisi arasında nasıl bir alaka kurdun?
Se não tivesses despedido a empregada ele não teria partido.
Fakat eminim ki önsezine alaka göstereceğiz.
Mas certamente vamos respeitar o seu palpite.
Kızlar çok yalnızdı. Kocalarından ilgi ve alaka istediler.
Elas sentiam-se sozinhas e queriam o afecto dos maridos.
Pekala, ne alaka- -
Porque pensas que...
Ne alaka. Dam üstünde serçe, vur beline kazmayı.
Isso tem tanta graça como bater na tia.
Gördüm de ne alaka?
- Vejo. Estás a vê-la? E depois?
Buffalo Bill ile onun arasında bir alaka olabilirmi?
Será que há alguma ligação entre ele e o Buffalo Bill?
Öncelikle net bir karar vermeden önce kilisemizin değiştiğini ve genç Hristiyanlarla daha fazla ilişki ve alaka kurmak için neler yaptığını anlatmama izin verin.
Bem, antes que façam decisões apressadas... deixem-me lembrar-vos que a igreja está a mudar... para servir as necessidades dos novos cristãos.
Al sana alaka.
É por isso que o Jackie está aqui.
Tanrı ne alaka yahu- - Ben maymun adam istiyorum.
Deus, não... Quero o meu homem macaco.
- Oh, ne alaka.
Que se dane!
Görünüşe göre Dukat kısa süre önce istasyona gelen yetime aniden alaka gösteriyor.
De repente, o Dukat interessou-se por este órfão que chegou à nossa estação.
Ama yelkenli ne alaka?
Um casaco ou um vestido eu consigo perceber. Mas um barco à vela?
- Yok lan ne alaka.
Claro que não, eu não te passo a perna.
Billy Loomis ne alaka ya?
Caramba, o Billy Loomis!
- Bir sorun mu var? - Hemen alaka gerektiren bir kriz mi var?
Alguma crise que precisa de acção instantânea?
Ne alaka?
Tu conhece-lo?
Bir alaka göremiyorum.
Não vejo a relevância.
Ee beyler, şapkam ne alaka diye sormayacak mısınız?
Então não me vão perguntar sobre o chapéu?
Evet, Carl. Bu şapka da ne alaka?
Carl, para que é o chapéu?
Raj bizlere cok büyük alaka gösterdi.
Sim Priya, o Raj tratou-nos com muito respeito.
Ne alaka!
Nem pensar.
Ne alaka?
Por quê?
Ateist ve gay olma arasında bir alaka var mı?
Terias algum problema em seres ateu e gay?
Sandviç ne alaka? " demiyorsun.
"Não vou comer esta sanduíche", porque não faz sentido.
İsa ve Einstein ne alaka?
Jesus e Einstein o quê?
Yüksek bloklar ve alışveriş arabaları, ne alaka?
O que se passa com as torres e os carrinhos de compras?
Sayın Yargıç... davacı avukatı da zaten alaka kurmayı başaramıyor.
Vossa excelência... o advogado do petidor falhou ao definir a relevância.
Kel alaka...
- Infantil, até.
İnsanlar bu deliye karşı çılgınca bir alaka gösteriyor.
As pessoas estão doidas por este doido.
- Tuhaf ve kel alaka bir yanıttı.
Isso foi estranho e irresponsável.
Pekala, bu kel alaka yorumun için teşekkürler, ama...
Obrigada pela opinião, que aliás é absolutamente irrelevante.
Ama yumruktan sonraki ilgi alaka daha iyiydi.
Mas o curativo depois do murro- - foi fixe. Tudo bem!
İlgi ve alaka bekleyen minik bir bebek gibi.
Um pequeno bebé indefeso a precisar de cuidados amorosos.
Beraber çalıştığım insanlarla alaka kurmam.
Eu não me envolvo com as pessoas com quem trabalho.
Fermuar ne alaka?
Então e a sua braguilha?
Fermuar ne alaka?
O que tem a sua braguilha?
Buttless Chaps ne alaka yahu?
Servem para quê?
- Ne alaka Liman dışında mı?
- Claro que é das docas.
Fellini! Ben ne alaka onu düşünüyordum.
Fellini O que estava pensando?
Ne alaka?
Que história é essa?
l açıkçası Bu herhangi bir alaka görmüyorum. lt konunun dışında tamamen var. Hayır, hayır, hayır, tam noktası olduğunu.
Foge totalmente à questão. É precisamente esta a questão.
Ne alaka şimdi?
- O que vocês querem?
Lanet olsun, ne alaka!
Porra!
Ne alaka?
Que diabos?