English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Arayacağım

Arayacağım Çeviri Portekizce

6,568 parallel translation
Defol, yoksa polisi arayacağım.
Sai ou eu chamo a polícia.
- Arayacağım.
- Vou ligar-lhe.
Arayacağım seni.
Desculpa. Eu ligo-te.
Şimdi birini arayacağım.
Eu vou fazer uma ligação agora.
Seni birazdan arayacağım.
Já te ligo!
- Onu arayacağım.
Vou ligar-lhe.
Avukatımı arayacağım.
- Vou chamar o meu advogado.
-... polisleri arayacağım.
- vou chamar a polícia.
Ben onu arayacağım.
Vou ligar-lhe.
Tamam, arayacağım onu.
Olha, vou ligar para ele.
Tekrar arayacağım.
Ligo-te depois.
Güvenliği arayacağım.
Chamo a segurança.
- Hayır, Aiden'ı arayacağım.
- Não, quero ligar ao Aiden.
Bir şey bulunca arayacağım seni.
Ligo-te quando souber.
Tamam, arayacağım.
Está bem, vou fazer a chamada.
Eğer bu iş başarılı olursa ilk arayacağım sen olacaksın ve olmazsa da söz veriyorum yarın gönlünü almak için elimden geleni yapacağım.
Se isto der certo, serás a primeira a saber. Se não der, prometo compensar-te amanhã.
Bu yüzden bilgileri bir araya getirdiğimde seni arayacağım.
Então, vou ligar-te quando juntar as peças, mas...
Durumunda değişiklik olursa söz seni arayacağım.
Eu chamo-te se tiver alguma novidade, prometo.
Yaşlı adamımı arayacağım.
Vou ligar ao meu pai.
Abbott'ı arayacağım, durumu açıklayacağım eğer Cho ve o yakındalarsa.
Vou ligar ao Abbott, explico a situação, ver se ele e o Cho estão perto.
Eyalet dışına çıkar çıkmaz onu arayacağım.
Vou ligar-lhe logo que estejamos fora do estado.
Arayacağım.
A sério.
- Maureen, seni arayacağım.
- Maureen, ligo-te depois. CHEFE DE GABINETE PATRICK
Seni arayacağım.
Ligo-te depois.
Babanı arayacağım.
Vou ligar ao seu pai.
Neal'ı arayacağım.
Vou ligar ao Neal.
Harika, öneriyi vermek üzere Felton'ı arayacağım.
Ótimo. Vou ligar à Felton e fazer a recomendação.
Seni cep telefonundan 5 dakika içinde arayacağım.
Ligo-te para o telemóvel daqui a 5 minutos.
Bunu bir daha yap polisleri arayacağım.
- Faça-o de novo, e eu chamo a Polícia. - Pare de seguir-me!
Polisi arayacağım.
Vou ligar à polícia.
Scott'ı tekrar arayacağım.
Sim... Vou ligar ao Scott de novo.
Tamam.Havan iyi olduğu zaman arayacağım.
Está bem. Ligo-te mais logo quando fizer uma pausa.
Seni sonra arayacağım, tamam mı?
Já te ligo, está bem?
Defol bu evden, 911'i arayacağım.
- Sou o teu marido, amo-te.
Avukatı şimdi arayacağım çünkü o masum ve ben de küçük hanım değilim!
Vou ligar-lhe agora, porque ela é inocente e eu não sou Senhorita.
- Sabah arayacağım onları.
Ligo para eles de manhã.
Seni arayacağım.
Vai para casa, Johnny. Eu ligo.
Hemen onu arayacağım.
Eu vou ligar-Ihe depressa.
Eğer devam edersen, Polisi arayacağım. Anladın mı?
Se continuar, chamo a polícia, Compreendeu?
Seni arayacağım.
Ligo-te mais tarde.
- Babamı arayacağım.
Eu vou telefonar para o meu pai.
Bak, babamı arayacağım tamam mı?
Olha, eu vou telefoná-lo, está bem?
- Babamı geri arayacağım.
- Ligar ao meu pai.
Ben burada en yakın arkadaşımı arayacağım.
Vou continuar aqui a procurar o meu melhor amigo.
- Şehir dışını arayacağım.
- Preciso de uma linha exterior.
- Evet, efendim? Şehir dışını arayacağım.
Preciso de fazer uma chamada externa.
Seni arayacağım.
Irei ligar.
- Elijah'ı mı arayacağız?
Alinham numa missão de resgate?
- Polisi arayacağım.
Vou telefonar para a policia.
Bu gece televizyonu arayacağım!
Vou ligar hoje à noite para o canal!
Birbirimizin odasını arayıp sormaya korktuğumuz sorulara cevap mı arayacağız?
À procura de respostas para as perguntas que tens medo de perguntar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]