Babacığım Çeviri Portekizce
2,429 parallel translation
- Hoşçakal, babacığım.
Adeus, papá. - Tudo bem.
- Endişelenme, babacığım.
- Não te preocupes, papá.
Bu, senin için babacığım.
Isto é para ti, papá.
Babacığım?
Papá?
Babacığım! Yardım et.
Papá!
Babacığım!
Ajuda-me. Papá...!
Babacığım! İmdat! İmdat!
Ajuda o papá!
Hoşçakal, babacığım.
Adeus, papá.
Buyur babacığım.
Toma, pai.
Merhaba babacığım.
Olá, papá.
- Görüşürüz babacığım, Tom geldi.
Adeus, papá. Chegou o Tom. - Quem?
Evet Babacığım?
Sim, Big Daddy?
Peki Babacığım.
Como desejar, Big Daddy.
O zaman ne yapayım, anlamadım Babacığım.
Então não sei o que é que quer, Big Daddy.
Evet babacığım.
Conheço, Big Daddy.
Babacığım öyle diyor, çünkü o ev büyük.
O Big Daddy chama-lhe assim porque é a maior.
Babacığım etleri burada tutuyor.
É onde o Big Daddy deixa a carne.
- Babacığım!
- Papá!
- Hayır babacığım.
- Não, papá!
Babacığım, bu kadar iyi bükmeyi nasıl öğrendin?
Papá como ficaste tão bom a dobrar coisas?
Babacığım!
Papá...!
Özür dilerim, babacığım.
Desculpa, papá.
Tommy ve Danny anne ve babacığım sizleri çok seviyorum!
TOMMY E DENNY MÃE E PAI AMO-VOS!
Babacığım, ne zaman yemek yiyeceksin?
Papai, quando vamos comer?
Benim babacığım, Madison!
Pai, sou eu, a Madison.
- Babacığım!
- Pai!
- Günaydın babacığım.
- Bom dia, pai.
- Yok bir şey babacığım.
- Nada, meu pai.
Yanıtı pek çok kişi babacığım.
A resposta é muitas pessoas, meu pai.
Özür dilerim babacığım ama yapamam.
Sinto muito, meu pai, mas não consigo.
Kâfir Savonarola'yı küçük düşürdüm ve Fransız Kralı'nın ordusunu kurnazlıkla alt ettim. Ayrıca babacığım hepsini, bunların hepsini Roma için kilisemiz için yaptım. Senin için.
Derrotei o herege Savonarola e enganei o exército do rei de França e tudo isto, meu pai, fi-lo por Roma, pela Igreja e por si.
Anlayacağın üzere babacığım artık kardinal cüppesini taşımak omuzlarıma ağır geliyor.
Como vê, meu pai, as vestes de cardeal já não me assentam como deviam.
Babacığım, şöleniniz çok başarılı geçti.
O seu dia de festa, Santo Padre, foi um enorme sucesso.
Sizin arzunuz olan, Calvino Pallavicini ile evlenecektim, babacığım.
Teria casado com Calvino Pallavicini conforme mandou, querido pai.
Öyleyse lütfen beni bırakma babacığım.
Então por favor, não me deixes, papá.
Babacığım, beni bırakıp gitme.
Papá, apenas não me deixes.
- Hadi, babacığım.
- Anda lá, papá.
Babacığım gecikti, hasta mı oldu acaba?
O Pai hoje está atrasado. Estará doente?
Botlarınızı çıkarın babacığım, buyurun terlikleriniz.
Tire as botas, Pai. - Os chinelos...
Üzülmeyin babacığım.
Não se aflija, Pai.
Gölge mi dediniz babacığım?
Uma sombra, Pai?
Peki ya para babacığım?
E o dinheiro, Pai?
- Ama babacığım...
- Mas, Pai... - Sim...
- Hayırseverlikten mi babacığım?
- Uma esmola, Pai? - Sim.
Hayır babacığım, hayır!
Não! Pai, não!
Babacığım!
Pai!
İyi ama nasıl babacığım?
Pai, mas como...?
Babacığım.
Papá.
Babacığım!
Papá!
Tatlı babacığına söyle, tamam mı?
Vais dizer ao teu querido papá.
Bunu Cobra yaptı, Babacığının arkadaşı, onu hatırladın mı?
Foi o Cobra que fez, um amigo do pai, lembras-te dele?