Bahse girerim Çeviri Portekizce
4,148 parallel translation
Bahse girerim ikisini de vuramayacaksın!
Vou atirar os dois de qualquer forma.
Hae Joon'un kazanacağına bahse girerim!
Aposto que a Cha Hae-Joon ganha!
Evet ve bahse girerim kazadan sonra kaçan o adamdir.
Sim, aposto que é o tipo que fugiu depois de ter batido com o carro.
Küçük bir inme indiğine bahse girerim.
Aposto que tiveste um mini derrame.
Bahse girerim gerçek bir yemek ve Sıcak bir yatak bulacağız.
Aposto que conseguimos comida de verdade e um lugar para dormir.
Hayatım üzerine bahse girerim.
Aposto a minha vida nisso.
Laura'nın en çok özlediği şeyin bu olduğuna bahse girerim.
Aposto que é disto que a Laura sente mais falta.
Dikkatini dağıtacak bir şeyler Bulacağıma bahse girerim.
Aposto que tenho uma coisa que posso fazer, para te distrair.
Bahse girerim, Porky mezunlar toplantısına gelmeyecektir.
Aposto em como o Porky não vai à reunião.
Bin dolarına bahse girerim ki onca zaman boyunca bu kara götüm aklından en fazla iki kere geçmiştir.
Aposto mil dólares em como, neste tempo todo, pensaste em mim umas duas vezes.
Bahse girerim dünkü şovun yüzünden sana bağırmaya geliyordur.
Aposto que vem gritar contigo depois de lá ires ontem.
Hiçbir şey yapılamayacağına bahse girerim.
Eu digo-vos, nada está a ser feito.
Öldürülmeden önce bu kartı yutmuş olmalı,... ve bahse girerim, Paddy Doyle bu kartı istiyordu.
Deve tê-lo engolido pouco antes de ser morta, e aposto que o Paddy Doyle a queria.
Bahse girerim Ruth da orada çalışıyordur. Nerede?
- Aposto que a Ruth também lá trabalha.
Bahse girerim, o kadar kötü bir şey değildir.
Aposto que não foi tão mau.
Bahse girerim gün içinde, bifteğinden birkaç parça kesiyordur.
Aposto que corta alguns bifes no dia-a-dia.
Bahse girerim hırsızı Paul dövmedi. Bunu yapan kesinlikle Yalnız İntikam'dı.
Aposto que o Paul não foi assaltado e sim, o Vingador.
Tanrım, bahse girerim sen sağda solda kızlarla yatıyorsundur.
Deves ter montes de gajas.
Ben o bahse girerim.
Eu aceito essa aposta.
Bahse girerim adam çoktan denizin dibine gömülmüştür.
Aposto que o homem está enterrado no mar, agora.
Bu yolun tapınağa gittiğine bahse girerim.
Quem quer apostar que aquilo leva ao templo?
Demiri dahi vuramayacağına yirmi dolarına bahse girerim.
Aposto 20 dólares que não acertas nem na base.
Bahse girerim o ihtiyar çocuğu halkın arasına yalnız göndermez.
Aposto que o velho não o vai deixar sair em público.
Bahse girerim şu an kaybolmak istiyorsundur.
Aposto que sente vontade de desaparecer agora.
Bahse girerim bombayı tetiklemek için kullanılmıştır.
Aposto que foi o que usaram para rebentar a bomba.
Bahse girerim teşkilatla bağlantılı olduğunuz kişiler vardır belki de savcılıktan birileri... -... ya da kriminalden.
Aposto que tem contactos na polícia, ou talvez na morgue, ou no laboratório criminal.
Bahse girerim, bu işin arkasında Joy var.
Aposto que a Joy está por detrás disto.
100 dolarına kovulmayacağıma bahse girerim.
Aposto 100 dólares em como não sou despedida.
Bahse girerim Vinnie'nin sürdüğü arabayı tahmin edemezsin.
Aposto que não consegues adivinhar que tipo de carro conduzia o Vinnie.
Bahse girerim binlerce dolar limiti olan altın kredi kartınla Natesville'deki bütün pizzaları alabilirsin!
Aposto que podes usar o teu cartão de crédito dourado, com um limite de 1000 dólares e comprar todas as pizzas de Natesville!
İşinizin bazen yaralanmanıza neden olduğuna bahse girerim. Bir adım daha atma.
Aposto que o seu trabalho às vezes magoa-a.
Bahse girerim yapılan imdat çağrılarının sahil güvenlik tarafından kayda alındığını da bilmiyorsunuzdur.
A guarda costeira grava as chamadas de emergência.
Hepsinin bir açıklaması olduğuna ve o odanın hayaletlerle ya da ruhlarla bir alâkası olmadığına bahse girerim.
De certeza que pode ser explicado e aposto que aquela sala não tem nada a ver com fantasmas nem com demónios.
Tanık olduğu cinayetin bu olduğuna bahse girerim.
Aposto que testemunhou esse assassínio.
- Bahse girerim söyleyeceksin.
- Aposto que me vais contar...
- Bahse girerim karaya çıkınca en az bir muhafız öldürüp mayın dolu bir ormandan geçeceğiz. Sonra kaledeki askerleri indireceğiz ve nihayet kendini yakalatan o orospu çocuğunu kurtardığımız zaman aynen şöyle yapacak...
- Aposto que depois de atravessar o recife, abater um vigia, e atravessar uma selva cheia de minas, neutralizar a fortaleza e finalmente extrair aquele filho da puta sequestrado, ele vai ser só...
Bu konuda da haklı olduğuna bahse girerim.
Aposto que também tem razão.
Bahse girerim ateşim var.
Aposto que estou com febre.
20 dolarına bahse girerim normal bir olay.
Está bem, vá lá, aposto 20 dólares em como não foi maldoso.
Bahse girerim karına hiç söylememişsindir.
Aposto que nunca a cantaste à tua mulher.
Eğer yazıcıyı kontrol ederseniz bahse girerim ki kullanılan şifrelerin neredeyse hepsi budur.
Se verificar a memória da impressora, aposto que 90 % das utilizações foram usadas com o meu código.
Hayır, ama bahse girerim bunu, onun kitap satışlarıyla almıştır.
Não, mas aposto que ele comprou com as vendas dos seus livros.
Bahse girerim kar küresini kırmak için bu kullanıldı.
Aposto que foi usado para partir a "Bola de neve".
Hiccup'un bayılacağına bahse girerim.
Aposto que Soluço vai adorar.
Ejderhaların bu yüzden gittiğine bahse girerim.
Aposto que foi por isso que os dragões foram embora.
Bahse girerim, Dempsey'in beyninin bir parçasını incelersek tüm bu düşündüklerimizi doğrulayacaktır.
Acho que o cérebro do Dempsey pode comprovar isso tudo se pudermos fazê-lo urinar num copo.
Her şeyine bahse girerim, eğer ölmeseydi Pernin'i uyuşturucudan ele verecekti. Değil mi?
Aposto o que quiser, que ele ia prender o Pernin por drogas, e morreu primeiro.
Bahse girerim, sadece onu bir kez daha görebilir miyim diye düşünüyorsun, değil mi?
Aposto como só consegue pensar em vê-lo outra vez, não é?
Bahse girerim başka neyi özlediğini de biliyorum.
Aposto que sei do que também sentes falta.
Bir haftalık maaşıma bahse girerim,
Eu aposto o pagamento de uma semana.
Bahse girerim herkes anlamıştır.
Aposto que sim.