Bahse varım Çeviri Portekizce
1,525 parallel translation
Zafer dansı yaptı. Bahse varım ki, başka sorunu var.
Eu aposto que existe uma outra coisa.
50 papel bahse varım, bir yıl içinde boşanırlar.
$ 50 dólares em como estão divorciados num ano.
Ben de bahse varım ki.
Aceito a aposta.
100 dolarına bahse varım arkanı döndüğün zaman... Tabii ki, o gece bütün sırlar anlatılmamıştı.
É claro, nem todos os segredos foram contados naquela noite.
Yüz dolarına bahse varım, döndüğün zaman "Vay canına" diyeceğim.
Cem dólares em como quando te virares, eu vou dizer "uau"!
Bahse varım, helal et yoktur orada.
Aposto que não é confortável!
Bahse varım o buna katılmıyordur.
Aposto que ela não concorda.
Bahse varım, bukleli eşcinsel.
Aposto que a surpresa é que ele é gay.
Bahse varım bunlar da çok lezizdir.
Aposto que também são deliciosos.
100 dolarına bahse varım ki, bütün çiftler gibi mutsuzdurlar.
Aposto 100 dólares em como são tão infelizes como qualquer outro casal.
Bahse varım.
Aceito a aposta.
Bahse varım, kanser hastalarıyla korunmasız seks yapsan bile hastalık kapmazsın.
Aposte que até podes ter sexo sem protecção com os teus pacientes com cancro, e não contraíres nada.
Bahse varım dördüncü sınıfı hiç geçemeyeceğim.
Aposto que nem vou passar do quarto ano.
Bahse varım bir çift dev ayakkabısının içinde oldukça seksi görünürdün.
Aposto que ficas muito sensual com umas botas Waffle Stompers.
Gitmiş! Bahse varım Vince Chung'ın gizemli partisine gitmiştir.
Aposto que foi para a inescrutável festa do Vince Chung.
Bahse varım mağara adamları bile mağara fahişelerine, ilişki için fazladan balık veriyordu.
Sim. Aposto até que os Cro Magnons costumavam dar às prostitutas das cavernas, tipo, um extra peixe para pagamento.
Bahse varım, Amerika'yı onurlandırmak için buradadır.
Aposto que é por isso que está cá hoje a honrar a América.
Bahse varım, gariptir.
Estranho, aposto.
sonuçta evleneceksin, 5 dolarına bahse varım... ya bir askerle evleneceksin ya da kendin bir asker olacaksın.
Aposto cinco dólares contigo em como casarás com um soldado ou serás um deles ou as duas coisas. Sim.
Tazeler. Bahse varım lezzetlilerdir.
"Aposto que estava um pitéu!"
Bahse varım o DNA ilk iki kurbandakiyle uyuşacak.
Não tenhas dúvida que o seu DNA irá bater com as primeiras vítimas.
Bahse varım, kocamandır.
Aposto que é enorme.
Bahse varım şu anda İdare Bakanlığı çomak sokulmuş arı kovanı gibi vızıldıyordur.
Por esta altura, o MAI deve estar uma confusão!
Bahse varım, ölüm yıldızı gibi etrafa dağılır.
Aposto que vai explodir como uma Supernova.
Bahse varım bu ölü toprağı.
Aposto que é terra de cemitério.
Bahse varım sana hayatının aşkı olduğunu söylemiştir.
Aposto que disse que ela era o amor da vida dele.
- Bahse varım siz de uyuyamadınız.
- Aposto que vocês também não.
Bahse varım, telefonu kaldırıp oteli ararsanız ve bunu onlara anlatırsanız, fiyatları aşağı çekeceklerdir.
Aposto que se pegasse no telefone e ligasse para o hotel... e lhes explicasse tudo isto, com certeza que eles baixariam os preços.
Bahse varım yarışta seni yenerim.
Mas aposto que te ganho numa corrida.
Bahse varım, uçabildiğini bilmiyordun.
Mas aposto que não sabias que podes voar.
- Bağıracağına 50 dolar bahse varım.
- Aposto 50 dólares que chora.
Adamım, Orada çok fazla porno dergi var. Hatta bahse girerim başkanda bile o kadar yoktur.
Aposto que nem o presidente tem tantas.
Bahse varım Zıbartop oynamayı bilmiyorsundur!
Aposto que não sabes jogar "Jiggly Ball".
Hafta sonu Redskins, Jets maçı var. İki katına bahse var mısın?
Red Skins contra Jets, este fim-de-semana, o dobro ou nada.
Bahse var mısın?
Queres apostar?
Ben bahse varım.
Ele notou...
Renk sanatçım Roberto'nun salonunda var bir tane, duvarında ve oğlanlar takvimden kime daha önce yastığı ısırtabilir diye bahse giriyor.
O Roberto, o meu cabeleireiro, tem um na parede do seu salão, e todos os rapazes fazem apostas sobre quem conseguem comer primeiro.
- Bahse var mısın?
- Queres apostar?
Bahse var mısın?
Queres apostar.
Bu konuda bahse var mısın?
Quer apostar nisto?
Bahse varım, o da oldukça iyiydi, değil mi?
Deve ter sido óptimo.
- $ 100'a bahse var mısınız?
Aposto 100 Dólares. 100 Dólares?
- Bahse var mısın?
Faz-se uma aposta?
Evet, bir saat önce aradım ama ortada fahişe ve güvenlik görevlilerine dadanan bir katil var ve bahse girerim ki hemşireler sırada.
Sim, telefonei há uma hora atrás, mas há por aí um assassino que gosta de putas e seguranças, mas aposto que enfermeiras são a seguir.
Bahse var mısın?
Com certeza. Toma.
- Bahse var mısınız?
- Podem querer.
Bahse var mısın?
Quer apostar?
Ve bahse varım, karnı acıkan da pizzacıyı arıyordur.
Um cara deprimido liga para Linha de Ajuda.
Ama bahse varım temiz çıkmayacak.
Aposto que ele não está limpo.
Bahse var mısın?
Vai uma aposta?
Sonraki lafı üstüne bahse girecek var mı?
Quer fazer uma aposta do que ele dirá agora?