Beverly Çeviri Portekizce
1,503 parallel translation
Düğün Beverly Hills'deki bizim otelde oluyor.
Eles estão instalados no nosso hotel em Beverly Hills. É lindo o jardim para um casamento.
Beverly Hills'e gittin mi?
- Já estiveste em Beverly Hills?
Ama senin Beverly Hills'den çıkmak için daha çok savaşman gerekecek.
Mas não tanto como tu vais ter que lutar para sair de Beverly Hills.
Tam bir Beverly Hills'li.
- É a cara de Beverly Hills.
Beverly Hills'in kenar mahallesinden gelenlere bak.
Olhem quem veio das barracas de Beverly Hills.
Ona Beverly Ho-billies derler.
São as maluquinhas de Beverly.
- Pekâlâ. - Beverly Park'a gidecek misiniz?
- Foram a Beverly Park?
Beverly Hills'den yemeğime gelmiş şu güzel kızlara bakar mısınız?
Vejam só estas senhoras lindas... que vieram de Beverly Hills... para estar no meu almoço.
Ben anlamıyorum. Beverly'nin öldürülmesiyle, sizin ne alâkanız var?
O que é que o assassinato da Beverly ter a ver convosco?
Beverly Hills'in her yerinde bundan arıyordum.
Percorri Beverly Hills à procura disto.
Bu'müze'de, Michenlangelo'yu bulamayacaksınız ama Michael Landon ve Beverly D'angelo ile karşılaşabilirsiniz.
Neste "museu" não vão ver o Miguel Ângelo, mas talvez vejam o Michael Landon e a Beverly D'Angelo.
... muayenehanesi, Beverly Hills'teki her üç sıkı kalçadan birine imza atan Doktor Shankman'ın muayanehanesiyle aynı binada.
Em Beverly Hills, é o responsável por um em cada três traseiros firmes.
Benim çok pahalı Beverly Hills boşanma avukatım beni niçin sattı?
Porque é que a minha advogada caríssima de Beverly Hills me traiu? Está bem.
Sacramento, San Francisco, Beverly Hills, Long Beach, San Diego.
Sacramento, São Francisco, Beverly Hills, Long Beach, S. Diego.
Beverly Hills, ya da Rodeoculara uyuşturucu satmak gibi mi?
Beverly Hills, vender pedras na Rodeo Drive?
Beverly Hills'e ne dersin?
Que tal Beverly Hills?
Zengin Beverly Hills hanımları için.
Para estas mulheres ricas de Beverly Hills?
LifeWell ve Beverly Patrol'de çalışmak için yeşil kart almaya mecburdum.
Mas para a "Lifewell" e "Beverly Patrol"... tem que se ter um visto.
Burası Beverly Hills, yani buradaki pek çok çocuğun... zengin ve ünlü bir ailesi var, kimin kim olduğunu bilmen iyi olacaktır.
Isto é Beverly Hills, por isso, uma data de miúdos que andam aqui... têm pais ricos e famosos, e é bom saber quem é quem.
Beverly Hills'teki Roxbury Lisesi.
A Academia Roxbury em Beverly Hills.
Team 33 Haberleri adına, Emily Klein, Beverly Hills.
Para a Equipa Notícias 33, sou a Emily Klein em Beverly Hills.
Bugün, bir ülkenin gözleri, kuşkusuz, diğer ülkeler gibi... Beverly Hills'daki bu mahkemeye,... Larry Horowitz'in ilk savunmasını yapacağı yere çevrilecek.
Hoje, os olhos de uma nação, sem dúvida, de outras nações vão virar-se para este tribunal em Beverly Hills onde Larry Horowitz vai fazer a sua primeira aparição em tribunal.
Beverly Hills okyanusa yakın, değil mi?
Beverly Hills é perto do oceano, não é?
Bu giysileri Beverly Center'dan aldım.
Arranjei estas roupas no Beverly Center.
Beverly Hills.
Beverly Hills.
Bir ataş, bir oda anahtarı Beverly Wilshire'den. Bin pesos, bottan bir ilk yardım kiti, kibritler ve e...
Um clipe, a chave de um quarto do Beverly Wilslhire, 1000 pesos, um kit de primeiros socorros do barco, fósforos molhados e uma pomada anestésica.
Ama diğer dünya, Beverly Hills tarzı bana göre değil.
Quanto a esse outro mundo, esse mundo de Beverly Hills 90210, não é para mim.
BEVERLY HILLS 90210 OYUNCULARI
O ELENCO DE BEVERLY HILLS 90210
Annem, Beverly Hills'e taşınmamızda kararlıydı.
A Mamã estava decidida a morar em Beverly Hills.
Kısa bir süre Beverly Hills lisesinde okumayı denedim ama olmadı.
Tentei andar na escola de Beverly Hills por um tempo, mas não deu resultado.
Hiç Beverly Hills Silah Kulübü'nü duydun mu?
Já ouviste falar do Clube de Armas de Beverly Hills?
Kahretsin, kahretsin, kahretsin! Kahrolası Beverly tipleri!
Caralho... caralho... caralho... caralho do 90210.
Bu Evimiz Hollywood'daki adam mı?
Aquele é o gajo do Beverly Hills 90210?
Önümüzdeki hafta sizleri, Mickey Ronney ve yeni eşinin evine, Beverly Hills, California'ya götüreceğiz.
Na próxima semana, levamo-lo a Beverly Hills, Califórnia, à casa de Mickey Rooney e da sua noiva.
Beverly Hills'teki Star Strip'te dans ederdim. Orayı bilir misin?
Eu dançava no Star Strip de Beverly Hills, conhece?
Söyleyeceği sürede paketi Beverly Hills'deki bir butikte ona verirsem Nadia'yı bırakacak.
Se o entregar numa boutique em Beverly Hills a tempo, ela diz que liberta a Nadia.
İşte, 90210'da Shannen Doherty'nin azılı düşmanı Dylan McKay'le baloya gidip birden seks yapmaya karar verir ya hani.
- Da Shannen Doherty, em Beverly Hills? Vai ao baile com o Dylan McKay, tem de decidir se vai perder a virgindade?
- Beverly Hills'in hemen doğusunda başka büyülü bir yer.
Outro lugar encantado, bem perto de Beverly Hills.
Silah şirketi silahı Beverly Hills atış Klubüne satmış, orasıda 28 Eylül 1983'de "Kartal" a satmış.
Um Colt vendeu-o ao Beverly Hill Gun Club, que, por sua vez, o vendeu ao "Águia", a 28 de Setembro de 1983.
Meşhur Beverly Hills Atış Klubünde atış yapmak hep hayalim olmuştur.
Sempre foi um sonho meu disparar no famoso Beverly Hills Gun Club.
Ona gözyaşı topuklu ayakkabılardan bahsettim ve o da bana bir sürü Beverly Feldman gönderdi.
Falei-lhe do salto em forma de lágrima, e ele mandou-me ir ter com Beverly Feldman.
Ama Beverly Hills Köşkü ve Country Club üyeliği haftanın dokuz haftası Tuscan Villası'nda olmak istiyorsan çarşamba gününün tam ortasında gelen bu telefona bakmak zorundayım.
Mas, se queres uma mansão em Beverly Hills e nove semanas na Toscânia, tenho de atender o telefone ao meio-dia de uma porra de uma quarta-feira!
Şu an Beverly Hills'e roket geliyor olsa iyi olur Eric.
É bom que haja um míssil Scud a dirigir-se para Beverly Hills.
bak, John, Hilary Swank bile Beverly Hills 902102'den kovulmuştu.
Ouve, John, até a Hilary Swank foi despedida da Beverly Hills 90210.
- Beverly Hills Maserati mağazası.
- A Beverly Hills Maserati.
Ondan bahsetmişken Beverly Hills'de Vincent Chase'i gördüğünü söylemişti.
Sabes, por falar na Sloan, ela disse-me que encontrou o Vincent Chase em Beverly Hills.
Sbarro's a bayılırım.
Adoro o Sbarro's. Vou muito ao do Beverly Center.
Beverly Hilton'daki randevu yeridir.
É onde se dá quecas no Beverly Hilton.
Bir güzel kafalari çekeriz su menajerlik isinden de çok para kazandigina göre Beverly Hills Hotel'de bir oda tutariz.
- O quê? Podemos embebedar-nos à séria, e, uma vez que és um agente do caraças e ganhas uma pipa de massa, podemos alugar um quarto no Beverly Hills Hotel.
Dodd Darin Beverly Hills'ten çıkmayı başardı.
" You're gonna feel lonely
Beverly Hills'de yaşamıyoruz anne!
Não vivo em Beverly Hills, mãe.