English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Blackburn

Blackburn Çeviri Portekizce

134 parallel translation
Güneyliler Kazanıyor.
A Confederação Toma Blackburn's Ford.
Blackburn apartmanı mı?
Apartamentos Blackburn?
Ed Blackburn'e olanlar yüzünden kendini suçlamayı bırak.
Ben, pára de culpares-te pelo que houve com o Ed Blackburn.
Blackburn de iyi bir nişancıydı. Gördüğü her şeyi vurabilirdi.
E o Blackburn tinha boa pontaria, não falharia um tiro sequer.
Ed Blackburn'ü, Gramps Johnson'u ve diğerlerini o mu öldürdü?
Então foi isso que matou Blackburn, Johnson e os outros?
Diane, özel bir konu olsa da şu anda Annie Blackburn'den bahsetmek istiyorum.
Diane, queria mencionar especificamente a Annie Blackburne.
Annie Blackburn, mükemmel bir zamanlaman var.
Annie Blackburne, tens um senso de tempo quase perfeito.
Yarışmamızın birincisi ve yeni Bayan İkiz Tepeler Annie Blackburn.
A vencedora do concurso, e a nossa nova Miss Twin Peaks é... Annie Blackburne!
Oh, sadece Annie Blackburn'u düşünüyordum.
Estava a pensar na Annie Blackburn.
Kötü haber olsaydı, Garvin Phil Blackburn'ü gönderirdi.
Se houvesse más notícias, o Garvin teria enviado o Phil Blackburn.
Blackburn'ü aradın...
Ligaste ao Blackburn...
Ertesi gün, Bay Blackburn... ona cinsel tacizde bulunduğumu söylediğini söyledi.
E no dia seguinte o Sr. Blackburn disse que ela me tinha acusado de a ter assediado sexualmente!
Phil Blackburn'le konuştum.
Falei com o Phil Blackburn.
DonaId W. BIackburn, Tıp Doktoru.
Donald W. Blackburn, MD.
BIackburn!
Blackburn!
Peki Blackburn'ün adı niye listede?
Porque é que o nome do Blackburn não está aqui?
Geliyor musun, yoksa Blackburn'ü mü bekleyeceksin?
Vens ou esperas pelo Blackburn?
BIackburn ölmüştür.
O Blackburn está morto.
BIackburn.
É o Blackburn.
BIackburn....
Blackburn....
Gittiğin her yer, gördüğün her insan, Blackburn ile aranızda konuştuğunuz her bir sözcük, gizlice dinlendi, kaydedildi, görüldü ve duyuldu, benim tarafımdan, olur olmaz!
Todos os sítios onde foste, todas as pessoas que viste cada palavra que tu e o Blackburn trocaram, foi gravada filmada, vista e ouvida por mim no momento preciso.
Bu, Ken Blackburn'ün 1998'de dünya rekoru kıran tasarımının biraz değiştirilmiş şekli.
É uma versão modificada do avião recordista do Ken Blackburn, de 1998.
- Blackburn, sen iyi misin?
- Blackburn, tudo bem?
Haydi Blackburn, haydi!
Vai, Blackburn! Vai!
Blackburn, beni duyabiliyor musun?
- Blackburn, estás a ouvir?
- Blackburn, beni duyabiliyor musun? - Sıhhiyeye götürün.
- Blackburn, estás a ouvir?
- Çünkü Blackburn düştü.
- Aconteceu porque o Blackburn caiu.
Bay Blackburn, orada mısınız?
Sr. Blackburn, está aí?
- Ian Blackburn.
- Ian Blackburn.
Bebekliğinden beri, Bay Blackburn ile yaşıyor.
Vive com o Sr. Blackburn desde que era um bebé.
İşte o anda Blackburn maymunu kaptığı gibi,... yatak odasına giden holden aşağı kata kaçtı.
Altura em que o Blackburn pega no macaco e correm por aquele corredor em direcção ao quarto.
- Blackburn'ün yaptığı gibi.
- Foi o que o Blackburn fez.
İşte dört kez vurulmuş Blackburn oradaydı.
Entraram-no aqui mesmo, baleado 4 vezes.
- Evet,... ya Ian Blackburn, şempanzeyi panik odasında kendisini vurması için eğittiyse?
- Sim. E se o Ian Blackburn treinou o chimpanzé para matá-lo na sala de pânico?
Randy, Ian Blackburn'ün 100,000 dolar yaşam sigortası vardı.
Randy, o Ian Blackburn tinha uma apólice de seguro de $ 100,000.
Düşünsene, panik odasında, Ian Blackburn dört kez vuruldu.
Na sala de pânico, Ian Blackburn foi baleado 4 vezes.
Ian Blackburn soruşturmasında polise yardım ediyoruz.
Estamos a ajudar a polícia a investigar a morte de Ian Blackburn.
- Bayan Blackburn..
- Sra. Blackburn...
Chloe Blackburn.
Chloe Blackburn.
Ian Blackburn kendi notlarını kaydetmek için kullanırdı.
Ian Blackburn usava-o para gravar notas pessoais.
Ian Blackburn'ü kel bir adam öldürdü, ve Darwin bunu gördü.
Ian Blackburn foi assassinado por um careca e o Darwin assistiu a tudo.
Kurt, panik odasını Ian Blackburn'ü korumak için inşa tasarlamadı.
Kurt não construiu a sala de pânico para proteger o Ian Blackburn.
Ian Blackburn'ü öldürmekten tutuklusunuz Bay Wolff.
Sr. Wolff você está preso pelo assassinato de Ian Blackburn.
Bunlar Bill Blackburn ve Steven Simms. FBI'dan geliyorlar.
Bill Blackburn e Steven Simms do FBI.
Özel ajan Steven Simms ve Bill Blackburn'ü iste.
Agentes especiais Steven Simms e Bill Blackburn.
Ben derim ki Simms ve Blackburn'u arayalım. Nick'i saldığımızı söyleyelim. Ama 3 saat sonra falan arayalım.
Vamos ligar ao Simms e ao Blackburn no FBI, digam-lhes que acabámos de soltar o Nick, liguem-lhes daqui a umas três horas.
- Blackburn.
- Blackburn.
Er Blackburn.
Soldado de Primeira Classe Blackburn.
Haydi!
Vai, Blackburn!
Geçen gün Blackburn'le konuşuyordum bana " Ne değişti?
Outro dia, estava a falar com o Blackburn e ele perguntou...
Adım Sloan Blackburn.
Oh, a propósito, eu sou Sloan Blackburn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]