Blacksmith Çeviri Portekizce
29 parallel translation
Nalbantların grevi on beşinci haftasına girmişken yarın'Dorse At-fetişleri Fuarı'kurulacakken mi?
Com a greve dos blacksmith na 15ª semana e a feira dos fetichistas de cavalos amanhã?
Demirci bey, ben buraya çırağınız karşılığında güzel bir mebla teklif etmek için gönderildim.
- Sr. Blacksmith, mandaram-me aqui para lhe oferecer uma razoável quantia de dinheiro em troca do seu aprendiz.
Blacksmith?
Serralheiro?
Dolayısıyla Bay Cavendish, Ernie Blacksmith, sizi Bay Meeks ve sevgilim Veronica Costello'yla tanıştırayım.
Bem, Sr. Cavendish, Ferreiro Ernie. Estes são o Sr. Meeks e Veronica Costello.
Ona "Blacksmith" diyorlar.
Chamavam-lhe Blacksmith.
Blacksmith
O Blacksmith.
Kendine Blacksmith diyordu piyasaya girmeyecekti, piyasanın kendisi olacaktı.
Ele diz chamar-se Blacksmith. Ele não ia invadir o mercado, ia ser o mercado.
Aralarına yerleştirdiğimiz polislerden biri... Blacksmith'in başka gruplarla buluşmasından bahsetti.
Então, um dos polícias que infiltrámos soube que o Blacksmith planeava um encontro entre três gangues independentes.
Blacksmith anlaşma istiyordu Central Park'ta bir görüşme ayarladılar adamlarımız orada ve hazırlardı ama olay güneye kaydı.
O Blacksmith queria mediar um acordo. Combinaram encontrar-se no Central Park a meio da tarde. Os nossos agentes estavam lá.
Blacksmith gelmedi ve biz hareket edemeden çeteler birbirine açık ateşle saldırdı.
O Blacksmith não apareceu. Antes que pudéssemos avançar, os gangues ficaram inquietos e começaram a disparar.
Reyes, Blacksmith, Frank Castle.
A Reyes, o Blacksmith, o Frank Castle.
- Bu Blacksmith.
- O Blacksmith?
Görünüşe göre B.S. haklıydı toplantıyı Blacksmith ayarlamış.
A Procuradora estava certa, o Blacksmith organizou a reunião.
Blacksmith neden senin peşinden gelsin?
Porque é que ele te quereria matar?
Blacksmith beni bir kere öldürmeye çalıştı.
O Blacksmith já me tentou apanhar uma vez.
Blacksmith hakkında sahip olduğun her şeyi bana ver.
Conte-me tudo o que sabe sobre o Blacksmith.
Reyes Blacksmith'in rekabetini inceliyordu.
A Reyes estava a investigar a concorrência do Blacksmith.
Eğer birisi Blacksmith'in kimliği hakkında bilgiye sahipse o da en büyük düşmanıdır.
Se alguém tem uma pista sobre a identidade do Blacksmith, é o pior inimigo dele.
B.S.? Blacksmith hakkında bir şey biliyor mu?
Ela sabia alguma coisa do Blacksmith?
Blacksmith.
O Blacksmith.
Sokak adı Blacksmith olan bir eroin satıcısı.
Um traficante de heroína chamado Blacksmith.
Blacksmith tarafından getirilen eroin şimdiye kadar gördüğüm en saf olan.
A heroína importada pelo Blacksmith é a mais pura que já vi.
Sen Blacksmith'sin.
És o Blacksmith.
"Blacksmith benim." de.
Diz : "Sou o Blacksmith."
" Blacksmith benim.
Diz : " Sou o Blacksmith.
Blacksmith'i ben de senin kadar istiyorum ama o değil.
Eu também quero o Blacksmith, mas não é ele.
O Blacksmith değil.
Ele não é o Blacksmith.
Blacksmith benim.
Sou o Blacksmith.