Brütüs Çeviri Portekizce
146 parallel translation
Ama Brütüs de öyleydi.
Mas Brutus também o era.
Hepimiz Brütüs'ün anarşist ve alkolik bir suikastçı olduğunu da biliyoruz.
E todos sabemos que Brutus era um assassino anarquista e alcoólico.
Sende mi, Brütüs.
" Também tu, Brutus...
Geçen yıl, Brütüs Jül Sezar'ı öldürmek üzereyken,
O ano passado, quando o Brutus estava prestes a matar Julio César
Son defasında, üçü Jül Sezar'ı öldürmüşlerdi, içlerinden biri de, en yakın arkadaşı Brütüs'tü.
Da última vez que fomos ao teatro, três deles mataram Julio César, e um deles era o seu melhor amigo, Brutus.
Brütüs bunu öğrendiğinde küplere binmiştir.
Brutus deve ter ficado mesmo danado quando descobriu.
Brütüs nedensiz yere mi saldırdı? Yoksa ilk siz mi tahrik ettiniz?
O Brutus atacou-o sem razão, ou você atiçou-o?
Kaytarıcı Brütüs nerede?
Onde está o inútil do Brutus?
Adamlarımın önünde problemler yoktur, Brütüs.
Não há problemas defronte de meus homens, Brutus.
Brütüs, Sezar Zeyna ile tanıştığında onunlaydın.
Brutus, estavas com o César quando ele conheceu a Xena.
Ve daha da önemlisi... Brütüs'ü arkadaşın Gabrielle'i bulmak için gönderdi.
E mais que isso, ele mandou o Brutus à procura da tua amiga Gabrielle.
"Sen de mi Brütüs?"
"Et tu, Brutus?"
Olabileceği şeyin korkusu. Brütüs onun hırslı olduğunu söyledi.
Medo do que ele poderia ser, pois que Brutus disse que ele era ambicioso.
"Yanlışlık, sevgili Brütüs, yıldızlarımızda değil, kendimizde."
"A falha, caro Brutus, não está nas nossas estrelas, mas em nós próprios."
Aşçıyı ziyaret edip "Sen de mi Brütüs?" mü dediniz?
Visitou o Petrov e fez a sua versão de "Também tu, Brutus"?
Sezar'da Brütüs'ü seviyordu ama bak, sonu ne oldu.
César gostava de Brutus e vê onde isso o levou.
Brütüs de Sezar kadar sevimli.
O Bruto é tão giro como ele.
- Bu melankolinin nedeni ne, Brütüs?
- Porque está tão melancólico, Brutus?
Brütüs, senin ismin olmadan, neden...
Brutus, sem a força do seu nome, a causa da...
Brütüs!
Brutus!
Halk bir tiranın ölümünü kabullenmeyecektir. Bıçağı tutan kişi Brütüs olmadığı sürece.
O Povo não aceitará a morte de um tirano, se não for um Brutus a pegar na faca.
Sen değil, Brütüs.
Não me refiro a ti, Brutus.
Brütüs ve Sezar.
Brutus e César.
Brütüs olan Orson, Muriel Brassler tarafından oynanan Portia ile konuşur.
Brutus, Orson, conversa com Portia, interpretada por Muriel Brassler.
Oğlu Brütüs'le Olimpiyatların kapanışında evleneceksin.
Casas-te com o filho no final dos Jogos Olímpicos.
Brütüs'le evlenmeyeceğim. Çünkü başkasını seviyorum.
Não caso com o Brutus, amo um outro.
Tüm bu mektupları Brütüs'ün yollamadığını nereden biliyorsun?
E se é Brutus quem te envia as cartas?
Brütüs cesur, erdemli ve yakışıklı bir adam.
É um homem bravo, virtuoso, bem parecido...
Sizi beklemiyorduk, Brütüs.
Não te esperávamos, ó Brutus.
Brütüs! Brütüs!
Brutus!
Sen kimsin ki Brütüs'e meydan okuyorsun?
Quem és para ousar desafiar Brutus?
- Hayır! Brütüs!
- Brutus, não...
Benim! Sezar'ın oğlu Brütüs!
- É, Brutus, filho de César.
Mısırın yedi kusuru var. Sezar'ınsa Brütüs'ü.
O Egipto tem as sete pragas e César, ele, tem Brutus.
- 12 adım. Büyük Brütüs. 12 adım!
- Doze pés, grande Brutus.
Brütüs muhteşemdir. Brütüs harikadır.
Brutus é magnífico Brutus é maravilhoso
Brütüs kahramandır. Brütüs cömerttir.
Brutus é heróico Brutus é generoso
- Yüce Brütüs! Yüce Brütüs!
- Avé, Brutus!
Demek istediğim, Büyük Brütüs...
Não, grande Brutus, será preciso...
Hayır. Sanmıyorum, Yüce Brütüs.
- Não me parece...
- Önemi yok, önemi yok. - Kesinlikle vermedim, Yüce Brütüs. İtiraf edersen affederim seni.
Mas deixa lá, não é grave, falta confessada é falta meia-perdoada...
İstediğiniz şey bende. Yüce Brütüs! Koleksiyonumdan yeni bir iksir.
Tenho o que precisa, grande Brutus, um novo elixir que inventei.
Büyük Brütüs! İşte Manyakus! Öldürme şekilleri konusunda tam bir dahi.
Grande Brutus, eis Pulguentus, inventor de maneiras de matar, um rapaz habilidoso e muito inventivo.
Kesinlikle hayır! Asla! Büyük Brütüs.
Nunca, grande Brutus.
Ben de Brütüs. Büyük Brütüs. Kötü Brütüs.
Eu sou o Brutus, o grande Brutus, o mau do Brutus.
- Brütüs'le konuşmak istiyorum. - Brütüs meşgul.
- Venho falar com Brutus.
Brütüs nerede?
Onde está Brutus?
Brütüs bizi parçalatacak!
Vamos ser esquartejados...
İyi dinle Brütüs. Eğer Olimpiyatları kazanamazsan kaybettiğin tek şey evlilik olmaz. Mevkiini de kaybedersin.
Ouve bem, Brutus, ou vences estes jogos ou não perdes um casamento mas sim o teu estatuto.
"Sen de mi Brütüs?"
"... também tu Brutus... "
İnsanlar Brütüs'ü de Sezar kadar seviyor.
As pessoas gostam do Bruto e do César.