English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Cassius

Cassius Çeviri Portekizce

308 parallel translation
Başkanlık, Sayın Binbaşı Cassius'a söz veriyor... asker, hukukçu ve devlet adamı.
O Presidente da mesa reconhece o ilustre Major Cassius Starbuckle, soldado, jurista e estadista!
Vekil arkadaşlarım, hepiniz gibi ben de sığır yetiştiricilerinin sözcüsü olan Sayın Binbaşı Cassius Starbuckle'ın muhteşem nutuğunu... hayranlık içinde dinledim.
Colegas delegados, como todos vós, ouvi com reverência e admiração a magnífica oratória do ilustre Major Cassius Starbuckle, o porta-voz dos ganadeiros.
... 7. raundun bitmesine 13 saniye kala... nakavtla kazanan boksör Cassius Clay.
... e 13 segundos do sétimo assalto, vencedor por KO : Cassius Clay.
Cassius, maçı kazandığını ne zaman anladın?
Cassius, quando teve a certeza que o tinha derrotado?
Ben konuşuyordum, Cassius!
Estava a falar, Cassius!
Brutus, Cassius ve diğerleri bulunup öldürülmeli.
- De novo, Roma. Brutus e os outros devem ser encontrados e mortos.
İIk olarak Cassius öldü kendi canına kıydı.
Cassius foi o primeiro a morrer por sua própria mão.
- Cassius Clay ile mi karşılaştın?
Encontrou o Cassius Clay?
Cassius Chaerea ve Gaius Sabinus'u buraya getirin.
E trazei-me aqui Cássio Cherea e Gaio Sabino.
Cassius.
Cássio...
Cassius, birliklere emir ver, asker alımlarını ve vergileri artır!
Cássio, prepara os destacamentos e levanta os diques.
Cassius!
Cássio!
Cassius, kılıcını ver.
Cássio, dá-me a tua espada.
Cassius'a verdiğim parolaya şaşırdın mı?
Surpreendeu-te... a palavra-chave que dei a Cássio Cherea?
- Cassius mu?
- O Cássio?
Gaetulicus'u konuşturması için Cassius'a "işkence yap" emrini verdim ağzından laf alamadık, adam işkencede öldü muhafızlardan biri bana, Cassius'un ağladığını söyledi.
Mandei-o torturar Getúlico para lhe tirar informações, mas não conseguiu tirar informações nenhumas e ele morreu sob tortura. E um dos guardas contou-me que o viu chorar.
Git yoluna, Cassius.
Segue o teu caminho, Cássio.
- Sen misin, Cassius?
- És tu, Cássio?
Cassius!
Cássio...
Efendim, Cassius sizin Yunan balenizin buraya geldiğini bildirdi bana.
Senhor, Cássio informou-me que chegou o seu ballet grego.
Cassius. Ne oldu?
Cássio, o que aconteceu?
Yalnızca bir subay canını kurtardı, Cassius Chaerea.
Só um oficial não perdeu a cabeça, Cássio Caera.
Cassius ve Hannibal şimdiden bir mezar kazmaya başlasınlar.
Mande o Cassius e o Hannibal começar a cavar a cova.
Senatörlerden Galva, Aponius, Marcellus, Antonius, Cassius...
Senador Galba... Aponio, Marcellus... Antonius, Cassius...
Sanırım, hiç biriniz Cassius Clay adını duymadınız.
Suponho que nunca ninguém ouviu falar do Cassius Clay.
Cassius Clay kötü bir boksördü.
Cassius Clay era um filho da mãe valente.
"Brutus ve Cassius hep şerefli insanlardır."
"Também Bruto e Cássio são homens honrados..."
Cassius, lütfen.
Cassius, por favor.
Tarih bilgim biraz kıttır Cassius... ama Kartaca Savaşı'nı barbarlar kaybetmiyor muydu?
Não tenho a história bem presente, Cassius, mas os bárbaros não perderam a batalha de Cartago?
Brutus ve Cassius mü?
Do Brutus e do Cassius?
Ayrıca tedavi Cassia Senna denen bir bitki çayı denemek istiyorum.
E agora eu gostava de tentar um chá à base de "cassius senna".
- Cassius adında bir savaş lordu.
Um guerreiro chamado Cassius.
Benim için Cassius'un teklif ettiği 50.000 dinardan çok daha değerli olabilirsin.
Podia ser mais valioso para mim do que os 50 mil dinares que o Cassius me está a oferecer.
Cassius, lütfen!
Cassius, por favor!
Cassius!
Cassius!
Benim tarih bilgim biraz bulanık, Cassius ama Kartaca'da barbarların yenik düşmesi gerekmiyor muydu?
Não sou muito bom em história, Cassius... mas os bárbaros não deviam perder a batalha de Cartago?
Cassius, Adrian ve seninle gelecek 10,000 yılda... cehennemi kimin yöneteceğini konuşacak.
Quer falar contigo, com o Cassius e o Adrian sobre quem vai governar o Inferno nos próximos 10,000 anos.
Ben bir zamanlar normal konuşurdum... tabi Cassius yüzüme bir kürekle vurmadan önce.
Pois, eu também falava normalmente antes de o meu irmão Cassius me dar com a pá na cara.
Cassius, bu günü tam 10,000 yıldır bekliyorum.
Cassius, eu estou à espera deste dia à 10,000 anos.
Cassius... sana kardeşinin beyninden uzak durmanı söylememiş miydim?
Cassius... já não te disse para não mexeres na mente do teu irmão?
Ve Cassius... çok güçlü, çok sert.
E o Cassius, tão forte e tão duro.
Öyle de denebilir, Cassius... fakat ilk önce bulabildiğimiz kadar ruhu yozlaştıracağız... böylece onları yok edebiliriz...
Eventualmente, Cassius... mas primeiro temos de corromper as almas que pudermos para, quando as destruirmos...
Cassius ve Adrian Cehennemden kaçtı.
O Cassius e o Adrian fugiram do lnferno.
Cassius ve Adrian... başka bir yolla geri gelmek zorunda.
Para fazer isso o Cassius e o Adrian... tem de voltar por donde foram.
Cassius, sana göstereceğim.
Cassius, vou-te mostrar.
Cassius, şişeye gir.
Cassius, entra no frasco.
Eğlendiğinin farkındayım, Cassius... ama Cehenneme geri dönmek zorundasın.
Sei que estás divertido, Cassius, mas tens de voltar para o inferno.
Üzgünüm, Cassius.
Desculpa, Cassius.
Merhaba, Cassius.
- Olá, Cassius.
Ama Cassius'un sonsuzlukta bir arkadaşa ihityacı olabilir
Mas Cassius precisa de companhia para o resto da eternidade.
Seninle ve Cassius'la geldi, değil mi?
Ele veio contigo e com o Cassius, certo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]