Connell Çeviri Portekizce
310 parallel translation
Bu tüylü yaramaz olsa olsa... eşimin küçük erkek kardeşi Marcus V. O'Connell'a benzer.
Não me compare com ela. Se esta coisa peluda se parece com alguém... é com o segundo irmão da minha mulher, Marcus V. O'Connell.
Bill Rutherford, Harry Shoenstein, Hank O'Connell.
Bill Rutherford... - Harry Shoenstein, Hank O'Connell.
Binbaşı McCarthy, Binbaşı Citron, Binbaşı Cantor, Yüzbaşı Byers, Yüzbaşı Connell,
Major McCarthy, Major Citron, Major Cantor, Capitão Byers...
Yüzbaşı Douglas, Yüzbaşı Wolfe, Binbaşı Booth ve Binbaşı Rice.
Capitão Connell, Capitão Douglas, Capitão Wolfe... Major Booth, e Major Rice.
- Connell Electronics'teyim.
Trabalho na Connell Electronics.
Her şeyden önce Peder John O'Connell'un editörlüğünde yayına hazırlanmıştır.
Além disso, antes de mais nada, foi editado pelo Padre John O'Connell.
Mary O'Connell, birlikte olduğunuz sarışın kız.
Espero que ela só lhe tenha contado isso. Ela contou-me tudo.
Benim adım Yüzbaşı O'Connell ve özel güvenlik dünyasına hoş geldiniz diyorum.
Sou o capitão O'Connell e dou-vos as boas-vindas ao mundo da segurança privada.
Sonra bir gece soyuldu ve O'Connell yok yere bize öfkelendi.
Mas, uma noite, aquilo foi assaltado, e o O'Connell ficou danado connosco sem qualquer motivo.
O'Connell beni aradı, hepinizi yemeğe göndertti.
O O'Connell ele ligou-me e disse para vos mandar almoçar.
- O'Connell bile bilmiyor.
- Nem o O'Connell sabe.
O'Connell'ı görmüyorum.
Não vejo o O'Connell.
O'Connell'ı gördüm.
Acabo de ver o O'Connell.
Ama Yüzbaşı O'Connell berbat etmeyin dedi.
Mas o capitão O'Connell disse-nos para não fazermos asneira.
Mc Connell anlaşmasını nasıl kaçırdın. Hiç anlamadım.
Ainda estou para saber como perdeu aquele contrato.
Biliyor musun, Bay Connell dedi ki eğer her şey böyle sürerse şu terfiyi tahminimden daha erken alabilirmişim.
- Estupendo. O Sr. Connel diz que se as coisas continuarem desta forma, posso receber a tal promoção mais cedo do que esperava.
- Bay O'Connell.
- Sr. O'ConneII.
Otur O'Connell.
O'ConneII, sente-se.
Ne tesadüf, çünkü O'Connell...
Que coincidência, porque o O'ConneII...
Bak, ben masallara ve saçmalıklara inanmam O'Connell ama bence tarihteki en ünlü kitaplardan biri orada gömülü.
Não acredito em contos de fadas e bruxaria, Sr. O'ConneII... mas penso que um dos livros mais famosos da história está Iá enterrado.
İddiamızı hatırlıyor musun, O'Connell?
Lembras-te da nossa aposta, O'ConneII?
Bay O'Connell ama yaptığım işle gurur duyuyorum.
Sr. O'ConneII... mas tenho orgulho no que sou.
Bay O'Connell.
Sr. O'ConneII.
O'Connell!
O'ConneII!
O'Connell.
O'ConneII.
Sullivan! Ben Kumandan Connell.
Fala o comandante O'Connel.
Ben O'Connell'leri hallederim.
Eu trato dos O'Connells.
Bay O'Connell, sabrımı taşırıyorsunuz.
Sr. O'Connell, estou a perder a paciência.
Bay O'Connell mi?
Sr. O'Connell?
lmhotep, O'Connell'lerle son karşılaştığında... ölümsüz ruhunu yeraltı dünyasına göndermişlerdi.
A última vez que o Senhor Imhotep encontrou os O'Connells... eles mandaram a sua alma imortal para as Profundezas do Inferno.
Boş ver, O'Connell.
Esquece, O'Connell.
O'Connell inanmak istemiyor, ama o da Horus gibi kaderine uçuyor.
O O'Connell não quer acreditar, mas voa para o seu destino, como Hórus.
Geç kaldın, O'Connell.
Tarde demais, O'Connell.
- O'Connell, az daha beni öldürtecektin!
- O'Connell, quase me fizeste morrer!
O'Connell, bu sefer kiminle dalaşıyordun, ha?
O'Connell, com que diabo te meteste desta vez, hã?
Bay O'Connell evli değil. Biriyle yaşamıyor.
O Sr. O'Connell não é casado, nem vive com ninguém.
Bay O'Connell iyi bir insan. Gerçek bir beyefendi.
Mas é que o Patrick... o Sr. O'Connell é um homem tão simpático.
Derste şapka takmamızı yasaklayan bir kural yok mu?
Stôr O'Connell, o regulamento do liceu proibe o uso de chapéus na aula.
Biliyorsun, yorumcular ve salaklar bu şarkının gizemli bir anlamı olduğunu söyleseler de John hep oğlu Julian'ın, arkadaşı Lucy O'Connell'ı çizdiği resimden esinlenerek yazdığını söylemişti.
Sabes... os críticos e os bobos disseram que aquela canção... teve algum significado misterioso, mas o John sempre disse... que veio da imagem do filho Juliano fez... da amiga dele Lucy O'Connell.
O'Connell'ın Bekçileri!
A O'Connell Guard!
Shaun O'Connell.
Shaun O'Connell.
Carol, hatırlarsın, dün milyonların önünde açıklamıştım konuğumuz Tom O'Connell...
Carol, lembra-se que ontem revelei a uma nação reconhecida... que o nosso convidado, Tom O'Connell...
Kim bu Kay Connell? Popüler midir yoksa yalnızlığı mı sever?
Quem era Kay Connell?
Kay Connell gibi bir kız bir fiyaskodan daha fazlasını ister.
Uma rapariga como a Kay Connell devia querer melhor que falhados.
Şimdi bize bu başkasının kim olabileceğini söyleyeceksin. Yoksa Kay Connell'i gören son kişi olarak kalacak kadar aptal biri misin?
Vais dizer-nos quem era esse alguém, ou és tão estúpido que queres ser... a última pessoa a ter visto a Kay com vida?
Bayan Connell ve arkadaşları da bilmiyor.
Já tentei. Mrs. Connell não sabe.
Hilary O'Connel.
- Hilary O'Connell.
O'Connell güzel deve.
belo camelo.
Bay O'Connell'la konuşacağım.
Irei falar com o seu professor da disciplina em debates... o Sr. O'Connell.
Onlar Connell davasında bize yardım edecekler.
- Vêm ajudar no caso Connell.
Teşekkürler Bayan Connell.
Obrigado, Mrs. Connell.