Cuma gecesi Çeviri Portekizce
770 parallel translation
"Cuma gecesi, Laura'nın benimle bir akşam yemeği randevusu vardı..."
" Na noite de Sexta feira, Laura tinha o compromisso de jantar comigo...
Bayan Treadwell cuma gecesi, tüm gece boyunca evde tek başınıza mıydınız?
Certamente. Agora, sexta à noite, Sra. Treadwell, ficou só, em casa toda a noite?
Cuma gecesi konserde ne çalmışlardı?
Sim, sim. O que tocaram no concerto de sexta à noite?
O halde niçin Cuma gecesi konserde Brahms'ın Birinci ve Beethoven'nın Dokuzuncu senfonilerini çaldıklarını söylediniz?
Então por que é que disse... eles tocaram a 1ª de Brahms e a 9ª de Beethoven no concerto sexta à noite?
O halde Cuma gecesi dairede onunla birlikte biri daha vardı bu şişeyi yanında getiren birisi.
Então estava alguém com ela, no apartamento na Sexta à noite... alguém que trouxe a garrafa. - Sim.
- Cuma gecesi.
- Na Sexta à noite.
Shelby'nin Cuma gecesi onu buraya getireceğini biliyor ya da bundan şüphe duyuyor muydunuz?
Sabia ou suspeitou que ele a ía trazer aqui na Sexta à noite?
Bessie, Cuma gecesi o şişenin orada olmadığını, onu Cumartesi sabahı gördüğünü söylüyor.
Bessie disse que não estava lá na Sexta à noite. Foi sábado de manhã.
O viski şişesini onun dairesine Cuma gecesi getirmemişsin.
Não levou a garrafa de scotch para casa dela na Sexta à noite.
Cuma gecesi o kapıyı senin açmamış olman çok kötü, Carpenter.
É pena que você não tenha aberto aquela porta na Sexta, Carpenter.
Cuma gecesi mi?
Sexta `noite?
Söyledim ya, cuma gecesi.
- Eu já disse, na noite de sexta.
Cuma gecesi hiçbir şey duymadığıma yemin ederim.
E juro que não ouvi nada sexta à noite.
Christiani bana Cuma gecesi boks şampiyonluğu hakkında bir öngörü gönderdi
O Christiani enviou-me a previsão sobre a luta pelo campeonato, da sexta à noite.
Tamam, tamam. Şimdi, sadece kayıt için, Cuma gecesi nerede idin? diyelim ki, 17 : 00 ile 22 : 00 arası.
Bom, só para constar, onde estava na sexta à noite, digamos, entre as 17 e as 22?
Neden biz birini Cuma gecesi akşam yemeğine almıyoruz?
Por que não convidamos alguém, para jantar, na sexta à noite?
Bütün hafta düşünüp uçakla göndermek üzere Cuma gecesi yazmak zorundayım. Siz neler yapıyorsunuz?
Tenho de pensar neles toda a semana para os escrever à noite da sexta-feira ao sábado para os enviar de avião.
Cuma gecesi Yedide aldım onu
Fui buscá-la às sete Numa sexta à noite
Cuma gecesi yedide Aldım onu
Fui buscá-la às sete Numa sexta à noite
Cuma gecesi, kendimi oraya kapattığımda kasa zaten boştu.
Na sexta-feira à tarde, quando me fecharam lá dentro, o cofre já estava vazio.
Cuma gecesi.
Na sexta à noite.
Ve her Cuma gecesi, zaman kötü olsa bile,...
E todas as sextas feiras à noite,... mesmo nos piores momentos...
Her Cuma gecesi, kurulu saat gibi,... Harmonia Gardens'ta basamaklardan inerdik.
Todas as sextas feiras, como um relógio,... por aquelas escadas do Harmonia Gardens descíamos, Ephraim e eu.
Cuma gecesi o çıktığı anda, biz içerideyiz.
Quando ele sair na sexta à noite, nós entramos.
O gece, Cuma gecesi yatağa yattığımda, gözüme uyku girmedi.
E quando eu fui pra cama naquela sexta, eu não consegui dormir.
Cuma gecesi gösterilecek film "Şanlı Tugay".
O filme de sexta à noite será "The Glory Brigade".
Ya Cuma gecesi.
E na sexta à noite?
Nedir o? Cuma gecesi evinizin önünden geçen bir adama göre, içeriden silah sesleri gelmiş.
Um homem passou por aqui sexta-feira à noite e disse ter ouvido tiros.
Cuma gecesi buradan ayrıldıktan sonra gerçekte olanlar yüzünden.
Por causa do que realmente aconteceu quando saí daqui sexta à noite.
Tehlike... Yani asıl tehlike perşembe veya cuma gecesi gibi görünüyor.
Então o perigo o perigo imediato... será na noite de 5ª feira ou de 6ª feira.
Eğer Cuma gecesi veya Cumartesi bir askeri hareketlilik olursa teröristlere bombayı patlatmaları için telgraf çekmiş gibi oluruz.
Bem, qualquer acção militar extraordinária... da Sexta à noite para Sábado será como telegrafar aos terroristas.
Cuma gecesi müsait misin?
Se não... - Tem que fazer sexta à noite?
Amerikan at yarışı tarihinin en çok para kazandıran ve yakın zamanda dünyanın en büyük holdinglerinden birinin simgesi haline gelen Doğan Yıldız, cuma gecesi işte bu otelden çalındı.
Foi deste hotel que o Estrela Nascente, o que mais dinheiro fez nas corridas e símbolo empresarial de um dos maiores conglomerados do mundo, foi levado na sexta-feira à noite.
Cuma gecesi hariç hep boşum.
Estou livre todas as noites excepto à sexta.
Cuma gecesi. Yetenek Şovu.
Na sexta, no concurso.
Cuma gecesi tren avluya çekildiğinden beri o eski günlerdeki gibi olmadı, tren pazar sabahına kadar çıkmayacak.
Não é como nos velhos tempos quando o comboio ficava estacionado na Sexta à noite e só saía de lá na Segunda de manhã.
Cuma gecesi, ayın 4'ünde, bizim evde.
Sexta-feira, 4, à noite, em nossa casa.
Cuma gecesi mi?
Sexta à noite?
Duydun mu, Cuma gecesi Echaveria'yı neredeyse yakalıyorduk.
Souberam que estivemos quase a prender o Echevierra na sexta?
Cuma gecesi.
Sexta-feira à noite.
Cuma gecesi bu olmaz.
É Sexta à noite, diabo.
Bu Cuma Gecesi, Sana İhtiyaç Duyduğumuzda Neredeydin?
Onde estiveste na sexta à noite, quando precisei de ti?
- Cuma gecesi nerede hareket olur?
- Onde há acção à sexta à noite?
Cuma gecesi hiçbir şey yapılmaz. Hadi gel.
À sexta-feira não se faz nada.
Cuma gecesi olanlar yüzünden kendimi çok kötü hissediyorum. Kaba, duygusuz, bencil...
Na sexta-feira à noite, fui horrível, grosseiro, insensível, egoísta...
Gary ve ben Cuma gecesi bilgisayarla oynuyorduk.
Eu e o Gary estávamos no computador, na sexta à noite.
Eee, seni gibi güzel bir kız, neden cuma gecesi evde?
Eu gosto de estar a par das situações. Vamos avançar para outra questão : comida.
Bunu kabulleneceğim. Teşekkür ederim. Eee, cuma gecesi çıkacakmıyız?
Acabaram de ganhar um conjunto de bagagens em pele.
Cuma gecesi, niye söylemedin bana?
Porque não disseste nada na noite de sexta-feira?
Sanırım Çuma gecesi konserin için seni cıkartmak zorundalar.
Suponho que vão te deixar sair para o concerto de sexta à noite.
- Bakalım... Nasıl göründüklerini veya kim olduklarını asla bilemezsin. ... Perşembe gecesi, ya da en geç Cuma sabahı.
Posso apanhar uma camioneta e estar na Califórnia quinta à noite...