Curt Çeviri Portekizce
367 parallel translation
- Bu kadar yeter, değil mi, Curt?
- É isso, não é, Curt? - Sim, é isso.
- Biliyor musun, Curt?
- Sabes uma coisa, Curt? - O quê?
Bak, Curt, buradaki taşın üzerinde damarlar var.
Curt, está aqui um veio nesta rocha.
Altını bulduk, Curt.
Encontramos um filão, Curt.
Curt.
Curt.
Curt!
Curt!
Curt ile ben gitsem daha iyi olacak milyonda bir ihtimal siyah değildir.
É melhor deixar-me ir, Curt. Aposto que não é negro.
Bu curt'u durdurmayacak.Asla..
Isso não deterá Curt. Nunca deteve.
Curt rüyaları sever, seni cezalandırabilir.
O Curt gosta de sonhos que ele pode apalpar.
Bırak gitsin, Curt.
Deixa para lá, Curt.
Curt'un bu sabah başladığı işe Harold gitse... daha iyi olur diye düşünmüyormusun?
Não acha que seria melhor se o Harold fosse em vez de si... da forma que Curt está falando hoje?
Curt'le konuştunmu?
Já falou com o Curt?
Harold, niçin Curt'le anlaşamıyorsun?
Harold, porque não vai com o Curt?
Hadi anne.Curt'un ne diyeceğini biliyorsun.
Vamos lá, mãe. Sabe o que o Curt dirá.
Haydi, Curt, gidelim.
Vamos lá, Curt, vamos.
Pekala eğer orda bir kedi varsa Curt onu yakalar.
Bem, se houver um gato por lá, Curt irá pegá-lo.
Gwendolyn'ın Curt'ün hayali vurmalarını dinleyecek kadar deli olduğunu sanmıyorum.
Não acho que Gwendolyn é louca de acreditar no dom de atirar de Curt.
Ben seni destekliyorum, Curt.
Eu defendo você também, Curt.
Sen ne yapardın, Curt?
Então, o que faria, Curt?
Bu Curt!
É o Curt!
- Bu Arthur değil, Curt.
- Não é o Arthur. É o Curt. - Volte para casa.
Bu Curt, anne.Curt.
É o Curt, mãe. É o Curt.
Curt nerde?
Onde está o Curt?
Curt niye gelmedi?
Porque o Curt não veio?
Her zaman bir kulağımdan girer ötekinden çıkar... aynı seni Curt'un yemininin ne anlama... geldiğini bilmemen gibi.
Sempre entrava por um ouvido e saía pelo outro... como você com as tonteiras do Curt... sabendo que não significam nada.
En çok Curt ve ben.
Éramos só o Curt e eu.
Curt hala eve gelmedi mi?
O Curt já voltou?
Curt hakkında endişeli, hepsi bu.
Está preocupado com o Curt, só isso.
Arthur'un ölümünden beni suçluyor ve Curt'un geri dönmeyeceğini düşünüyor.
Acha que sou culpada pela morte do Arthur e por Curt não voltar.
Eğer Curt ile ilgilenmeseydim... bunların hiçbirinin olmayacağını söyledi.
Ele disse que nada teria acontecido... se eu não tivesse flertado com o Curt.
Curt'un odasındaki kereste var.
A madeira que o Curt pegou para o depósito.
Curt?
Curt?
Sana şaşırıyorum, Curt böyle, birşey zanneden bir kızı...
Estou surpreso consigo, Curt, deixar um jovem arrogante como...
Curt nerede?
Onde está o Curt?
Curt'un ava çıktığı yer burası.
O Curt está caçando. É onde está.
Bunu duydun mu, Curt?
Ouviu isso, Curt?
Şanslı bir çocuksun, Curt.
Você tem sorte, Curt.
Curt olduğunu sandım.
Só que pensei que fosse o Curt.
Curt'un paltosunu niçin aldı?
Porque ele levou o casaco do Curt?
Benim yanımda... anne'nin ve Curt'un yanında olacaksın.
Você sempre recua comigo... com a sua mãe e com o Curt.
Yasal hakkının ne olduğunu Curt'a sormaya korkuyormusun?
Tem medo de pedir ao Curt o que é seu de direito?
Eğer Curt olmasaydı bu çiftlik olmazdı.
Não haveria rancho nenhum se não fosse o Curt.
Curt gittiği için mezarıda sen kazacaksın.
Sem o Curt, tem que abrir a cova.
Senin ve Curt'un.
Os seus e os do Curt.
Arthur'u bulduğunda Curt'un ne kadar mutlu olduğunu hatırla.
Pense em como Curt ficou feliz quando achou o Arthur lá.
Curt'un burayı elimizden alıp satmasını engelleyen Arthur'du.
Foi o Arthur que impediu Curt de vender este local.
Curt ondan korkardı ama o şimdi öldü.
O Curt tinha medo dele, mas agora está morto.
ve Curt herşeyi istediği gibi yapacak.
E o Curt fez tudo à sua maneira.
Curt kararlı.
Identidade do Curt.
Curt'un gelini.
A noiva do Curt.
Curt kararlı.
O Curt quer se casar.