Dana Çeviri Portekizce
3,405 parallel translation
Bir sorun mu var, Dana?
Há algum problema, Dana?
Dana, sırf okul aile birliğinin başkanısın diye kuralları sen koyamazsın.
Sabes que mais, Dana? Só porque és chefe da Associação de Pais não quer dizer que podes fazer as leis!
Hayır, bu Dana.
Não, é a Dana.
Baş belası Dana.
Dana, a chata.
Şikayet etmezsen iyi olan Dana.
Dana, "é melhor não se queixar".
Güçlü olması beni deli eden Dana.
Dana, "o poder está a enlouquecer-me".
Derim ki hepimiz bir araya gelelim o toplantıda ortalığı estirelim... ve Dana'nın kıçına tekmeyi basalım.
Proponho que nos juntemos, invadimos a reunião e damos uma de "O Desafio do Guerreiro" na Dana. Quem está comigo?
Birilerinin Dana'ya dersini verme zamanı geldi.
Chegou a altura de alguém ensinar uma lição à Dana.
Tekrar söylüyorum, Dana, çok özür dilerim.
Novamente, Dana, lamento imenso.
Dana.
Dana.
Dana.
- Dana. - Sim.
Dana, senin sıran.
Dana, é a tua vez.
Dana, dul kaldığımı sanmıştım.
Dana, pensei que estava viúva.
Dana, evimdeki huysuz bir yabancı gibi.
A Dana parece uma estranha rabugenta na minha casa.
Dana Miller, Lawson'un metresi bir ofis aşkıymış meğer.
Dana Miller, amante do Lawson. Era um romance de escritório.
Dana Miller'in ismini ilk defa duymuyorum ben.
Não é a primeira vez que ouço o nome dela.
Galiba Dana bu kaydı, Lawson'un ofisinde kaydetmiş. Dinle bak.
Acho que Dana gravou isto no escritório do Lawson, ouve.
Kaydın hâlâ son kısmını temizleyemedim ama bu kadarı bile, Dana'nın Lawson'la bir ilişkisi olmadığını anlamak için yeterli.
Ainda preciso melhorar a última parte da gravação, mas tem o suficiente aqui para dizer que Dana não estava a ter um caso com Lawson.
Bana Dana'yı hatırlatıyor.
Isso lembra-me a Dana.
Dana Miller'in posta ve tarama geçmişini aylar önce silmişler.
Apagaram o histórico dela do e-mail e do navegador há meses.
Lawson ile beraber çalışıyorlarmış, Dana'nın cinayeti de dahil.
Keller está envolvido. Ele e Lawson trabalharam juntos em tudo, inclusive o assassinato da Dana.
Dana Miller'in ailesi, Virtanen'e karşı açtıkları davada sağlam bağış alacak ama.
A família da Dana Miller recebeu uma boa doação pelo processo contra a Virtanen.
Dana gibi bir burnu vardı.
Tinha um nariz de papagaio.
Deli dana hastalığı mesela, Vivien.
Doença das vacas loucas, Vivien.
Chris, 8. sınıflardaki en kötü sporcu olduğuna kanı getirdi, ve Dana, erkekler ondan hoşlanmadığı için lezbiyen olduğuna kanı getirdi.
O Chris está convencido de que é o pior atleta do 8.º ano, e a Dana está convencida de que é lésbica, porque os rapazes lhe dão a volta à barriga.
Evet, Dana, elbette sordum.
- Chegaste a perguntar-lhe? - Sim, Dana, claro que perguntei.
Dana'Canlandırıcı'olanını Chris'Enerji'olanını seviyor.
A Dana gosta do Revive, e o Chris do Energy.
Dana, Tom Walker'la ilgili şeyler soruyor.
E a Dana tem perguntado sobre Tom Walker.
Ah, Dana, Dana, Dana bugün gerçekten son günün mü?
Dana, Dana. E seu último dia mesmo?
Dana hemen dışarıda. Daha önce Lockhart / Gardner'da çalıştın.
Dana está saindo, e você já trabalhou na Lockhart / Gardner.
Merhaba. Cary Agos ve Dana Lodge. Will Gardner için görüşmeye geldik.
Olá, Cary Agos e Dana Lodge para Will Gardner.
Sanırım meslektaşım Dana Lodge'u tanıyorsun.
Acho que conhece a minha colega, Dana Lodge.
Dana, geliyorsun işte
Que bilhetes? - Dana, tu também vais.
Dana, bunu konuşmuştuk.
Dana, já discutimos isso.
Vay anasını!
- Que merda. Dana.
Dana! Cidden mi?
Verdade?
Dana?
Dana?
- Dana sensin, değil mi?
- Dana, não é? - Sim.
Ama Dana yardımına ihtiyacım var.
Mas Dana, preciso de ajuda.
Dana, beni dinle. Baban bana, onu anlayan ve onu dinleyenin sen olduğunu söyledi. Söylemesi çok güç fakat baban Tom Walker ile çalışıyor.
O teu pai disse que tu és a única que o percebes, é difícil de dizer, mas o teu pai está nisto com o Tom Walker.
Bunu yapabilirsin, Dana.
Tu consegues, Dana.
Dana!
Dana!
- Dana, lütfen! - İçeri gel!
- Dana, por favor.
- Dana lütfen... -... içeri gel.
- Dana, por favor!
Dana'nın yanındaki kim?
Quem está com a Dana?
- Aradım zaten. - Dana?
- Já chamei.
Dana, lütfen.
- Dana.
Dana, levhanı aldı.
A Dana ficou com o seu placar?
Dana...
- Dana...
Kayıttaki şu bayan.
A rapariga na gravação. O nome dela era Dana Miller.
- Dana.
Dana!