Deb Çeviri Portekizce
1,712 parallel translation
Deb görevinin başındaydı.
A Deb tem a missão dela.
Deb.
- Deb?
Senden ümitliydim, Deb.
Tinha-a em grande conta, Deb.
Deb, Angel ve yanında bir kişi daha, Vince Maria Laguerta.
Deb, Angel mais um, Vince, Maria LaGuerta...
Yapardım, Deb, ama karnımı simitle doldurdum bile.
Até ia, Deb, mas já tomei.
Deb, hiç kan yok.
Não há sangue.
Deb nerede?
Onde está a Deb?
Ayrıca, bakıcı Deb çoğu zaman ortalarda yoktu zaten. Evet.
Além disso, a ama Deb quase nunca cá estava.
Sence Deb'in sağlam geçirebileceği kaç yıl kalmıştır?
Quantos bons anos achas que a Deb ainda tem?
Antwon, bugün beni görmeye geldi ve Deb'in onu terk ettiğini söyledi.
O Antwon veio falar comigo hoje e disse que a Deb acabou com ele.
Bakıcı Deb maç günlerinde bana hamburger hazırlardı. Demek öyle ha?
A ama Deb faz-me sempre hamburgers em dias de jogo.
Bakıcı Deb'i seviyorum.
Não faz mal.
Deb'le beraber olmamın garip bir pornovari gibi göründüğünü biliyorum. Aslında işler öyle başlamıştı. Bunun hiçbir faydası olmuyor.
Eu sei que a Deb e eu andarmos parece uma taradice pornográfica e talvez tenha começado assim.
Jamie'nin başından çok şey geçti. Bakıcısı Deb'e ihtiyacı var.
O Jamie tem passado por muita coisa e precisa da ama Deb.
Deb, senin silahın vardı, değil mi?
Deb, você tem uma arma, não tem?
Büyükannem Deb, çok dar pantolonlar giyebilir.
A minha avó Deb veste calças muito apertadas.
Deb yüzünden değil mi?
É por causa da Deb, não é?
Bak, Mouth ve Millicent şehir dışında. Nathan sana Deb'in ne kadar iyi yemek yaptığını anlatmış olmalı. Anlıyorum.
O Mouth e a Millicent foram-se embora e o Nathan disse-te que a Deb cozinha muito bem, eu percebo.
- Bakıcı Deb.
- Ama Deb.
- Bakıcı Deb.
Ama Deb.
Deb, bir silahın vardı, değil mi?
Deb, a senhora tem uma arma, certo?
- Hey, Deb nerede?
Onde está a Deb?
Bakıcı Deb de yardım etmek ister mi dersin?
Achas que a ama Deb quer ajuda?
Sanırım Bakıcı Deb şu anda biraz kestiriyor.
Acho que a ama Deb está a dormir uma sesta, neste momento.
Deb, çocuğumun etrafında bir keşin olmasını istemiyorum.
- Deb, não quero uma drogada perto do meu filho.
Ne yaptığını biliyoruz, Nathan. Ve sakın bu konuda Deb'i suçlamaya kalkma, çünkü o seks yapıyordu.
Sabemos o que tens andado a fazer, Nathan, e não tentes pôr as culpas na Deb porque ela tem andado a fazer sexo.
Bakıcı Deb nerede?
Onde está a ama Deb?
Okuldan sonra bakıcı Deb'le genelde ne yapardınız?
O que tu e a ama Deb costumam fazer depois da escola?
Bu pek de Deb'in yapacağı bir şey değil.
Isso não me parece da Deb.
Merhaba, Bakıcı Deb.
Olá, ama Deb.
Büyükanne Deb, seninle konuşabilir miyim?
Ama Deb, posso falar contigo?
Çok üzgünüm, Deb.
Sinto muito, Deb.
Baba, muz.
Deb, banana.
Deb, kayıtın tam ortasındayız, Yani söylediğin her lanet şey kasede geçecek.
Deb, nós estamos no meio das gravações, então tudo o que disseres vai ser gravado na fita.
Tamam, her şey kapalı.Şimdi, Deb, neymiş o kadar önemli olan?
Está bem, tudo calado. Agora, Deb, o que era tão importante?
Deb'in senden ayrılmasına gerçekten üzüldüm, çok kötü.
Lamento que a Deb tenha terminado, é uma grande chatice.
Deb'i kim suçlayabilir?
Quem pode culpar a Deb?
Ben Penguin Grup'tan Deb Rosenblatt.
Daqui fala Deb Rosenblatt, da Penguin Group.
Deb, polis olduğum için tüm dosyalara giriş iznim var ya.
Deb... Sabes, como polícia tenho acesso aos registos.
- Selam, Deb!
- Olá, Deb!
Biz Debbie ve Stephie.
Somos a Deb e a Steffie.
Bana hâlâ değer veriyorsun, değil mi Debbie?
Preocupas-te, não é Deb?
Deb beni en iyi sen tanırsın.
- Deb, conheces-me muito bem.
Peki, Deb var ve...
Bom, é a Deb e a Deb... e pronto. É a minha lista.
Kontrol ettim.
- Já vi. Deb.
Deb beni terk etti.
A Deb acabou comigo.
Deb hayatı boyunca pek çok mantıksız şey yaptı.
A Deb já fez muitas maluquices na vida.
Skills Amcayı da öyle.
Gosto da ama Deb, gosto do tio Skills.
Bakıcı Deb, aynı zaman da benim annem.
A tua ama Deb também é minha mãe.
Hadi, Deb.
- Por favor, Deb.
Brooke.
Brooke, é a Deb, querida.