Dedektifler Çeviri Portekizce
786 parallel translation
Ama siz dedektifler böyle şeyleri bulmakta daha iyisiniz.
Mas claro, vocês detectives estão melhor preparados para descobrir as provas.
Dedektifler.
Detectives.
Meslekten biri öldürüldügü zaman... katilin cezasiz kalmasina göz yummak mesleki kifayetsizliktir... hem de diger tüm dedektifler açisindan.
Ora, quando alguém da nossa organização é morto, é... é mau negócio deixar escapar o assassino sem mais nada... prejuízo que isso trás, mau para qualquer detective em qualquer lado.
Gördükleriniz cinayet masası ekipleri, dedektifler, gazeteciler.
Eis a Brigada de Homicídios, além de detectives e de jornalistas.
Dedektifler parmak izleri gibidir, biri diğerine benzemez.
Os detectives são como impressões digitais.
Dedektifler neye benzerler?
Como se parece um detective?
Dedektifler bile umudu kesti.
Até os detectives já desistiram.
Gazeteler, fotoğrafçılar... dedektifler bir an bile peşinizi bırakmaz.
Vão persegui-la. Haverá jornalistas, fotógrafos e detectives.
Binanın etrafını sarmış sivil dedektifler varken mi?
Com a casa toda cercada pela polícia?
Siz dedektifler...
É claro que não, sei como são as coisas quando se é um detetive.
Belki doktorlarla dedektifler arasında olağan değil ama balede çok olağan.
Talvez seja invulgar entre médicos e detetives, mas no ballet é muito usual.
Özel dedektifler ağır suçlara bulaşamaz.
Nenhum detective pode armar-se em esperto quando existe um delito.
Orada, dedektifler ve gazeteciler olacak.
Haverá detectives por lá, e pessoas da imprensa.
Kimse yok işte! Ne Tessio'nun adamları ne de dedektifler var burada! Babam yalnız başına!
Ninguém do Tessio, nenhum detetive, ninguém. o Pai está sozinho.
Siz dedektifler neye yarıyorsunuz?
Se não tivermos protecção aviso o Consulado. Está bem?
Bu kadar masum olma. O sigara kokulu özel dedektifler geçen hafta boyunca Tea'nın evinin hemen dışında kamp kurdular.
Não se faça de inocente, aqueles detectives particulares sujos acampam há uma semana à porta da casa da Theha.
Bütün dedektifler işe dahil edilecek.
Todo o detective será chamado a ajudar.
Ama en büyük dedektifler bir hafta sonu bir kïr evinde kapana kïsïlmïs, dünyadan kopuk durumdayken sïrtïndan 12 kez bïçaklanmïs bir ceset bulsalar ve hiç biri suçu çözemese tüm dünya ne derdi?
Mas, que diria o mundo se os cinco maiores detectives se encontrassem encurralados numa casa, isolados do mundo e descobrissem um cadáver no chäo apunhalado doze vezes por uma faca e nenhum de vós fosse capaz de resolver o crime?
Atïsan dedektifler dev kuzu yahnisi gibi :
Detectives a discutir como guisado de carneiro gigante :
Dedektifler, avukatlar tuttun.
Contrataste detectives. Tiveste advogados.
Las Vegas'ta, dedektifler Doğan Yıldız'ın nerede olduğuyla ilgili hala bir ipucu bulamadılar. Sonny Steele tarafından kaçırılan bu safkan at büyük bir arayışı başlatmış oldu.
Em Las Vegas, continuam sem pistas sobre o paradeiro do Estrela Nascente, cujo sequestro por Sonny Steele deu início a uma busca massiva.
Dedektifler gelip, birkaç gün boyunca sorular sordu. Hiçbir şey ortaya çıkmadı.
Apareceram aí detectives a fazer perguntas por poucos dias, resultou em nada.
Özel Araştırma Birimindekiler en iyilerdir. En iyi dedektifler.
Na UEI, vejo polícias fantásticos, detectives fantásticos.
Bütün dedektifler için kötü.
É mau para os detectives de todo o mundo.
Tuttuğum özel dedektifler işe yaramadı.
O detective privado que contratei não tem encontrado nada.
Şüphelenen dedektifler yüzünden maskesini çıkarmaya çalışırlar... ama ortada maske filan yoktur, ve kavga çıkar.
Desconfiados, os detectives... tentam retirar-lhe o disfarce. Mas não é um disfarce... e começa uma luta.
Soruşturmadaki dedektifler sizmisiniz?
É você quem manda aqui?
Yok eğer bunu yapmayacaksanız, söyleyin... Çünkü bunun için özel dedektifler tutacağım.
E, se não souber, diga-me, que eu ponho um detective privado à procura dela.
Bu Wilson, A.T.F. Dedektifler Tubbs ve Crockett.
Este é o Wilson, da ATF. Os detectives Tubbs e Crockett.
Yapmayın. Siz nonoş dedektifler misiniz?
Vocês são da Academia de Polícia?
Bütün dedektifler ayda bir yapılan toplantılarda giymek için üniformalarını saklarlar.
Não há um inspector que não guarde o seu uniforme no fundo do armário.
Güvenlik güçleri ve bomba imha ekipleri tam kadro olarak burada bulunuyor. Ayrıca sivil kıyafetli dedektifler kalabalığın arasına karışmış durumda.
A Polícia e o esquadrão de bombas estão em alerta e também há detectives à paisana entre a multidão.
Dedektifler Milan'la konuşmak için hastanede bekliyormuş.
Os detectives querem falar com o Milan.
Kötü kalpli dedektifler...
Aqueles malvados detectives...
Sally'deki Noel gösterisinde çalışacaktım, dedektifler onun fotoğrafıyla çıkageldi, öldürülmüştü. Cesedi teşhis etmeye kimse gelmediği için onu yakacaklardı.
Tinha uma reserva para um show de Natal no Sally's, vieram ter comigo e mostraram-me uma foto dela, assassinada e iam cremá-la, porque ninguém reconheceu o corpo.
Maggie, bu beyler beni şu gizemli suikastçıdan koruyan dedektifler.
Estes são os detectives que me estão a proteger do assassino secreto.
Profesyonel özel dedektifler, romanların bir ürünü değildir, bayanlar ve baylar.
O detective privado profissional não é a fascinante figura de ficção.
Ayrıca senin de dediğin gibi, Hastings, benden başka özel dedektifler de var.
E, tal como disse, há outros detectives privados.
- Onlarda benim gibi, özel dedektifler.
- Eles são, tal como eu, detetives particulares.
Kamarama gidelim, dedektifler.
Vamos à minha cabina. Estaremos mais à vontade para conversar.
Teşekkürler dedektifler. Ve...
Muito obrigado, senhores, e cuidado com o degrau.
Dedektifler, çarşaf altında yaparlar.
Vá se ferrar, detetive!
Her yerde polisler ve dedektifler var.
Há polícias e detectives por todo o lado.
Bu çok heyecanlı bir öyküydü ; ama gerçek dedektifler, gerçek kanıtlar gibi şeylerle uğraşırlar.
Muito interessante, mas os detectives a sério têm de se preocupar com aquelas coisas chamadas provas.
GÖREVLİ DEDEKTİFLER
DETECTIVES EM serviço
DEDEKTİFLER
INSPECTORES
Dedektifler bulmuş.
Sabe dele?
Ah, "ufak fikir" li dedektifler.
Os detectives com a "pequena ideia."
- Onlar da aynı benim gibi özel dedektifler.
- Eles são, tal como eu, detectives privados.
- Teşekkürler, dedektifler.
- Obrigado.
Dedektifler, çarşaf altında yaparlar.
"Detetives fazem bem disfarçados".