Derler Çeviri Portekizce
5,445 parallel translation
Ne derler bilirsin.
É como dizem.
Volvalar'ın güçlerini cinsel ayinlerde kullanmaları yasakmış derler.
Dizem que as Volvas praticam rituais sexuais proibidos.
Ateistler kimse Tanrının varlığını kanıtlayamazlar derler. Gerçekte haklılar.
Os ateus dizem que ninguém pode provar a existência de Deus, e estão certos.
biliminsanları bunu 24 saat gibi kabul eder ve 90 saniyelik zaman dilimi içinde bütün ana hayvan gurupları bugun bulundukları formlarda birden ortaya çıkmıştır derler. aslında Darwinin öngördüğü gibi yavaşça ve sabit olmamıştır.
24 horas por dia, num espaço de apenas 90 segundos, a maioria dos principais grupos de animais aparecem de repente, e nas formas que possuem atualmente.
İntikam hakkında ne derler bilir misin?
O que é que eles dizem sobre vingança?
- Güzellik hakkında ne derler?
É isto que eles dizem sobre a beleza?
İçi güzel olsun derler ya hani.
Algo sobre a profundeza da pele?
"Yaşadığım yer burası değil" derler size.
"Não é aqui que eu moro."
Geçmişe mazi derler.
O passado é passado.
Buna "merak" derler.
Chama-se curiosidade.
Hanımlar ve beyler'iyi bir konuşmayı uzatmamayım'derler.
Senhoras e senhores, dizem para não esmiuçar um bom discurso.
- Bana Wig derler.
- Chamam-me Wig. - Não chamam nada.
- Bana... Wiggy derler.
- Então, chamam-me Wiggy.
Ne derler bilirsin, Lou.
Sabes o que dizem, Lou.
... okumayı yazmayı öğretebilirsiniz fakat sonunda evlenmediyseniz "Vaktimi seninle harcadığıma inanamıyorum." derler.
Mas, se terminar e não casamos com ela, é do género : "Nem acredito que perdi tempo contigo."
Yani adım Michael ama Mike derler.
Quer dizer, Michael, mas sim, é Mike.
Auvergne'ye gidip "aligot" yemeden gelmek buna derler.
Eu sou de Auvergne e não é por isso que como puré de batata todos os dias!
Şimdi, çoğu avukat sana uzlaşmaya gitmeni söyler ama ben asla uzlaşmam ve... -... bu yüzden bana "çılgın adam" derler.
Outro advogado dir-lhe-ia para admitir culpabilidade em parte das acusações, mas eu nunca vou nessa conversa e é por isso que me chamam de louco.
Öyle derler.
Assim o dizem.
Deliler için ne derler bilirsin.
Tu sabes o que dizem sobre os loucos.
- Merakla ilgili ne derler bilirsin.
Sabes o que dizem a respeito da curiosidade.
Hayır, buna haneye tecavüz derler.
- Não, vais tu, Bob. Isso é arrombar, meu.
Evet. Nasıl derler bilirsin ; "Williamsburg'a git".
Pois, é o que as pessoas pensam, estuda na Williamsburg.
Yok öyle derler, yok böyle derler.
Podem dizer o que quiserem.
Sizinkine evlilik derler işte.
O que vocês os dois têm, é um casamento.
Ne derler bilirsin, içki mahmurluğunun tek çaresi içmeye devam etmektir.
Tu sabes o que se diz, a única cura para uma ressaca é continuar a beber.
İnsanlar "Ünlü olduğun için kız seninle yatmış." derler.
Dizem-me : "Ela só dormiu contigo, porque és famoso."
Evet, evet sonunda insanlar derler ki...
Podia finalmente dizer às pessoas...
Buna Gri Solucan derler.
- Este chama-se Verme Cinzento.
En iyi kılıçların adı olur derler.
Dizem que as melhores espadas têm nomes.
Ne derler?
O que é que se costuma dizer?
Hep öyle derler.
É o que todos dizem.
Ne derler bilirsin.
Sabes o que costumam dizer.
Kesinlikle antrenöre ihtiyacım var " derler. Bir sonraki şey, göğüs çalışması yaparlarken onlarla alay edeyim diye saatine iki yüzlük ödemeleri olur.
Preciso mesmo de um treinador. " Pouco depois eles estão a pagar-me, basicamente para lhes dar com os tomates na tromba enquanto fazem supino plano.
Bana Goru derler.
Eles chamam-me de Goru.
Beklemek en zor kısmıdır derler.
Dizem que a espera é a parte mais difícil.
Ne derler bilirsin :
Como é que se diz?
Derler ki ; bir adamla bir kadın evlendiğinde tek bir ruh olurlar. Biz aynı şeyi düşünüp hissedeceğiz.
Ele diz : "Quando um homem e uma mulher se casam são um espírito Pensam e sentem o mesmo."
Buna tefecilik derler.
Sabe que isto é usura.
Derler ki bir erkegin gerçek degeri ona bir yarari olmayacak birine nasil davrandigiyla ölçülürmüs.
Dizem que o verdadeiro valor de um homem está na maneira como trata alguém que não lhe serve de nada.
Öyle derler.
É o que dizem.
Bu yaptığına ne derler bilir misin?
Sabes o que é isso?
- Buna ne derler biliyor musun? - Ne derler?
- Sabes do que precisamos?
Kahvaltı için günün en önemli öğünü derler ama biraz abartmıyor musunuz?
Dizem que o pequeno-almoço é a refeição mais importante do dia, mas não acha que está a exagerar?
Ne derler bilirsiniz, erken yatan, Kırkayak İnsan'a erken kavuşur.
Sabem o que se diz, deitar cedo e cedo erguer, só para ser Centopeia Humana.
- Ne derler bilirsin.
- Como é que se costuma dizer?
Et yemek insanı vahşileştirir derler.
Dizem que comer carne pode tornar as pessoas selvagens.
psikologlar buna sindirella kompleksi derler.
Andou a ler o meu diário? A psicologia chama-lhe "Síndroma de Cinderela".
- Ne derler bilirsin...
Diz o ditado :
Dolunay hakkında ne derler?
O que dizem sobre a lua cheia?
Aynen şöyle derler :
Tu sabes, elas são do tipo :