Derlerdi Çeviri Portekizce
632 parallel translation
Tanıdığım gençlerin hepsi, bana taş kalpli derlerdi.
Todos os meus amigos diziam que eu era de pedra.
Konuşabilseler şöyle derlerdi :
Se pudessem falar, diriam :
Kïzlar bana "Antiseptik Çocuk" derlerdi.
As miúdas chamavam-me "O Miúdo da Tintura de lodo."
- Genelde, "Kokusmus" derlerdi.
- Geralmente, era o "Fedorento."
Ona Yıldırım derlerdi ve taktiği şuydu :
Era conhecido como o Trovão, e a sua táctica era :
Tramvaydaki insanlar bana "yavru" derlerdi.
No eléctrico, tratavam-me por "filho".
Mahkûmlar ona Dede derlerdi.
Nós os reclusos chamávamos-lhe "o avô".
Onlara "karım" dediğimde, "Kimsenin böyle karısı yok." derlerdi.
Quando lhes contei que eras minha mulher, a resposta foi "ninguém tem uma mulher assim".
Bir çiftlik olsaydım, bana "Uçsuz Bucaksız" derlerdi.
Se eu fosse um rancho, ter-me-iam chamado "Sem Excepção".
Grant'in emrinde görev yapan bir General vardı. Hristiyan General derlerdi.
Havia um General que serviu sob as ordens de Grant chamado o General Cristão.
Odanda geceyi geçirdiğimi bilseler ne derlerdi?
Que pensariam se soubessem que passei a noite no seu quarto?
Soldaki çiftçi Lupe derlerdi, Guadalupe.
O camponês à esquerda chamava-se Lupe, de Guadalupe.
Kendilerini küçük çocuklarına küçülmüş togalar dikmekle meşgul ederler Ve şöyle derlerdi, "Bir gün biz kadınların da hakları olacak"
Mantinham-se ocupadas a coser Muitas togas Para as criancinhas e diziam : " Um dia,
Oregon'da sana inatçı kız derlerdi.
Na minha terra, no Oregon, chamam-lhe uma rapariga teimosa.
Bizi duysalardı ne derlerdi?
E se eles nos ouvissem?
"Berbat," derlerdi.
"Horrível", teriam dito.
Bir şey derlerdi, muhtemelen beni tutuklarlardı.
Ter-me-iam dito alguma coisa, provavelmente prendiam-me.
Eski günlerde şöyle derlerdi :
Como eu costumava dizer :
Bu isim sizi rahatsız ettiyse, eskiden bana "Dude" derlerdi.
Mas se o nome o incomoda, costumam chamar-me Dude.
Sebastian ile Violet derlerdi.
Diziam, " Sebastian e Violet.
Bana Markie derlerdi. Yıllardır aklımda yoktu.
Eu chamava-me Markie, não pensava nisso há anos.
Bana öyle derlerdi, değil mi?
Era o que as pessoas me chamavam, não era?
Vahşi At Homer Bannon derlerdi ona.
Homer Bannon, outrora alcunhado "Cavalo Selvagem".
- "Domuzcuk" derlerdi bana.
- Costumavam chamar-me "Porquinho."
Büyükler olsa ne derlerdi bizim için?
Que dirão os adultos?
Orduda bana "Dayakçı Barrett" derlerdi, efendim.
Na tropa gabavam mais o meu punho.
Bir zamanlar buraya Kuzgunlar Adası derlerdi.
Já me disseram que se chama Ilha dos Corvos.
Bill ve Martha bunu duysalardi ne derlerdi?
Que diriam a Martha e o Bill se soubessem de tudo isto?
Biliyorum, bunun yasal bir yanı yok. Ama anaokulunda bile bana Bloom derlerdi.
Sei que não é um ponto legal importante mas até no infantário, chamavam-me de Bloom.
Ona "Kare As" derlerdi.
Agora ele é chamado de Quatro Ases.
Bunlara transistör üniteleri derlerdi.
Chamavam-lhes transístores.
Bana Ürkütücü Adam, Kanlı Dünya'nın Kralı derlerdi.
Papão, Rei do Sangue, eram os nomes que me davam.
İnsanlar uçabilseydi kanatları olurdu derlerdi.
Diziam que, se o homem pudesse voar, teria asas.
Birisine böyle deseydim yine içtin mi derlerdi.
Se eu contasse isso a alguém, iam dizer que voltei a beber.
"Dr Lester, görev başında radyasyon zehirlenmesinden öldü." derlerdi.
Teriam dito : "A Dra. Lester morreu de radiação, no cumprimento do dever."
Bana Gazozcu Çocuk derlerdi.
Chamavam-me o Miúdo da Gasosa.
Buradakiler onlara domuz falan derlerdi ki bu doğru değil.
São chamados de porcos, mas não é verdade.
Salon Margherita'da bana ne derlerdi biliyo musun?
Sabes como me costumavam chamar no Salão Margherita?
Bana Italyan Josephine Baker derlerdi.
Chamavam-me Josephine Baker italiana.
Eğer meslektaşlarım beni görseler "biraz ciddi bir adam ol!" derlerdi.
Se os meus colegas me vissem. Eles tomam-me por um homem sério.
Etrafta yürürken size, sende Anzio eğilmesi var derlerdi.
Chamavam-lhe, se andássemos por ali assim "a corcunda de Anzio".
Waco Kid derlerdi bana.
Era conhecido por Puto Marado.
Anlatsam "sen de toplantıya gitmeseydin" derlerdi.
Eles diriam que eu não devia ter estado na reunião.
Bana "balık" derlerdi.
Chamavam-me peixe.
Ona Flammon, yani ölüm parıltısı derlerdi. Doğru.
Chamavam-lhe Flammon, Brilho da Morte, lembras-te?
Bu soruyu bana sormana sevindim, çünkü eğer Simons ya da Bradlee'ye sorsaydın sana şöyle derlerdi :
Ainda bem que me fazes essa pergunta a mim. Estou contente por me perguntares, porque se fosse ao Simons ou ao Bradlee, diziam :
Yurtsuz John derlerdi ona.
João, o Sem Terra, como Ihe chamavam.
Eski zamanlarda insanlar bu şehre, "Büyük Elma" derlerdi.
Costumavam chamar a isto a Grande Maçã.
Atlas Okyanusuna Philadelphia'nın akciğeri derlerdi.
Chamavam Atlantic City de pulmões da Filadélfia.
Michael olduğunu bilseler, ne derlerdi?
Que diriam eles Se soubessem que era o Michael?
Eğer geç kalırsanız insanlar tereddüte düşer ve "Nerede kaldı bu adam." derlerdi.
"Onde está ele?"