Donal Çeviri Portekizce
63 parallel translation
Neden oraya çıkıp donalım ki?
Para nos gelarmos?
Evet, Donal Woods benim.
- O Sr. Donald Woods?
O yüzden Donald Miller'e yazarsanız mektupları alan kişi dokunmaz çünkü babama gönderildiğini anlamaz.
Portanto se enviarem em nome de Donal Miller, que tiver a roubar o nosso correio deixa-o passar porque eles não sabem que é realmente para o meu pai.
Bizi bütün gün kapıda mı bekleteceksin, soğuktan donalım diye.
Vão deixar-nos aqui especados a congelar?
Bu çocuk Donal Chen'in binalarından birinde öldürüldü.
Esse rapaz foi morto num edifício cujo proprietário é o Donald Chen.
Yanında kim vardı, Midget Donal?
O Anão, o Donald? - Quem?
Ben geldim
Então Donal, estás bem?
Sean Donald.. siz burdasınız
- Sean, Donal, vocês ficam aqui. - Brilhante.
Arabayı burda parkedeceksin Kamyon böyle qelecek böyle..
E param a carrinha. Donal, estacionas a tua carrinha aqui, certo? A carrinha passa por aqui, depois aqui e aqui...
Adın Donal'dı, değil mi?
É o Donal, não é?
Donal...
Donal...
Benden ne istediğini söyle Donal.
Donal, diga-me o que quer.
Donal adında bir muhafız vardı.
Havia um guarda chamado Donal.
- Kalacak bir yere ihtiyacım var. Cevaplamanı istediğim bir kaç sorum olacak.
Preciso de um sítio para dormir esta noite e de algumas respostas, Donal.
- Onu yerini biliyor musun?
Sabes onde ela está, Donal?
Nicholas Sloan'ı arama çalışmaları Milwaukee'de devam ediyor. Eski bir Weatherman Underground üyesi Donal Fitzgerald bugün tutuklandı.
A caça a Nicholas Sloan continua em Milwaukee, onde o ex-membro do Weather Underground
Nick, Donal'a gitmiş.
O Nick foi ter com o Donal.
Donal söyledi.
O Donal disse-te.
- Donal'a gitmişsin.
Foste ter com o Donal.
Benim küçük Donal Trump'ımsın.
Meu pequeno Donald Trump.
Donal Henderson, yakın zamanda Philly'de terk edilmiş bir yere iki depo satın almış.
Tenho a minha própria magia, homem do vudu. Donald Henderson recentemente comprou 2 tanques de propano perto de um porto abandonado em Philly.
Yaşam giysin ve sırt çantan dijital ve sanal görüntüleme ekipmanıyla donalı böylece gördüğün her şeyi ben de görebileceğim.
O teu salva vidas é a tua mochila... Estão equipados com imagens virtuais e digitais, por isso, poderei ver tudo o que vês, e o que não consegues.
Hayır ama diyorum ki, yanmak varken neden donalım ki?
Não, mas pensei, porquê gelar as coisas... quando podemos aquecê-las?
Donal, bu meseleyi düzeltmen ve işleri yoluna sokman lazım.
Donal, eu só preciso que resolvas a situação e vai ficar tudo bem.
Ivan, bunu söylerken bile kendimden nefret ediyorum ama annen veya başka birisi öldüyse ya da gitmen gereken bir yer varsa...
Ivan, ouve... Até me custa dizer uma coisa destas, mas se alguém morreu, a tua mãe ou... - Ninguém morreu, Donal.
- Kimse ölmedi Donal. ... yarın 12'den sonra git.
- Mas vai só amanhã depois das 12h.
Biliyorum Donal.
Eu sei, Donal.
Bunu benim için yapman gerekiyor Donal, tamam mı?
Preciso que faças isto por mim, Donal, está bem?
Az önce Donal'la konuştum.
Acabei de falar com o Donal.
Donal halledecek ve o iyi biri.
O Donal vai tratar do assunto. Ele é capaz.
Efendim Donal?
Diz, Donal.
Donal, inşaat onayının dosyalanması lazım.
Donal, o formulário da construção já devia de estar preenchido.
- Onları hemen ara Donal.
- Telefona-lhes, Donal.
Donal, konu beton olunca Tanrı'ya güvenemezsin.
Donal, não se pode confiar em Deus quando se trabalha com cimento.
Tesisleri ara Donal hepsini tek tek ara.
Telefona às cimenteiras todas, Donal.
- Donal?
- Donal?
Donal, beyaz tahtada ne yazıyor?
Donal, o que é que está escrito no quadro branco?
Bir hata yaparsan, küçücük bir hata yaparsan Donal tüm dünya başının üzerine yıkılır.
Se cometeres um erro, Donal, um erro que seja, terás o mundo todo a querer a tua cabeça.
Donal, hangi çekmeceyi söylediğimi anladın mı?
Donal, sabes qual é a gaveta, não sabes?
Tamam Donal...
Donal...
- Donal, bir şey mi içiyorsun?
Donal, estás a beber?
Güzel. Donal?
Óptimo, Donal?
- Donal, buldun mu?
Donal, estás a falar a sério?
- Tamam Donal.
- Muito bem, Donal.
Donal, kaç kutu şarap içtin?
Donal, quantas sidras é que bebeste?
Donal?
Donal?
Donal, Stefan'ın numarası bende yok.
Donal, não tenho o número do Stefan.
Koşacaksın Donal.
Vais ter de correr, Donal.
- İyi bir insansın Donal.
- És um bom amigo, Donal.
Ne oldu?
Estás bem, Donal?
- Ve Donal...
- E Donal...