Doodles Çeviri Portekizce
32 parallel translation
- Gülümseyin ve "peynir" diyin!
- Sorriam e digam : "cheese doodles!"
- Onlar çizgi karater.
São Doodles.
- İnsanlar çizgi karaterlerle yatmaz. Pekala.
Os noids não têm sexo com doodles.
İnsanlar çizgi karaterlerle yatmaz.
Certo? Os noids não têm relações sexuais com doodles.
Bir çizgi karater tarafından öldürülünce kendileri de çizgi karatere dönüşür!
Tornam-se eles próprios doodles.
Selam.Siz millet, Cheese Doodles'ınız var mı?
- Olá. Vocês têm alguns Cheese Doodles?
- Doodles hangi türdendi?
De que tipo era o Doodles?
Doodles'ın beni kazıklayacağı hiç aklıma gelmezdi.
Nunca pensei que o Doodles me tentasse enganar.
Doodles'ın niye içtiği belli.
Bem... Já vejo porque o Doodles bebia.
Doodles'ın birine düşmanlığı varmış galiba.
Parece que o Doodles estava a preparar alguma animosidade.
Pazar 11 : 45. Bay Doodles, taksiniz geldi.
Sr. Doodles, o seu táxi chegou.
Doodles'ın öldüğüne inanamıyorum. nasıl olmuş?
Não posso acreditar que o Doodles está morto. Quando aconteceu?
Doodles gösterisini yaparken birden mutfağımıza bir pandomim girdi. Önce gösterinin bir parçası sandık.
O Doodles estava a fazer a sua parte de palhaço, e, então este Mimo entra pela cozinha, que ao princípio pensávamos que era parte da actuação.
Polisi arayacaktım ama özür diledi. Doodles'la aralarında bir sorun olduğunu söyledi.
Eu ia chamá-los Mas ele desculpou-se e disse que houve sangue quente entre ele e o Doodles.
Doodles kaçta çıktı?
E a que horas o Doodles saiu?
Doodles etrafı temizlememe yardım etmek için kaldı. Sonra ona bir taksi çağırmamı istedi.
O Doodles ficou por cá para me ajudar a limpar, e depois pediu para lhe chamar um táxi.
Doodles hakkında mı konuşmak istiyorsunuz? İyi.
Quer falar sobre o Doodles, pronto.
Doodles'ın partisine gittin seni dövdü ama şimdi Doodles öldü.
Estragou a festa do Doodles, ele deu-lhe uma tareia, e agora está morto.
Ne zaman bir iş ayarlasam, çocuğun annesini arayıp kendini de işe aldırırdı.
Sempre que arranjo um trabalho, "ring-ring" o Doodles liga à mamã, e faz com que o contrate.
Bayan Maguire, Doodles'ı 20 : 30 gibi eve bırakır.
A Sra. Maguire dá boleia ao Doodles, deixando-o em casa à volta das 8 : 30.
Doodles eve gider. Bütün gün çocuklara gösteri yaptığı pandomimle güreştiği için kostümü kirlenmiş olmalıydı.
O Doodles vai para casa, tendo actuado todo o dia, a lutar com Mimos.
Bu kumaş, Doodles'ın burnunda bulduğumuz ipliğe uyuyor.
Este tecido é consistente com as fibras que encontramos no nariz do Doodle.
Hey, Doodles.
Oi, Doodles.
Derk, Banhead ve Doodles bunun yanlış olduğunu ispatladılar!
Derk, Banhead e o Doodles provou-lhes que estavam errados!
Haklısın, Doodles!
É isso mesmo Doodles!
Zavallı Bay Doodles.
Coitado do Doodles.
Doodlelar'ın gözleri kapalı çıktı.
O Doodles fechou os olhos.
Çizmeye başladım Onlara çok şey... yüzlerce Doodles ve eskizler
Eu comecei a desenhá-las bastante... centenas de rabiscos e esboços
İki Yalak Likörü.
Dois doodles de licor.
- "Peynir!"
- Cheese doodles!
Bu Doodles.
É o Doodles.
Doodles boğulmuştu.
o Doodles foi sufocado.