English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ D ] / Dürüstce

Dürüstce Çeviri Portekizce

1,462 parallel translation
Yeniden seanslara başlayacağız ve Natalie'ye tüm sorunlarımız hakkında dürüstçe davrandım.
Vou voltar às reuniões. Fui totalmente honesto com a Natalie sobre todos os nossos problemas.
Dürüstçe söylüyorum.
Honestidade.
Müdürlük işimin biraz dışında olduğunun farkındayım ama seninle dürüstçe bir konuşma yapmak benim sorumluluğumda sanıyorum.
Sei que isto ultrapassa as minhas competências como reitora. Achei que devia ter uma conversa honesta consigo.
Dürüstçe söylemek gerekirse, şu anda inşaatta çalışmadığım için çok mutluyum, yani...
Honestamente, estou feliz por não estar a trabalhar na construção.
Dürüstçe Bob, seni buraya, bir seyahat acentesinin, golf gezileri kapsamında, bedavaya gönderdiğini sanmıştım.
Francamente, Bob, eu tinha a ideia que era uma agência de viagens, com todas as viagens de golfe onde já o mandaram.
Turk, sana bir soru sorayım, dürüstçe cevap ver :
Turk, deixa-me fazer-te uma pergunta. Pistola na cabeça.
Dürüstçe konuşabilir miyiz Bren?
Bren, podemos ter uma conversa séria?
Ama dürüstçe Clark, iç güdülerime eskisi kadar güvenmiyorum.
Olha, Clark, não consigo ter confiança nos meus instintos tal como costumava ter.
Dürüstçe konuştuğumuza göre ben de senin işin hakkında ne düşündüğümü söyleyeyim Bay Jingle Bestecisi.
Foram dois anos. Já que estamos nas verdades, deixa-me dizer-te o que penso acerca do que tu fazes, Sr. Escritorzeco de Rimas.
Dürüstçe, değil mi?
Não achas que é justo?
- Dürüstçe... hatırlamıyorum.
Na verdade não lembro.
Böyle şeyleri bilmem ama oraya git ve dürüstçe bir şeyler söyle.
Eu não sou nada bom nessas coisas, vai até lá e diz qualquer coisa honesta.
Bu pek de dürüstçe değil.
É tão desonesto.
Beni dürüstçe yakaladılar. Kafası karışmış...
Apanharam-me bem apanhado, com a cabeça baralhada.
Tahmin ediyorum ki, sadece kızlar konuşabilir dürüstçe, hislerini.
Acho que só as meninas são boas com uma comunicação aberta e sensível.
Hayır, sana dürüstçe söylemem gerekirse sadece savaşın bir video oyunu gibi olması gerektiğini sanmıyorum. Hayır.
Não.
Lütfen, bana dürüstçe cevap ver.
Por favor, responde-me honestamente.
Her şeyi dürüstçe konuşmak istiyor ve her ne isterse istesin onunla beraber çalışacaksın.
Ele quer falar-te frontalmente e vais trabalhar com ele no que precisar.
Bu noktada, dürüstçe, yapılacaklar listemiz oldukça kısa.
a lista de ações possíveis é curta.
Güldük, dürüstçe konuştuk.
Rimos, falámos abertamente.
Dürüstçe konuşabilen bir adam buldun ve kaçmasına izin mi verdin?
Ele falou abertamente contigo e deixaste-o fugir?
Dürüstçe bir soru, Bay Novian.
E é uma pergunta honesta, Mr.
Dinle, Gioconda, bana dürüstçe söyle. Afganistana neden geldin?
Gioconda, sê honesto comigo, porque vieste para o Afeganistão?
Dürüstçe cevap vermeni istiyorum.
Quero que me responda honestamente.
Dürüstçe bana bakıp da hala benim için bir takım duygular beslediğini söyleyebilir misin?
Podes, honestamente, olhar para mim e dizer que ainda sentes alguma coisa por mim..... ainda?
Biz onlara, bilgiyi dürüstçe veriyoruz ve üzerine yorum yapmalarını istiyoruz.
Estamos a dar a informação e pedimos que comentem.
Bu işi dürüstçe mi yapacaksın yoksa ek iş olarak mı düşünüyorsun?
Vais fazer tudo bem, ou vais jogar por fora?
Sorulara dürüstçe cevap verme.
Não respondas com honestidade.
Bak dürüstçe söyle bu pantolon beni şişman gösteriyor mu?
Ouve, essas calças fazem-me gordo? - Bem...
O halde sence kadın gibi olan erkekler için iyi, dürüstçe ve uzun süre dayanacak ayakkabılar yapılabilecek uygun bir pazar var mı acaba?
Então, parece-te que há um nicho de mercado para adequadas, boas, decentes e duradouras botas para mulheres... que são homens?
Gerçekten, dürüstçe, becermekten.
A verdadeira, foda bem dada.
O çocukların neler çevirdiklerinin dürüstçe anlatılmasını istiyorum.
Eu preciso de uma opinião imparcial sobre o que eles são capazes.
Dürüstçe mi?
Honestamente?
Bizi dürüstçe göster, Bizi göster ki dünya görsün.
Mostrai-nos bem e totalmente, Revelai-nos para o mundo ver.
Ve dürüstçe söyleyebilirim, ben bugün burada ayakta olmaz
E posso honestamente dizer...
Sorularınızın hepsine dürüstçe ve tam yanıt verdim.
Respondi honesta e totalmente a todas as vossas perguntas.
Sanırım dürüstçe söyleyebilirim ki : Hayır.Değilim.
Posso sinceramente dizer, não, não estou.
Özellikle de dürüstçe yüzleşmezsen.
Especialmente, se não as enfrentarmos de cabeça.
Dürüstçe, hayır.
Honestamente, não.
Senin geri gelmen, benim için dürüstçe değil.
O teu regresso não é justo para mim.
Brian, 3 aylık değerini dürüstçe gösterdiğin için teşekkürler.
Obrigado por compareceres tão prontamente à tua avaliação.
Benim Amerikalı vatandaşlarım, size tamamen dürüstçe davranmadım.
Caros compatriotas americanos, não vos fui totalmente sincero.
Bunu dürüstçe cevaplardım ama memuriyetimi riske edebilir.
- Você acredita? É uma resposta verdadeira, mas posso correr riscos se a mantiver.
Güzel ve dürüstçe sohbet ettik.
Tivemos uma conversa agradável e sincera.
Dürüstçe, ben sadece....
- Honestamente, eu só queria...
- Dürüstçe?
- Honestamente?
Ben "dürüstçe" kelimesini kullanmayacağım,..... sende House'u görmek için ara vermeyi bırak, böylece sonradan beni takip etmek zorunda kalamazsın.
Não usarei a palavra honestamente, e paras de ir atrás do House, para depois não descarregares em cima de mim.
Dürüstçe sen gerçekte, sadece bir bilgisayar öyle diyor diye, dışarıda sana uygun birisinin olmadığına inanıyor musun?
Acredita honestamente, lá no fundo, que não há mais ninguém para si apenas porque um computador o disse?
Dürüstçe söylemek gerekirse durumundan endişe ediyorum.
- Vou ser muito sincera contigo, porque me preocupo contigo...
Tamam, onunla ne zman çıktın, şey gibi miydi... bir çeşit, şey gibi... bilirsin... Dürüstçe. Bilmiyorum... suskun mu?
Quando saí com ela ela pareceu-me um pouco reticente.
Kim kazanırsa kazansın dürüstçe kazanmasından emin olmalıyız.
E nós queremos ter a certeza de que quem o ganhar, ganha honestamente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]