Elijah Çeviri Portekizce
1,363 parallel translation
Elijah, Elena ile konuşmuş.
- O Elijah falou com a Elena.
Sorun da bu. Elijah kaçmamız gerektiğini avcının peşimizden geleceğini söylüyor. Ama ben artık kaçmak istemiyorum Stefan.
O Elijah quer fugir, pois o caçador continuará atrás de nós, mas cansei-me de fugir, Stefan.
Elijah'ın şerefine, doğum günü kıyafetimi giymek istedim. Ama çok tutucu.
Queria usar o meu fato de aniversário em honra do Elijah, mas ele é muito pudico.
- Elijah! - E.B.
- Elijah!
Ne yani, Elijah'nın her şeyini almasına göz mü yumacaksın?
E então? Deixas o Elijah tirar-te tudo?
Elijah'dan geriye bir damlacık bile kalmadı.
Não há uma gota do Elijah em lado nenhum.
Elijah'ın kanının kokusu üzerinde.
Consigo cheirar o sangue do Elijah em ti.
Bilgeliği ve adaleti Lilith tarafından tescillenmiş tek gerçek Vampir Otoritesi adına seni Şerif Elijah Stormer'ı öldürmekten tutukluyorum.
Em nome da única e verdadeira Autoridade dos Vampiros, em cuja sabedoria e justiça é manifestada por Lilith, prendo-te, pelo homicídio do Xerife Elijah Stormer.
- Elijah, Trevor bu 18. söyleyişim.
Delia, Trevor, pela 18ª vez.
Elijah değil, Kol değil, ben.
Nem o Elijah, nem o Kol, eu.
- Elijah'dan kaptım sanırım. - Elijah mı?
- Acho que foi o Elijah.
Eziğin teki ama o.
- O Elijah? Mas ele é um falhado.
Görüştüğüm çocuktan bulaştı sandım ama o test yaptırmış, o yüzden Elijah olduğunu düşünüyorum üniversitede 2 yıl çıktığım çocuk.
- Pensei no rapaz com quem ando, mas ele também fez análises. Agora acho que foi o Elijah, meu namorado nos dois últimos anos da faculdade.
Elijah, ben de seni gördüğüme sevindim.
Bem, Elijah, eu também estou muito contente por te ver.
Tanrım, Elijaj geymiş.
O Elijah é gay.
Elijah, seni görmek güzel.
Elijah, é muito bom ver-te.
Elijah.
Elijah.
Delice gelecek ama, Elijah'la.
Vai parecer um disparate, mas é o Elijah.
Neyse, Elijah'ın kardeşi bağışta bulunacağını söyledi ve düşündüm ki sen de benim kardeşim gibisin. Yani...
O irmão do Elijah vai doar o esperma e já que és como uma irmã para mim...
Jordan ve Elijah çok iyi baba olurlar. Hope'un kuzeni olmuş olur. Dokuz aylığına kocaman göğüslerim olur.
o Jordan e o Elijah serão uns ótimos pais, a Hope teria um primo, eu teria umas mamas enormes durante 9 meses...
Peki ya Jordan ve Elijah fikirlerini değiştirirlerse?
Mas e se forem o Jordan e o Elijah a mudarem de ideias?
Biz de, eğer Jordan ve Elijah'ın çocukları olursa muhteşem hayatlarından vazgeçmek zorunda kalacaklarını anlamalarını sağlayacak bir plan yaptık.
Engendrámos um plano para fazer o Jordan e o Elijah perceberem que estão a desistir da sua vida fabulosa se tiverem um bebé.
İlk adım ; Hope'u, Jordan ve Elijah'ın karşı koyamayacağı bir şekilde giydirmekti.
O primeiro passo era vestir a Hope de algo a que o Jordan e o Elijah não resistissem.
Ben de motorumu bırakıp, Jordan ve Elijah'la Polka Dot'ta buluşayım dedim. Sen burada ne yapıyorsun?
Por isso, pensei em vir deixar a motoreta a casa e ir ter com o Jordan e o Elijah ao "Polka Dot".
Elijah'ın kardeşi yerine donör olma şansın var mı acaba? - Ne?
Há alguma hipótese de considerares ser o nosso dador em vez do irmão do Elijah?
Ayrıca, dürüst olmak gerekirse sen Elijah'ın ilk tercihi değildin.
E, para ser sincero, não eras a primeira escolha do Elijah.
Sanırım, Jordan ve Elijah'a söylemeliyiz.
Provavelmente, é melhor irmos contar ao Jordan e ao Elijah.
Elijah, Kol, Finn... ve ben.
Elijah, Kol, Finn... e eu.
Babam, Tecumseh Elijah Spivet, 100 yıl geç doğmuş bir adamdı.
O meu pai, Tecumseh Elijah Spivet, tinha nascido cem anos atrasado.
Elijah.
Elijah! - Canta uma música comigo.
- Elijah'ın dediği gibi amcığın tekisin.
És uma mole como o Elijah diz. Que se lixe.
Olmaz. Elijah küplere binmiş. Gitmem lazım.
Não, como o Elijah está armado em ditador fascista, tenho de ir.
Hayır, Elijah çıldırmış durumda.
- Não. O Elijah está louco.
Sonuncun ben olacaktım Elijah. Söyleyene bak.
- Eu devia ter sido a tua última.
Buraya geldim çünkü sana Elijah'la aranızdakileri öğrendiğimi söylemek istedim.
Só estou aqui para te dizer que sei de ti e do Elijah.
Elijah sen eşcinselsin.
- Elijah, tu és gay.
İbnenin biriyle böyle yan yana olmak sana nasıl geliyor bilmiyorum gerçi.
Não sei como te sentes por estar num espaço acanhado com um maricas. - Elijah!
- Elijah!
- A sério?
Elijah, saçmalama.
Não, Elijah.
Bana mı anlatıyorsun Elijah?
Junta-te ao clube, Elijah.
Elijah, konuşacak bir şey kalmamıştı.
Não havia diálogo possível, Elijah.
Evet, mazide kalması gereken bazı insanlar vardır Elijah.
Há certas pessoas que devem ficar no nosso passado.
Elijah'ın etkisini sildim bence de.
- Obrigada. Acho que realmente limpei tudo depois do divórcio do Elijah.
Elijah yalvarmıştı bana.
O Elijah implorou.
Yani Elijah bu çekişmemizden o kadar iğreniyor ki yüzünü göremiyoruz bile.
Quero dizer, o Elijah nem sequer aparece por estar tão enjoado com as nossas brigas.
Ben Elijah.
Sou o Elijah.
İyi akşamlar Elijah.
Boa noite, Elijah.
- Elijah, bu nasıl bir delilik?
- Elijah, que loucura é esta?
Elijah?
Elijah?
- Çok yol aldık Elijah. - Birlikte geldik.
- Percorremos.
- Ejiah.
- Elijah.