Eskisi gibi Çeviri Portekizce
2,951 parallel translation
Boris'in kolu kopunca, geçmiş eskisi gibi olacak.
Quando o Boris perder o braço, o passado será reposto.
Tiz notaları bir daha eskisi gibi olmadı diyorlardı.
Dizem que as notas agudas dela nunca mais foram as mesmas. É verdade.
Şu söylediğin şey var ya, artık eskisi gibi şirin değil.
Isso já não tem piada.
Sana sadece şunu hatırlatmak istedim anne-baba olacağız ama buna rağmen eskisi gibi devam edebiliriz, tamam?
Só te quero lembrar que, embora possamos vir a ser pais, ainda somos jovens. Certo?
Eskisi gibi mütevaziydi. Bunun hiç farkina bile varmazsin. Kafaliginda karisinin resmini dolabinda ve cebinde saçini saklar.
Guardava a foto da mulher no capacete, e um tufo do seu cabelo no bolso.
Tatlım, hiç bilmiyorum. İçkilerimi eskisi gibi tutamıyor gibiyim.
Não sei querida.Já não aguento a bebida como antigamente.
O günden beri asla eskisi gibi olmadı.
Desde então, nunca mais foi o mesmo.
- Eskisi gibi!
- Estamos de volta!
İşlerin bir daha asla eskisi gibi olmayacağını ne zaman anlayacaksın?
Quando vai entenderes que nada será como dantes?
Bu kitap yüzünden artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
E por causa disto, as coisas nunca mais iam ser iguais.
Her şeyi eskisi gibi tutuyorum, yatıya geldiği zamanlar için.
Eu mantenho tudo na mesma, para quando ele dorme cá.
Kara Kobra eskisi gibi kurbanlarına diş geçiremiyor.
Parece que o velho Gigolo Negro está a perder o jeito.
Gail'le eskisi gibi değiliz.
Eu e a Gail já não fazemos como dantes.
Eskisi gibi güzel değil.
Ela já não tem bom aspeto.
Kızlar eskisi gibi normal bir aile olarak yemek hazır.
Meninas, vamos jantar á mesa como se fossemos uma família normal.
Bilirsin, D.C. asla eskisi gibi olmayacak.
D.C. nunca mais vai ser a mesma depois disto.
Ben sadece her şeyin eskisi gibi olmasını istiyorum.
Eu só quero que tudo seja como era.
Şimdi eskisi gibi ukala değilsin, değil mi?
Não estás tão arrogante agora?
Eskisi gibi değiller
Não são os mesmos
O gittiğinden beri hiçbir şey aynı eskisi gibi değil.
Nada foi como dantes, desde que ele se foi embora.
İnce sesli flüt ile giriş yapılırken, enstrümanlar eskisi gibi birbiri ardına çalmaya devam ediyor.
Os instrumentos entram um a um na mesma ordem de antes, começando com o flautim.
yani, itiraf et hala hayatta olduğunu varsaysak bile sence her şey eskisi gibi olacak mı?
Admitindo... Admitindo-se que ela está viva... achas que... Que tudo seria como antes?
Araştırmayı kısa sürede sonlandırdılar bense asla eskisi gibi olamadım
Logo desistiram das buscas... mas eu nunca desisti.
O günden beri eskisi gibi değilim.
Desde então nunca fui o mesmo.
O günden sonra eskisi gibi olamadım
Desde aquele dia nunca mais fui o mesmo.
Eskisi gibi ödeme yapmaya devam et.
Vai dando como até aqui.
- Eskisi gibi olur mu bilemiyorum.
Não sei, mas acho que as coisas não vão ser iguais.
- İnan bana. Eskisi gibi olacak.
Confia em mim, vai ser tudo como antes.
Bir geceliğine de olsa eskisi gibi yapalım.
Vamos ter uma noite como estamos habituados.
Keşke eskisi gibi olsaydı.
Desejava que fosse como foi anteriormente.
Gel hadi. Bayan Havisham seninle eskisi gibi muhabbet etmek için sabırsızlanıyor.
Venha, a senhorita Havisham está a esperar por ti em seu antigo posto.
Celia bir daha eskisi gibi olmamış.
"A Celia nunca mais foi a mesma."
Bunu eskisi gibi sürdürebiliriz.
Seria como antes.
- Sadece eskisi gibi, eski yani.
- Só as coisas do costume.
Haftaya her şey eskisi gibi olacak.
Para a semana, já está tudo de volta.
Biliyorum, her şey eskisi gibi değil
Sei que as coisas Não estão iguais
Breena, eskisi gibi olmaya çalışıyorum ve sana ihtiyacım var.
Breena, sou estou a tentar voltar para o que as coisas eram, e preciso de ti.
Babanın bacağı tamamen iyileşince eskisi gibi yürüyecek.
Quando a perna do teu pai ficar curada, ele poderá andar como antes.
Her şey eskisi gibi olacak.
E tudo ficará como dantes.
Birbirinizle konuşun ve her şey eskisi gibi olacaktır.
Falem um com o outro e as coisas vão voltar a ser como eram.
Seçkin yemekler asla eskisi gibi olmayacak.
É um verdadeiro estrondo no mundo da gastronomia.
Tadını çıkarın çocuklar. Eskisi gibi fazla dışarıdan yiyemeyeceğiz artık.
Aproveitem crianças, não voltarão a comer assim tão bem outra vez.
74'teki Santana konserinden sonra hiç eskisi gibi duyamadım.
Dei cabo dos ouvidos num concerto do Santana em 74.
Aynı eskisi gibi kokuyor.
Tem exatamente o mesmo cheiro.
Eskisi gibi olması ne kadar sürer?
Quanto tempo vai demorar?
Hayır, yapıyorlar ama eskisi gibi kızmıyorum.
Não sei. Enlouquecem-me, só não é o mesmo tipo de loucura.
Her şey eskisi gibi olacak.
Será como antigamente.
Eskisi gibi olacak.
Tal como antigamente.
Mm, evet, sonrasında olacakları da görmek gerek, Eskisi gibi olduk, ama, Evet, fazla iyimserim biliyorum.
Hum, sabes, vamos ter que ver depois, sabes, de voltarmos, mas, uh, sim, estou, uh, estou realmente optimista.
Evlilikler artık eskisi gibi değil!
O casamento não é mais como era antigamente.
Eskisi gibi değil.
Ele já não é o mesmo.