Etmedim Çeviri Portekizce
4,715 parallel translation
Asla şu erkek takımını takdir etmedim.
Nunca fui fã do clube dos rapazes.
- Ben ateş etmedim.
Não fui eu.
Bunu hak etmedim.
Não mereço isto.
Hayır, sıradışı bir şey fark etmedim.
Não, nada de anormal.
Daha önce bir geyik için bagaj kontrol etmedim.
E nunca encontrei um veado na bagageira.
Hayır, daha önce sürüden kimseyle kavga etmedim.
Não, nunca lutei com ninguém da Alcateia antes.
Sen ortaya çıkınca kabul etmedim.
Quando apareceste, desisti.
- Etmedim.
Não desisti de nada!
Saldırınızı hazırlarken Sivastopol dışındaki eski kaleyi patlatmakta hiç tereddüt etmedim.
Em Sebastopol fiz explodir a fortaleza, sem hesitação, para permitir o ataque.
- Kendimi açıkça ifade etmedim mi?
- Não fui claro?
Hayır, tabii ki etmedim.
Não, claro que não.
Evet, seni işe aldığımda referanslarını kontrol etmedim.
Sim. Contratei-te. Tive de pedir informações sobre ti.
- Henüz kabul etmedim.
- Quê? Eu ainda não disse que sim.
- Tam olarak kanser etmedim.
- Eu não lhe causei cancro.
Daha seni şikâyet etmedim ama edeceğim.
Olha, não fiz queixa tua ainda mas irei fazê-lo.
♪ Asla şikayet etmedim
Mas nunca o revelei
Caleb hakkında bir şeyler öğrenmeye geldiysen henüz onu muayene etmedim.
Se veio aqui saber sobre o Caleb, ainda não o examinei.
Belki o, istedikleri şeyi yapmayacaktır ama ben onun ettiği yemini etmedim.
Ele não vai fazer o que mandarem, mas eu não vou pensar duas vezes.
Test sonuçlarını zamanında kontrol etmedim. Hastaydı.
Não verifiquei os resultados do laboratório a tempo.
Hammerschmidt'i tahmin etmedim.
Não previ o Hammerschmidt. - A Srta.
- Hayır, etmedim.
Não.
Siz de bir doktor vardı ben fark etmedim.
Não sabia que também era médico.
Hayır, iyi değiliz. Malı daha test etmedim.
Ainda não testei a mercadoria.
Açıkçası fark etmedim bile.
Sinceramente, nunca reparei.
Tamam, onun çekici biri olmadığını fark etmedim değil.
Certo, eu não reparei que ela não é... "não atraente".
- Tek kelime etmedim.
Eu não disse nada.
Filmden nefret ettin değil mi? Hayır, nefret etmedim.
Portanto, não gostaste do filme?
- Dosyayı henüz teslim etmedim.
Ainda não os entreguei.
- Haber etmedim.
- Não lhe contei.
Carl bana kızgın çünkü Chrissy'yi kovmana ses etmedim.
O Carl está irritado comigo, porque... deixei-te demitir a Chrissy.
Bak, Rus mafyası bir iyilik yapmamızı istedi ama ben kabul etmedim.
Ouve, a Máfia Russa queria um favor, e eu não lho concedi.
Hayır, aksini iddia etmedim hiç.
Não. Eu nunca disse outra coisa.
- Ben tercih etmedim.
- Não quero.
Çünkü Fransız. Ve ben icat etmedim.
Porque é francês e não fui eu que o inventei.
Her ayrıntıyı bilmen gerektiğini fark etmedim.
Não sabia que precisava de cada detalhe.
Hayır etmedim.
Não é verdade.
Bana yaptıklarını hak etmedim.
Não merecia o que eles fizeram.
Biliyor musun, sizin gibi insanların gerçekten var olduğunu asla fark etmedim.
Nunca pensei que pessoas como tu existissem.
Peder Dale. Burada olduğunuzu fark etmedim.
Rev. Dale, não sabia que ainda estava aqui.
Geçen yıl Destiny sürekli rüyalara dikkat etmemi söyledi ama ben etmedim.
No ano passado, a Destiny disse-me para prestar atenção aos sonhos e eu não prestei.
Tanrım, bir süredir dua etmedim.
Meu Deus, já não te rezo há uns tempos.
- Ben fark etmedim.
Não que eu saiba.
Posta kutumu kontrol etmedim diye bebeğimin sağlıklı olup olmadığını öğrenmek için yaptıracağım ultrason randevumu kaçırmamı mı istiyorsun?
Queres que falte à minha ecografia para ver se o meu bebé é saudável, porque não vi o correio?
Tek kelime etmedim.
Não contei nada a ninguém.
- Onu hiç iddia etmedim.
- Nunca disse isso.
En azından ben senin gibi pes etmedim.
Mas, pelo menos, não queria desistir.
Batimetriyi kontrol etmedim mi sanıyorsun?
Achas que não verifiquei a batimetria?
- Hayır, etmedim.
Nunca lá estive.
Ben bunu kabul etmedim hiç.
Espere.
Hiç zahmet etmedim bile.
Não me preocupei com ele.
- Onu rahatsız etmedim.
Não o andei a perseguir.